Kayıtlar

Ocak 4, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İmam-ı Birgivi Ve Hanımı

İmam-ı Birgivi Ve Hanımı Büyük İslâm âlimlerinden İmam-ı Birgivî Hazretleri, ömrünün çoğunu ilim yolunda geçirdiği için, bir hayli yaşlandıktan sonra evlenmişti. Bu sebepten kendisi yaşlı olmakla beraber, hanımı daha genç ve çok da güzeldi. O yıllarda Aydınoğlularının beylik merkezi de İmam-ı Birgivî hazretlerinin bulunduğu Birgi nahiyesi idi. Aydınoğlularının beylerinden biri, İmam'ın genç ve güzel hanımının ismini duymuş ve birçok yerde onu beğendiğini söylemişti. Beyin kalben kendisine yakınlık beslediğini duyan Birgivî Hazretlerinin hanımı da, içten içe böyle bir evliliğin olmasına arzu duyuyor fakat kimseye sezdirmemeye de gayret ve dikkat ediyordu. Manevî radarlarla hanımın bu halini sezen Birgivî, bir gün helâya abdest bozmaya gittiği zaman, tuvaletteki su testisini kasten kırıyor ve helâdan ağlayarak çıkıyor. Hocanın ağlayarak heladan geldiğini gören hanımı: «Hoca hazretleri niye ağlıyorsun?» diye soruyor. O, tuvalette kullandığı testinin kırıldığını ve onun içi

Rabbinden Korkanlar İçin İki Cennet Vardır!

Rabbinden Korkanlar İçin İki Cennet Vardır! Hz. Ömer Radiyallahü Anh döneminde Mescide gelip giden bir genç vardır. İbadet-ü taatında derin mi derin...  Başını secdeye koyduğunda güller açıyor. Seccadesini gözyaşlarıyla ıslatıyor. Islata ıslata inliyor, dualar ediyor...  Mescide gelip giden bu genç… Hz Ömer Radiyallahü Anh’ın de dikkatini çekmiş. Öyle çekmiş ki; yokluğu mescitte bir yokluk, bir boşluk meydana getiriyor. Bu genç bir gün gelmez olur mescide...  Ve sorar koca halife: “Falan nerede, filan genç vardı, nerede o...?” der. Evine gelip giderken şerli bir kadın musallat olmuştur. Bu genç kaşını kaldırıp da bakmaz bile. O kadının, her köşe başında günaha çağıran pusularına aldırış dahi etmez. Fakat kadın, vazgeçmiyor; şehvet başını bulandırmış, adeta gencin bir boşluğunu arıyor. Bir sendelemesini bekliyor, onu şeytanın tuzağına kıskıvrak yakalayıverecek; iffet abidesi ağlama insanı o genci ebedi hedefinden saptıracak… Ve o aldırış etmeyen, o boşluk vermeyen genç; b