Kayıtlar

Ekim, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Vefalı Dostlarımız Çok Olsun

 Esselamü Aleyküm verahmetullah!  Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyurdular: "Bir Adam cennete girince şöyle der": "Acaba falan arkadaşım ne halde?"  Halbuki o arkadaşı cehenneme düşmüştür. Allah ﷻ şöyle der: "Bu kişinin arkadaşını bunun hatırı için, arkadaşını aradığı,  özlediği için,  samimi olduğu için cehennemden çıkarın!" Bunun üzerine cehennemde ki diğer kimseler şöyle der: فَمَا لَنَا مِنْ شَافِع۪ينَ ۙ İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok." وَلَا صَد۪يقٍ حَم۪يمٍ "Candan bir dostumuz da yok." Şuara Sûresi 100/101. Hasan-ı Basri Hazretleri şöyle dedi: "Mü'min dostlarınızı çoğaltın! Zira kıyamet günü onların size şefaâti olacaktır." *Şu soruyu samimi bir şekilde kendimize soralım...!*         "Kaç tane arkadaşım ve dostum var, cennette beni özleyecek?" Ya Rabbi, dostumu özledim, onu da yanıma al diyecek.?          O çetin günde hatırlanmak kadar değerli ve güzel olan nedir ki...        Mal, mülk değil         sam

Kalmadı Emmi!

Kalmadı Emmi!   Bakkalda süt yoğurt satılır artık, Şimdi köyde inek kalmadı emmi. Öğlenlere kadar yatılır artık, Alın teri emek kalmadı emmi.   Herkeste araba, göbekler koca, Ezanlar merkezden, yorulmaz hoca Tandırlar yanmıyor, tütmüyor baca Ne testi, ne çanak, kalmadı emmi.   Yaz gelmeden çiçek açtı diyorlar, Üzümlerin tadı kaçtı diyorlar, Ömür işte böyle geçti diyorlar, Hayırlısı demek kalmadı emmi   Televizyon bakmaz bebekler artık, Teknoloji devri internet bir tık, Çöplere dökülür atılır artık, İsrafsız bir yemek kalmadı emmi.   Bağ bahçe ilaçlı, hormonlu tohum, Buğday öğütülmez hep hazırda un, Kulağın duymasın, gözlerini yum, Börtü, böcek, sinek kalmadı emmi.   Ekinlerde sürmez hemen biçilir, Ayranın yerine kola içilir, Pilava bakılmaz, pizza seçilir Kimsede tat damak kalmadı emmi.   Domates kokusuz, acısız soğan Çok bilmiş doğuyor, anadan doğan, Keyfimiz hep gıcır, her şey olağan, Dertlenen ev konak kalmadı emm

İşini İyi Yapmak

Resim
  İşini İyi Yapmak Seyyar bir şemsiye tamircisi, yol kenarında küçük bir kutu üzerine oturmuş, şemsiye tamir ediyordu. Tamirci, tamir edilecek yerleri dikkatle ölçüyor, yamayı itina ile 1yerleştiriyor, telleri tek tek deneyerek güçlendiriyordu. Adamı hayranlıkla seyreden bîr genç yanına yaklaştı: - İşinizi çok dikkatli yapıyorsunuz, dedi. Şemsiye tamircisi elindeki İşi bırakmadan: - Evet, ben, her zaman işimi İyi yapmaya çalışırım, diye cevap verdi. - Müşterileriniz, işinizi iyi veya kötü yaptığınızı ancak siz gittikten sonra anlayacaklar. - Evet, haklısınız. - Bu tarafa tekrar mı geleceksiniz? - Hayır. Genç artan bir hayranlık ve merakla sordu: - O halde niçin bu kadar titizsiniz? Tamirci: - O zaman, benden sonra buradan geçecek tamircinin İşi kolaylaşacak. Ben, eğer kötü malzeme kullanır, işimi baştan savma yaparsam, halk bunu er geç anlayacak ve ondan sonra buradan geçen tamirciye kimse iş vermeyecek. Allah Celle Celâlüh, kuluna verdiği nimeti onun üzerin

Hz. Fâtıma Radiyallahü Anha Validemiz; Öce Ağladı, Sonra Güldü

  Hz. Fâtıma Radiyallahü Anha Validemiz; Öce Ağladı, Sonra Güldü   "Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem, Hz. Fâtıma Radiyallahü Anha’ya husûsî iltifat ederlerdi. Başka çocukları da vardı, ama Fâtıma Radiyallahü Anha başkaydı. O Peygamberlikten sonra dünyaya gelmişti. Onun soyundan, sulbünden meydana gelen Hasan ile Hüseyin Radiyallahü Anhüma’nın pâk nesli bütün insanlığı tenvir edecekti. Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem, her zaman onu karşılar, alnından öperdi. Hz. Fâtıma Radiyallahü Anha’nın, yürüyüşü oturup kalkışı, ekseri hâl ve harekâtı ayniyle Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem’e benzerdi. Nasr (İzâ câe)” suresi nazil olduğu zaman Hz.Fâtıma Radiyallahü Anha ağlamıştı. Yirmi beş-otuz yaşları arasında olmasına rağmen, o müdrike bir kadındı. Kâinatın Fahr-i Ebedîsinin vefat edeceğini hissetmişti. Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, son anlarında, onun çok üzüldüğünü fark etti. Biricik kızını işaretle yanına çağırdı. Hz. Fâtıma Radiyall

Maddeler Halinde Namazın Yararları

  Maddeler Halinde Namazın Yararları   Biz namazı Allah’ü Teâlâ’nın emri olduğu ve onun rızasını kazanmak için kılarız. Ancak namazın insan için pek çok yararı olduğu da bilinen bir gerçektir. Çünkü Allah’ü Teâlâ bizlere yararlı olmayan bir şeyi emretmemiştir. Zira Allah’ü Teâlâ hiçbir şeye muhtaç değildir. İhtiyacı olan biziz. Yapılmasını istediği her şeyde bizler için pek çok yarar olduğu açıktır.   Kısaca namazın bazı yararlarına işaret edersek;   1. Namaz Allah’ü Teâlâ’yı hatırlatır; İnsan, başkasına muhtaç olmadan yaşamak için çalışmak zorundadır. Kendini çalışmaya veren kimse ise çoğu zaman ölümü ve ölüm sonrası dirilmeyi ve dünyada yaptıklarının hesabını vereceğini unutur. Bu yüzden her an günah işleyebilir ve günah işlemeyi âdet hâline getirebilir. Bunun en çarpıcı örneği, kumarbazlar ile zevk ve eğlenceye aşırı derecede düşkün olanlardır.   Bunlar, kumar oynamaktan, içki içmekten, zevk ve eğlenceden başka bir şey düşünmezler. Ne ölümü, ne ahireti ve ne de ahi

40 Hadis-i Şerif 79

40 Hadis-i Şerif 79 001-       "Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb'i: 'Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?' der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir." (Tirmizî, Mevâkît 188; bk. Ebû Dâvûd, Salât 149; Nesâî, Salât 9; İbni Mâce, İkâmet 202) 002-       Hz. Aişe validemiz diyor ki: Peygamberimize, namazda yüzü çevirip bakma hakkında sordum, şu cevabı verdi: ”O, bir çalmadır ki, şeytan onu kişinin namazından çalar, kaçar.” (Buhârî, Ezan, 93; Tirmizî, Cuma, 59; Ebu Davut, Salat, 161) 003-       Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ”ihsan”ı tarif ederken, فَأَخْبِرْنِي عَنْ الْإِحْسَانِ قَالَ أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنْ لَمْ تَكُنْ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ 004-