Kıble Yönü
Kıble Yönü Adam, bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla süre olduğu için, otogarın yarı aydınlık koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerideki lâvaboya yanaştığında, iş tulumları giymiş bir genç ona doğru gelerek: “- Herhâlde namaz kılacaksınız, dedi. Abdest alma yerimiz de mevcuttur. Adam, elindeki sigaranın külünü delikanlının ayakları dibine silkelerken: “- Sen herhâlde görevlisin. Ne iş yaparsın burada?”. “- Temizlikçiyim efendim. Lâvabo ve tuvaleti temizliyorum!”. Adam, alaycı gözlerle sü-zerek devam etti: “- Ben, namazı senin gibi çulsuzlara bıraktım. Bu iş size öyle yakışıyor ki!”... Temizlikçi genç, adamın hakaretine aldırmayacak kadar olgundu. Fakat namaza karşı yapılan saygısızlık, canını çok sıkmıştı. Vereceği cevabı bir süre düşündükten sonra, susmayı tercih edip işine döndü. Adam, mağrur adımlarla oradan uzaklaşırken, başının döndüğünü hissetti. Sırtından çıkartarak koluna aldığı kaşe paltonun ağırlığını da il...