Kayıtlar

Temmuz 29, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Masal

  Masal   Çocuk gönlüm kaygılardan azâde; Yüzlerde nur, ekinlerde bereket; At üstünde mor kâküllü şehzade: Unutmaya başladığım memleket…   Şakağımda annemin sıcak dizi, Kulağımda falcı kadının sözü, Gölbaşında padişahın üç kızı, Alaylarla Kaf dağına hareket…   Orhan Veli Kanık (1936/Varlık, 1-6-1937)

Gel Yanalım Dostlar ile

  Gel Yanalım Dostlar ile   Hak yolunu gözler isen, Gel yanalım dostlar ile. Âşık izin izler isen, Gel yanalım dostlar ile.   Yok, bu dünyanın vefası, Bî-aded külli cefâsı. Hiç bunun yoktur vefası, Gel yanalım dostlar ile.   Hep yana yana bulmuşlar, Hak dîdarına ermişler. Seferin kaydın görmüşler, Gel yanalım dostlar ile.   N’idem sanırsın dünyada, Yeter gezdiğin hevâda. Derman isteyelim derde, Gel yanalım dostlar ile.   Hani ata hani ana, Bildin bu dünyayı fenâ. Onda rahat gerek cana, Gel yanalım dostlar ile.   Ey biçare Yunus heman, Dost yoluna gerek kurban. Ver canını iste canan, Gel yanalım dostlar ile.   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Canım Kurban Olsun

  Canım Kurban Olsun   Canım kurban olsun senin yoluna, Adı güzel kendi güzel Muhammed... Şefaat eyle bu kemter kuluna Adı güzel kendi güzel Muhammed...   Mü'min olanların çoktur cefası Ahirette olur zevk u sefası On sekiz bin âlemin Mustafa'sı Adı güzel kendi güzel Muhammed...   Yedi gökleri seyran eyleyen Kürsi'nin üstünde cevlan eyleyen Mi'racda ümmetini dileyen Adı güzel kendi güzel Muhammed...   Dört caryâr onun gökçek yâridir Anı seven günahlardan beridir On sekiz bin âlemin sultanıdır Adı güzel kendi güzel Muhammed...   Âşık Yunus nider dünyayı sensiz Sen hak Peygambersin şeksiz şüphesiz Sana uymayanlar gider imansız Adı güzel kendi güzel Muhammed... (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Yunus Emre Kuddise Sirrûh Kenter: Değersiz Cevlan: Dolaşma Şek: Şüphe Şefaat: Bağışlanmasını dileme

Günah Var mı Karıncayı Kırınca?

  Günah Var mı Karıncayı Kırınca?               İstanbul’da güneşli bir günün sabahında Topkapı Sarayı’nın avlusunda bulunan Has Oda’nın kapısı açıldı. Uzun boylu genç bir adam arka bahçeye doğru ilerliyordu. Bu kişi, Avrupa’yı titreten, koca Akdeniz’i hâkimiyet altına alan Osmanlı Devleti’nin kudretli hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman Kuddise Sirrûh’dan başkası değildi. Devlet işlerinden vakit buldukça soluklanmak için arka bahçeye çıkar, ağaçları, kuşları, denizi seyrederdi. O gün deniz, ağaçlar bir başka güzeldi, yalnız ağaçlardan birkaç tanesinin yapraklarının buruştuğunu fark etti. Hemen yanlarına yaklaştı ve eliyle tutup incelemeye başladı. Biraz sonra ağaçların neden buruştuklarını anlamıştı. Karıncalar sarmıştı o güzelim dallarını. Aklına bir çözüm yolu geldi. Ağaçları ilaçlatacaktı. Böylece ağaçlar karıncalardan kurtulacak ve rahat bir nefes alacaklardı. Fakat birkaç dakika daha düşününce bu fikrin o kadar da iyi olmadığını anladı. Karıncalar da can taşıyordu, ağaçları

Masal

  Masal   Çocuk gönlüm kaygılardan azâde; Yüzlerde nur, ekinlerde bereket; At üstünde mor kâküllü şehzade: Unutmaya başladığım memleket…   Şakağımda annemin sıcak dizi, Kulağımda falcı kadının sözü, Gölbaşında padişahın üç kızı, Alaylarla Kaf dağına hareket…   Orhan Veli Kanık (1936/Varlık, 1-6-1937)