Kayıtlar

Hicret etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hicret Et!

Hicret Et! Muhiddin-i Arabî Kuddise Sirrûh buyuruyor: “- Hicret et! Gâvur memleketlerinde oturma! Gâvur îçinde oturmak, İslâm dinine ihanettir. Ve onlara yardım demektir. Sakın onların tebasına geçme!” Hadis’i şerifte şöyle varid oldu: “Müşriklerin içinde ikamet eden Müslümanlardan ben berîyim!” “İslâm kelimesinin itibarı kalmıyor.” Nefislerine zulmederek yaşayan kimselerin canlarını Melekler alırken onlara derler ki:  “- Siz ne işte idiniz? Onlar da; “- Biz, aciz kimselerdik!” derler. Melekler de onlara; “- Allah Teâlâ’nın Arz’ı geniş değil miydi, siz de hicret edeydiniz?” derler. İşte onların varacakları barınacakları yer, Cehennem’dir. Ne fena bir yerdir o!” Mühiddin-i Arabî Kuddise Sirrûh derki: “Biz, şimdi Müslümanları Beyt-i Makdesi ziyaretten men ediyoruz. Çünkü orası [Ehl-i Salib ordularının Kudüs’ü işgal altında bulundurduğu zamanlar] gâvurların elindedir.” (Şimdi de öyle!). Lügat: Hicret: Bir manası da, ALLAH ve Rasûlünün, zemm...

İslâm İçîn Hicretin Mükâfatı

İslâm İçîn Hicretin Mükâfatı Hazreti Esma bint-i Umays Radiyallahü Anha kocası Hazreti Zübeyr ile birlikte Mekke'den Habeşistan'a hicret etmiştir. Habeşistan'da iken Hazreti Cafer'den üç çocuğu dünyaya gelmiş olduğuna göre orada hayli zaman kaldıkları anlaşılmaktadır. Birkaç sene sonra hicrî sene 7'de Medine'-i Münevvere'ye gelmiştir. Habeşistan'dan geldiklerinde evleri olmadığından Ümm-ül Mü'minin, hazreti Hafsa Radiyallahü Anha'nın evinde oturuyordu. Bir gün Hazreti Ömer Radiyallahü Anh oraya gelmişti. Hazreti Hafsa Radiyallahü Anha validemize: — Bu hatun kimdir? Diye sordu. Hazreti Esma Radiyallahü Anha olduğunu öğrenince de: — Habeşistan'a gidip, denizleri aşıp gelen Esma Radiyallahü Anha mı? Diye sordu. Hazreti Esma da: — Evet! Dediğin Esma... Deyince, Hazreti Ömer Radiyallahü Anh radıyallahu anh Hazreti Esma'ya lâtife kabilinden: — Biz sizden daha faziletliyiz... Zira bizler muhaciriz, dedi. Hazreti Esma, b...

Eğitimde Sevgi Prensibi Ve Disiplinin Yeri

Eğitimde Sevgi Prensibi Ve Disiplinin Yeri Hicret Toprak Ankara Müftülüğü AİRB Koordinatörü Doğan her yeni çocuk, Cenab-ı Hakk’ın insanoğluna duyduğu sevginin ve ondan henüz umudunu kesmediğinin bir delilidir. “Eğitim”, hayata ve topluma intibak edebilmenin ortak adıdır. Yeni doğan çocuğun beslenmeye alıştırılması, denilebilir ki, insan neslinin eğitimle tanıştığı ilk somut anlardır. Annenin güleryüzü, sevgi öpücükleri, konuşup-okşaması, sevgi göndermeleri bu eğitimin devam eden parçalarıdır. Sevgi sadece insan varlığının değil, bütün yaratılmışların ortak hamurudur. Toprakta yeşeren bir bitki, açan bir çiçek, güneşin ısı ve ışık kaynağı oluşu hep bu sevginin dışa vurumudur. O sevgi olmasa kâinat yaratılmaz; canlılar insanoğluna gıda taşımaz; kâinat insana teslim olmazdı. Kâinatın belli bir düzen içerisinde işleyişi, Yaratandan-yaratılana, yaratılandan-Yaratana bir sevgi akışıdır. O sevgi olmasa yağmur yağmaz, toprak yeşermez, güneş ısıtmazdı. O sevgi olmasa sular akmaz, ç...