Kayıtlar

Hafız etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hafız 3 Kız Kardeş Tıp Fakültesini Kazandı

Resim
  Hafız 3 Kız Kardeş Tıp Fakültesini Kazandı   Gaziantep'te Beyzanur ile ikiz kardeşleri Elif ve Emine   Deniz hafızlık eğitimini tamamlayıp; Gaziantep   Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi’ni kazandılar.   Allah’ü Teâlâ Kur’an-ı Kerim’e sarılanları her   zaman yüceltir!!! Rabbimiz böyle Kızlarımızın   başarılarını ve sayılarını daha da artırsın!!!     Gaziantep'te 3 kız kardeş, hem hafızlık eğitimi alıp hem de tıp fakültesi okumanın gururunu yaşıyor.   Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi 5'inci sınıf öğrencisi Beyzanur Deniz, 9'uncu sınıf öğrencisi iken eğitimine bir yıl ara verdi. Kentteki Hoşgör Fatih Kız Kur'an Kursu'na yazılan Deniz, 8 ay gibi bir sürede hafızlık eğitimini tamamladı. Daha sonra fen lisesini derece ile bitiren Deniz, GAÜN Tıp Fakültesini kazandı. Aynı şekilde ikiz kız kardeşler Elif ve Emine Deniz de 8'inci sınıfta bir yıl eğitimlerine ara verip aynı yıl içerisinde ablasının gittiği kursta hafızlık eğitimlerini

Tosyalı Hafız RECEP Ese Efendi Kuddise Sirrûh’un Veda Vasiyetnamesi

Tosyalı Hafız RECEP Ese Efendi Kuddise Sirrûh’un Veda Vasiyetnamesi Şu vasiyetname; Hak Teâlâ’nın varlığına ve birliğine cümle noksan sıfatlardan münezzeh ve kemal sıfatlarıyla muttasıf (nitelikli) olduğuna ve Muhammed Aleyhisselâm’ın Hak Peygamber olup canib-i manevisinden haber verdiği şeylerin cümlesine kalp ile inanıp dil ile ikrar eden Hüseyin Oğlu Recep ESE’nindir. Ey kardeşlerim! Bu fani dünyaya aldanmayın. Zira her doğan ölecektir, her gelen gidecektir. Bu yolculuk bize de vardır. Fırsat elde, vücut sıhhatte iken tövbe istiğfar edip, Hakkullah’ı ve Hakkı İbadiyi (kul hakkını) üzerinizden giderin. Benim gibi gafil olmayın. “Ölüm zamanında Allah’ü Teâlâ’ya hüsnü zan ederek can veriniz.” diyen peygamberimizdir.             İnsan, hayatında korkusu ümidinden; ölüm zamanında ise ümidi korkusundan çok olmalıdır. Allah’ü Teâlâ’nın af ve mağfireti sonsuzdur. Rahmetin deryası andan çok büyüktür, gam yemem diye ümidvâr olmaya çalışmalı. Hadis-Şerifte geldi ki “Bir mü’mi

Hafız Selman İzbeli

Resim
Hafız Selman İzbeli Kastamonu müdafa-i hukuk cemiyeti, kadınlar kolu kurucularından ve Kastamonu'daki İLK KADIN MECLİS ÜYESİ, sıkı bir Atatürk hayranı ve kendi deyimiyle "Cumhuriyet kadını" idi. Kurtuluş Savaşı sonrasında kastamonu'daki kadınları toplamış, asker için çorap, fanila ördürüp cepheye göndermişti. Varlıklı bir aileden geliyordu.Asker kastamonuya geldiğinde hepsini yolda karşılayıp doyurmuştu. Hep ben Cumhuriyetçiyim demiş, savaştan sonra yeni baştan herkes gibi Türkce harflerle okuma yazmayı öğrenmişti. Hafız Selman hanıma milletvekilliği de önerilmişti. "Hafız olduğum için başımı açmam, başımı açamayacağım için de Milletvekili olamam" diyerek kabul etmemişti. (Alıntı)

Hafız Canlı Yayında Kuran Okurken Hayatını Kaybetti

Resim
Hafız Canlı Yayında Kuran Okurken Hayatını Kaybetti Endonezya'nın en ünlü hafızlarından olan Şeyh Jaafar Abdurrahman, Kur'an'ı Kerim'den Mülk Suresi'ni okurken fenalaşarak kendinden geçti. Sağlık ekiplerinin anında müdahale edip hastaneye kaldırdığı ünlü hafız tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hastaneden yapılan açıklamada ünlü hafızın kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği belirtildi.

Hafız Osman'ın Besmelesi

Hafız Osman'ın Besmelesi Bugün Hafız Osman hattı olarak bilinen Kur'an-ı Kerîm'in de yazarı olan meşhur hattat Hafız Osman 1642 yılında dünyaya gelmiştir. Fakir bir ailenin çocuğu olan hattat bir gün Eminönü'nden Üsküdar'a geçmek için kayığa binmişti. Üsküdar iskelesine gelince kayıkçıya para vermek için elini cebine attı ki, cebinde beş kuruş bile yok. Hemen cebinden bir parça kâğıt çıkarıp üzerine çok nefis bir Besmele-i Şerife yazıp kayıkçıya uzattı ve: — Bu besmele sana armağanım olsun. Kusura bakma yanıma para almayı unutmuşum, dedi, kayıktan inip çekti gitti. Kayıkçıya para lâzımdı. Elindeki kâğıttan pek bir şey anlamıyordu. İskeleye en yakın bir kahvehaneye girip başından geçenleri anlattı. Kayıkçının elinde besmeleyi görenler onun Hafız Osman'ın eseri olduğunu anladılar ve satın almak istediler. Kahvede bulunanlar besmele yazılı kâğıdı almak için yarış ediyorlardı. Açık artırmaya çıkardılar ve en sonunda elli altına birisi satın aldı. H

Hafız Talebe

Hafız Talebe  Küçük bir çocuk hafızlığını ikmal etmiştir. Sabaha kadar Kur'an-ı Kerim'i hatmediyor, namazını kılıyor, ertesi gün de hocasının karşına çıkıyor; çıkıyor ama biraz da rengi-benzi sararmış olarak çıkıyor. Hocası maddi-manevi mürşit olabilecek durumda bir üstattır. Talebesinin bu halini diğer talebelerine soruyor. Onlar da:  "Üstadım, bu talebeniz sabaha kadar Kur'an-ı Kerim'i hatmedip duruyor ve tabii sabaha kadar gözüne uyku girmiyor, sabah olunca da kalkıp derse geliyor.” diyorlar.  Üstad talebesinin Kur'an-ı Kerim'i böyle okumasını arzu etmediği için onu karşısına alır ve ona:  "Kur'an, indiği gibi okunmalıdır evladım" der, "Bugünden itibaren sen Kur'an'ı, şu ana kadar okuduğun gibi değil, onu okurken beni karşında farz et ve üstadına dersini iade ediyorsun gibi oku" tavsiyesinde bulunur. Çocuk gider, O gece Kur'an-ı Kerim'i okur ve sabah üstadının huzuruna geldiğinde:  "Efendim, bu ge

Domuz Çobanı 1

Domuz Çobanı 1 “Türk-Rus harbinde birçok askerimiz öldü, bazıları Rusya’ya esir düştü. Bunlardan kimisini taş ocaklarına verdiler, kimisini şarap fabrikalarına… Hâsılı çeşitli işlerde görevlendirdiler. Bunlardan bir tanesi Bursa dolaylarından Kuran’ı hıfzetmiş bir hafızdı. Bunu da bir domuz çiftliğinde domuzların başına çoban yaptılar. Onlar zaten ne hafız bilir, ne hoca adamların din işleri ile hele İslam’la alakası yok, olmaması da normal tabi. Günlerce aylarca belki de senelerce domuz güden bizim hafız, bir gün bir dağın eteğinde domuzları yayarken içerisine bir hüzün düşer ve kendinden geçmiş bir halde rabbine iltica eder “Allah’ım ben senin dini mübinin ve namusumuzu, şerefimizi, dinimizi korumak için bu küffar ile harp etmeye geldim ve esir düştüm. Ben senin kelamın olan Kuran’ın hafızıyım, onu halen dilimde ve kalbimde taşıyorum. Oysa bu gütmekte olduğum domuzlar, bizim dinimize göre yenmesi, ticareti, kanı, her şeyi haramdır. Acaba benim günahım neydi de diğer esirler

Küçük Hafız Kız

Küçük Hafız Kız İlkokulu bitirip kursa gelmişti. Ailesi kendi isteğiyle geldiğini söylemişti. Kayıt için adını sorduğumda: "Fatma", dedi. Hiç de çekinmeyen bir tavırla... Ve ekledi: "Eğer hafız yaptırmazsanız kayıt yaptırmak istemiyorum". Böyle tehdit edercesine konuşması onu yaşından daha olgun gösteriyordu. Tebessümle: "Korkmayın küçük hanım siz isteyin hafız da yaparız, hoca da..." O küçük gözlerinin içi parıldadı birden. Annesi: "-Hoca hanım kusuruna bakma hele sen, ille de hafız olcam der de başka bir şey demez. Bizim köyün hocasından duymuş. Peygamberimiz hafız olanlara cennette taç giydirilecek demiş herhalde. Siz daha iyi bilirsiniz ya köylü kafası, biz de bu kadar duyduk anladık. Bu da çocuk işte". "-Tabi teyze ne demek, keşke herkes sizin gibi duyduklarından etkilense de teslim olsa... Siz hiç merak etmeyin kızınız önce Allah'a sonra bize emanet." Kadıncağız elime yapıştı, öpecekken geri çektim, utandım. Tuttum,

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Esmaül Hüsna   دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى   Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyuruyor: Allah’ü Teâlâ’nın doksan dokuz ismi vardır; kim bunları sayarsa (tek tek okursa) cennete girer. (Tirmizî-Hâkim-Beyhakî) Diğer bir hadîs-i şerifte de, “Kim bunları ezberlerse” rivayeti vardır. (İbni Mâce) Yüce Allah buyuruyor: Esmâü’l-Hüsnâ (en güzel isimler) Allah’ındır. O halde O’na, onlarla dua edin. (A’râf, 180) Allah’a Celle Celâlüh ancak Esmâü’l-Hüsnâ’dan biri ile dua yapılır ve ancak Esmâü’l-Hüsnâ’dan biri ile zikir edilir. Örneğin, tanrım tanrım diye dua edilemez ve tanrı tanrı diye zikir edilemez. Esmâü’l-Hüsnâ’dan olan  “Yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm”  hem dua hem de zikirdir. Çünkü Kur’an’da Rahmân Sûresinin iki âyetinde geçmektedir. Yüce Allah buyuruyor: Yer üzerinde bulunan her canlı fânidir (geçicidir). Ancak celâl ve ikram sahibi olan Rabbinin zâtı bâkidir (ebedîdir). (Rahmân, 26-27) Yüce Allah buyuruyor: Celâl ve ikram sahibi olan Rabbinin ismi ne yüce