Ey Dualara Cevap Veren!
Ey Dualara Cevap Veren! Yâ Seyyide’s-sâdat! Şu âlem-i kâinatta, deverân ediyorken bunca hadisat, Seni haykırıyordu. Her tezyin… Her nakış… Bilcümle hakikat. Yâ Mucîbe’d-daâvat! Bir duamız olsun, şöyle; mizanda ağır basacak. Kalpten ahzânı, nemli gözlerden aberâtı alacak. Yâ Veliyye’l-hasenat! Aciz kullarından, yükseldi feryad-ı beyânat… Zâyi ettik yâ Rab! Kalmadı… Ne vakit, ne hasılat… Yâ Rafia’d-derecât! Lütfeyle... Katından bir ameliyat-ı cerahat. Nitekim gözlerimiz yaşlı, kalplerimiz harâbat. Yâ Azîme’l-berekât! Sayısız nimetin karşısında, insan zalim… İnsan hoyrat... Şükürdeki naksımız, pek derin bir ifşaat. Yâ Ğâfira’l-hatîat! İnsandık!.. Şu âlemde, bir garibe-i hilkat. Aslında tertemizdi bize bahşettiğin fıtrat. Yâ Dafia’l-beliyyat! Âfâtın her zerresi, bir günaha istinad. Asırlardır, ahlâbını gösterip duruyor fitne-i fesad. Yâ Samia’l-esvat! Nedametle...