Kayıtlar

öyküsü etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Çocuğun Namaz Kılma Öyküsü

Bir Çocuğun Namaz Kılma Öyküsü Türkân Hanım dindar bir ailede büyümüştü. Annesi her fırsatta ona ve kardeşlerine namaz kılmalarını söyler, hatta kızarak onları uyarırdı. Türkân Hanım namazın kılınması gerektiğine inanır, ama yine de kılmazdı, çünkü kılmak nefsine zor geliyordu. Bazen başlar, sonra terk ederdi. Evlendi ve çocukları oldu. Annesi her geldiğinde aynı şekilde namaz kılmaları için ikaz etmeyi sürdürüyor, o da ısrarla kılmamaya devam ediyordu. Çok istemesine rağmen bir türlü nefsine galip gelemiyordu. Bir gün arkadaşları ona oturmaya geldi. İçlerinden biri annesini de yanında getirmişti. Teyze çok mübarekti. Öyle tatlı konuşuyordu ki, onu dinleyen saatler geçse usanmazdı. Teyze bir ara namaz konusuna değindi. O anlatırken, Türkân Hanım annesini hatırlamış ve annesinin eski günlerdeki namaz ikazlarını düşünüyordu. Misafirler de teyzeyi zevkle dinliyordu. Türkân Hanımın küçük oğlu Zekeriya, dört yaşındaydı. Oynadığı oyunu bırakmış, teyzenin koltuğu dibinde iki elini

Çocuğun Ölmesini Bekleyen Akbaba

Resim
Sudan’lı Çocuk Fotoğrafı Ve Kısa Öyküsü Çocuğun Ölmesini Bekleyen Akbaba Bu fotoğraf 1994’de Sudan’daki kıtlık sırasında çekildi ve fotoğrafçı Kevin Carter’a Pulitzer ödülünü kazandırdı. Çocuk emekleyerek 1 km. ötedeki Birleşmiş Milletler yemek kampına gitmeye çalışıyor. Arkasındaki akbaba, çocuğun ölmesini bekliyor. Fotoğrafı çeken Kevin Carter, fotoğrafı çeker çekmez, oradan ayrılıyor. Ve kimse çocuğa ne olduğunu bilmiyor. Fotoğrafçı Kevin Carter 3 ay sonra depresyona giriyor ve intihar ediyor. Ve dünya hala dönüyor… Dikkat Edelim: Şu dehşetli soruyu sormak istemiyorum. Acaba çocuk öldü de gerçekten akbaba onu yedi mi? Yoksa ben efendimi yemek istemiyorum, kendim açlıktan ölmeye razıyım mı dedi? Çünkü insan tüm mahlûkatın efendisidir. Allah’ü Tealâ insanı “Eşref-i Mahlûk ” yani “Kâinatın en üstünü” olarak yaratmıştır. İnsan yeryüzünde Allah’ü Teâlâ’nın halifesidir. Acaba bu dehşet verici manzara karşısında ödül veren jürinin içi rahat mı idi? Acab

Ya Rabbi, Ben Sana Secde Etmek İstiyorum!

Resim
Ya Rabbi, Ben Sana Secde Etmek İstiyorum ! “Avukat Bekir Berk Ağabey1989 yılında çok ağır bir hastalığa yakalanmıştı. 95 kilodan 52 kiloya düşmüştü. Namazlarını güçlükle kılıyordu. O kadar ki, bazen abdest alırken ve namaz kılarken defalarca bayılıyordu. Ayıldığı zaman ilk sözü, ‘Namaz vakti geçti mi?’ veya ‘Namaza kaç dakika var?’ sorusu idi. Londra’da tedavi gördüğü yıl şöyle bir hadise yaşamıştı. Namaza durmuş ve iki rekâtını güçlükle kılmış. Üçüncü rekâtın secdesine giderken, ne kadar uğraştıysa başaramamış, takati kesilmiş. Bu duruma çok üzülerek:  ‘Yâ Rabbi, ben Sana secde etmek istiyorum, ama yapamıyorum. Yoksa beni huzuruna kabul etmiyor musun?’ diye içinden geçirmiş. Bunun üzerine Allah’ın inâyetiyle, alnının Kâbe’deki soğuk mermerlere değdiğini, oraya secde ettiğini görmüş. Bu şekilde namazın iki rekâtını Londra’da, iki rekâtını Mekke’de edâ etmiş. Bu hâtırasını namazdan sonra tahdis-i nimet olarak anlatmıştı.” İhsan Atasoy – Hayatını Davasına