Farkında Olmalı İnsan...
Farkında Olmalı İnsan...
Kendisinin, hayatın
olayların, gidişatın farkında olmalı.
Farkı fark etmeli,
fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen…
Bir damlacık sudan
nasıl yaratıldığını…
“Fark etmeli!”
Anne karnına sığarken,
dünyaya neden sığmadığını…
Ve en sonunda bir
metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını…
“Fark etmeli!”
Şu çok geniş görünen
dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu…
“Fark etmeli!”
Henüz bebekken ‘dünya
benim!’ dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu…
Ölürken de aynı
avuçların ‘Her şeyi bırakıp gidiyorum işte!’ dercesine apaçık kaldığını…
“Fark etmeli!”
Ve kefenin cebinin
bulunmadığını…
“Fark etmeli!”
Baskın yeteneğini
“Fark etmeli!” sonra.
Azrail’in her an
sürpriz yapabileceğini…
Nasıl yaşarsa öyle
öleceğini…
“Fark etmeli!” insan…
Ve ölmeden evvel
ölebilmeli…
Hayvanların yolda
kaldırımda çöplükte;
Ama kendisinin güzel
hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini…
“Fark etmeli!”
Eşref-i mahlûkat
(yaratılmışların en güzeli) olduğunu…
“Fark etmeli!”
Ve ona göre yaşamalı!
Gülün hemen dibindeki
dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü…
“Fark etmeli!”
Evinde 4 kedi 2 köpek
beslediği halde;
Çocuk sahibi olmaktan
korkmanın mantıksızlığını…
“Fark etmeli!”
Eşine ‘Seni çok
seviyorum!’ demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü
“Fark etmeli!”
Dolabında asılı 25
gömleğinin sadece üçünü giydiğini, ama arka
Sokaktaki komşusunun o
beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu…
“Fark etmeli!”
Zenginliğin ve
bereketin, sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini…
“Fark etmeli!”
“Fark etmeli!”
Ömür dediğin üç gündür!
Dün geldi geçti yarın
meçhuldür,
O halde ömür dediğin
bir gündür: “O da bugündür!”
Can YÜCEL
Yorumlar
Yorum Gönder