Kayıtlar

Bakış etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Peygamberlerin Dünya Hayatına Bakışları

  Peygamberlerin Dünya Hayatına Bakışları   Ey Aziz Kardeşim!   “- Bizden önce bu dünyadan peygamberler de geçti… ‘Acaba onlar nasıl yaşadı, nasıl hareket ettiler?’ diye soracak olursan; cevaben deriz ki: Peygamberler gerçi dünyaya mâlik oldular ama kabul etmediler, saklayıp gönül vermediler. Nimetlerinden faydalanmadılar. Allahu Teâlâ her ne verdiyse, onlar da hak yoluna verdiler ve kendileri arpa ekmeği yediler ve aba giyindiler.” Peygamberlerin hikâyelerini işitmedin mi? Halil İbrahim Peygamber Aleyhisselâm, bir kere: “- Allah senden razı olsun!” diyene bir deve verdi.” “- Kâbe’yi yaptı, konuklarına çeşit çeşit yemekler yedirir, kendisi arpa ekmeği yerdi…” Süleyman Peygamber Aleyhisselâm kaftan kafa hükmederdi. Bütün cihanın padişahı idi. İnsanlar, cinniler, vahşi hayvanlar ve kuşlar onun eli altında olmasına rağmen kendisi, zembil örer geçimini onunla kazanır, Aba giyerdi… Gerçi bu peygamberlere dünya verildi ama, dirliklerinde böyle idiler… Süleyman Nebi Aley

İslâm’ın Temizliğe Bakışa Nasıldır?

İslâm’ın Temizliğe Bakışa Nasıldır? “İSLÂM” ; Baştan sona temizliktir. Şöyle ki; “İMAN” ; Kalbin temizliğidir. “NAMAZ” ; Ahlakın temizliğidir. “ABDEST” ; Dış organların temizliğidir. “GUSÜL ABDESTİ” ; Tüm bedenin temizliğidir. “ZEKÂT” ; Kazancın temizliğidir. “ORUÇ” ; Egonun temizliğidir. “HAC” ; Ümmetin temizliğidir. “CİHAD” ; Eylemin temizliğidir. “EMRİ BİL MA'RUF NEHYİ ANİL “MÜNKER” ; Toplumun temizliğidir. “HİKMET” ; Aklın temizliğidir. “TEVHİD” ; Akidenin temizliğidir. “TEVBE” ; Kalbin temizliğidir. “HELAL GIDA” ; Yiyeceğin temizliğidir. “KURBANI ALLAH ADINA KESME” ; Niyetin temizliğidir.

Gözümü Haram Bakıştan Nasıl Korunayım?

Gözümü Haram Bakıştan Nasıl Korunayım? Günlerden bir gün, bir kişi gelip Cüneyd-i Bağdâdi Kuddise Sirrûh'a sordu: Gözümü haram bakıştan nasıl korunayım? Cüneyd-i Bâğdadi'nin cevabı şuydu: “Her şeyi gören Rabbinin sana bakışının senin bakışından daha önce olduğunu bilmenle..."

İslâm'ın Kadına Bakış Açısı

İslâm'ın Kadına Bakış Açısı Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Kadınlarla iyi geçinin (onlara güzel davranın)!..” (Nisâ, 19) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Cennet (sâliha) annelerin ayakları altındadır!” (Nesâî, Cihâd, 6; Ahmed, III, 429; Süyûtî, I, 125.) Merhamet ummânı Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Mü’minlerin îman bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Sizin hayırlı olanınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.” (Tirmizî, Radâ’, 11) Dolayısıyla, bilhassa günümüzde kadınlara yönelik gerçekleştirilen hak ihlâlleri ve şiddet, İslâm ahlâkını rûhen hazmetmemiş zorbaların vicdan yoksulluğudur. Ayrıca ruhsuz materyalist eğitimin kültürümüze yerleştirmeye çalıştığı, kadınlarla erkekler arasındaki sun’î ve haksız bir eşitlik yarışı da, aslında kadının, hanımlık ve annelik meziyetlerini zaafa uğratmakta ve onu farkında olmadan tüketmektedir. Bu asrın yorgun ve bitik kadını ile câhiliye devrinin ka­dını arasında sı

Susmanız Tefekkür, Konuşmanız Zikir, Bakışınız da İbret Olsun!

Susmanız Tefekkür, Konuşmanız Zikir, Bakışınız da İbret Olsun! Sevgili peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem yakın dostu Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh ile oturuyorlar. Medine’nin sıcak bir günü... Biraz sonra içeriye bir adam girer. Etrafına baktıktan sonra Hz. Ebubekir’in Radiyallahü Anh yanına oturur. Ve hemen çirkin sözlerle Hz. Ebubekir’e saldırmaya başlar. Hakaret eder, küçümsemeye çalışır, tacizde bulunur. Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh sabırla dinler. Olaya şahit olan Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem bu saygısız insanın haddi aşan çirkin sözlerinden rahatsız olsa da bir an için susar. Adam nerede olduğunun, kimin huzurunda bulunduğunun farkında değilmiş gibi devam eder. Bu anlamaz adamın çirkin sözlerinden hayli rahatsız olmaya başlayan Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh dayanamaz ve cevap vermeye başlar. Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh sınırı aşmadan, bu terbiye sınırını aşanın terbiyesini vermeye çabalamaktadır aslında. Hz. Peygamberin Sallallahü Aleyhi Vesell

İslâm’ın Mahlûkâta Bakışı

İslâm’ın Mahlûkâta Bakışı Osman Nuri Topbaş Bir Soru Bir Cevap Efendim; “İslâm’ın, mahlûkâta bakışta nasıl bir gönül hassâsiyeti telkin etmekte olduğunu îzâh eder misiniz?” Âlemler Sultânı -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bir hadîs-i şerîflerinde: اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ “Kişi sevdiği ile beraberdir.” buyurmuşlardır. (Müslim, Birr, 163) Bu beraberliğin en büyük nişânesi de, hâl ve davranış, hissiyat ve fikriyat beraberliğidir. Cenâb-ı Hak, âlemlere rahmet olarak gönderdiği Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i, bütün insanlığa bir “üsve-i hasene”, yani emsalsiz bir örnek şahsiyet olarak armağan etmiştir. Bir mü’minin, Cenâb-ı Hak ile “yakınlık ve dostluk” kurarak insan-ı kâmil hâline gelebilmesi de, ancak Rahmet Peygamberi Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in rûhâniyetinden ve gönül dokusundan nasîb alıp her hâlükârda O’nunla beraber olmasına bağlıdır. Kâmil insan modelinin iki fârik vasfı vardır. Bunlar: تَعْظِيمٌ لِأَمْرِ