Kayıtlar

kıble etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kıble Yönü

  Kıble Yönü   Adam, bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla süre olduğu için, otogarın yarı aydınlık koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerideki lâvaboya yanaştığında, iş tulumları giymiş bir genç ona doğru gelerek: “- Herhâlde namaz kılacaksınız, dedi. Abdest alma yerimiz de mevcuttur. Adam, elindeki sigaranın külünü delikanlının ayakları dibine silkelerken: “- Sen herhâlde görevlisin. Ne iş yaparsın burada?”. “- Temizlikçiyim efendim. Lâvabo ve tuvaleti temizliyorum!”. Adam, alaycı gözlerle sü-zerek devam etti: “- Ben, namazı senin gibi çulsuzlara bıraktım. Bu iş size öyle yakışıyor ki!”... Temizlikçi genç, adamın hakaretine aldırmayacak kadar olgundu. Fakat namaza karşı yapılan saygısızlık, canını çok sıkmıştı. Vereceği cevabı bir süre düşündükten sonra, susmayı tercih edip işine döndü. Adam, mağrur adımlarla oradan uzaklaşırken, başının döndüğünü hissetti. Sırtından çıkartarak koluna aldığı kaşe paltonun ağırlığını da ilk defa fa

Kıble Tarafına Tüküren Edepsiz!

Kıble Tarafına Tüküren Edepsiz Bayezid-i Bistami hazretlerine sevenlerinden birkaçı, “- Filan şehirde âlim evliya bir zat var, ziyaret edelim!” diye ısrar ettiler. Sonunda bunları kırmamak için razı oldu, o zatı görmek için yola çıktılar. Nihayet o zatın bulunduğu şehre geldiler. Camiyi sorup, o yöne doğru yürüdüler. Tam camiye 200-300 metre kalmıştı ki o zatı caminin önünde gördüler. Hemen; “- İşte efendim, o mübarek zat, şu gördüğümüz kimse!” diye söylediler. O zat o anda kıble tarafına tükürdü. Bunun üzerine Bayezid-i Bistami hazretleri; “- Geri dönüyoruz, görüşmeye lüzum kalmadı!” dedi. Sevenleri ısrar etti, “- Efendim bunca yolu kat ettik, o mübarek zat da şu, görüşmeden nasıl geri döneriz!” dediler. Fakat ısrarları fayda vermedi. Sevenleri yine “- Âlim ve evliya zattır, bir görüşsek!” diye ısrar edince, Bistami hazretleri buyurdu ki: “- O kimse, evliya ve âlim olamaz. Kıble tarafına tükürdü. Rasûlullah Sallâllahu Aleyhi Vesellem Efendimiz’in öğr

Leylâ Leylâ!

Leylâ Leylâ! "Leylâ Leylâ!" diyen dilin, Mevlâ demedikçe, Vuslata eremezsin. İnsanı kıble edinen; ey sen! Hakk’a tapmadıkça, Menzile erişemezsin! (Alıntı)

Otuz İki Farz

Otuz İki Farz İmamın Şartları (6) 1- Allah’ü Teâlâ’nın varlığına, birliğine; eşi, benzeri ve ortağı olmadığına inanmak. 2- Allah’ü Teâlâ’nın meleklerine inanmak. 3- Allah’ü Teâlâ’nın kitaplarına inanmak. 4- Allah’ü Teâlâ’nın Peygamberlerine inanmak. 5- Ahiret (kıyamet) gününe inanmak. 6- Kadere, yani hayır ve şerrin (iyilik ve kötülüğün) Allah’ü teâlâdan geldiğine inanmak. İslam’ın Şartları (5) 1- Kelime-i şehadet getirmek. 2- Her gün beş vakti namaz kılmak. 3- Malın zekâtını vermek. 4- Ramazan ayında her gün oruç tutmak. 5- Gücü yetenin ömründe bir kerre hac etmesidir. Namazın Farzları (12) A- Dışındaki farzları altıdır. 1- Hadesten tehâret (Vücudumuzun temiz olması, abdestli olmak). 2- Necasetten tehâret (Elbiselerimizin ve namaz kılacağımız yerin temiz olması). 3- Setr-i avret. (Erkeklerin diz kapağı ile göbek arasının kapalı olması. Hanımların yüzü, elleri ve topuktan altı hariç her taraflarının kapalı olması). 4- İstikbâl-i Kıble (Namaz