Farkında Olmalı İnsan...
Farkında Olmalı İnsan... Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı. Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen… Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını… “Fark etmeli!” Anne karnına sığarken, dünyaya neden sığmadığını… Ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını… “Fark etmeli!” Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu… “Fark etmeli!” Henüz bebekken ‘dünya benim!’ dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu… Ölürken de aynı avuçların ‘Her şeyi bırakıp gidiyorum işte!’ dercesine apaçık kaldığını… “Fark etmeli!” Ve kefenin cebinin bulunmadığını… “Fark etmeli!” Baskın yeteneğini “Fark etmeli!” sonra. Azrail’in her an sürpriz yapabileceğini… Nasıl yaşarsa öyle öleceğini… “Fark etmeli!” insan… Ve ölmeden evvel ölebilmeli… Hayvanların yolda kaldırımda çöplükte; Ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini… “Fark etmeli!” Eşref...