Kayıtlar

huşû etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Birçok erler ki…

Resim
  Birçok erler ki… Birçok erler ki, onları ne bir ticaret ve ne de bir ticaret Allah Teâlâ’nın zikrinden ve namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin mustarip olacağı bir günden korkarlar. Ya Rabbi bizleri namazlarını hiç aksatmadan, huşû ve hudû içinde kılan bahtiyar kullarından eyle!

İbadetleri Huşû İçinde Eda Edebilmek

Resim
Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ buyurur: “Gerçekten mü’minler kurtuluşa ermiştir; onlar ki, namazlarında huşû içindedirler.” (el-Mü’minûn Sûresi, 1-2)   “Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.” (el-Mâûn Sûresi, 4-5)   Şâh-ı Nakşibend Kuddise Sirrûh Hazretleri buyurur: “Bir kul, namazda ancak şu dört şeyle huşû hâline erebilir: 1- Dâimâ helâl yemek, yerken kalben uyanık olmak ve huzur ile yemek. 2- Abdest sırasında gafletten uzak durmak. 3- İlk tekbiri alırken kendini huzur-i ilâhîde bilmek. 4- Namaz dışında da Hak Teâlâ’yı aslâ unutmamak.”   Yâ Rabbi! Bizlere Namazlarımızı ve bütün ibadetlerimizi huşû, hudû, ihlâs ve takvayla yerine getirebilmeyi nasip eyle! Âmîn!

Bir Hafızın Namazı

Bir Hafızın Namazı Tenha bir köşe bulup namaza durdu. O, zaten “hep musallî olanlardan” dı. Ellerini kaldırdı ve dünyayı bütün ağırlığına rağmen arkaya atıverdi. Tekbir aldı. “Allâhu Ekber” dedi. Allâh’ın büyüklüğü karşısında nahif olan bedeni, daldaki yaprak gibi titriyordu. Fâtiha’nın âyetleri, bir bir sıralandı gönül semasında.  “Elhamdülillahi Rabbi’l-Âlemîn” derken bütün zerrelerinin eridiğini hissetti. Yok oldu sanki… Damla deryaya gark oldu. Ve yoklukta asıl varlığı buldu.  “Rahman ve Rahîm olan”ın merhamet ummânına dalmışken bir anda silkiniverdi. Şimdi “din gününün sahibi”nin huzurunda, hesap için mahşere çıkmış gibi kıyamda idi. Her bir kul, bizzat Rabbi tarafından hesaba çekilecekti. Kulluğun mahcubiyetinin yanında Rabbi’nin kelâmına muhatab olmanın yakıcı sıcaklığını hissetti kalbinde… İhsan duygusu ile namaz kılmak ne güzel!  “Cibrîl hadîsi”nde olduğu gibi… “İhsan nedir?” diye sorunca Rûhu’l-Emîn, “Allah Teâlâ’yı görür gibi ibadet etmen!” diye buyurmuştu