Kayıtlar

sofra etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Niyet Ettim; Soframı Değil, Gönlümü Donatmaya...

  Niyet Ettim; Soframı Değil, Gönlümü Donatmaya...   Niyet ettim: Şu mübarek Ramazan'da kalbimi, elimi, sözümü ve gözümü haramdan sakınmaya... Orucumu midemle değil, nefsimle tutmaya; cismimle değil, ruhumla tutmaya! Niyet ettim; soframı değil, gönlümü donatmaya... Niyet ettim uykuya bile ibadet niyetine dalmaya... Şu korona sonrası kalıbımı temiz tutmaya dikkat ettiğim gibi kalbimi de her türlü kötü düşünceden arındırıp, temiz tutmaya! Bela ve musibetlerin ariflerin kandili olduğu bilinciyle deprem sonrası hayatımı ilahi ölçülerle yeniden dizayn etmeye; yepyeni güzel mukaddimelere niyet etmeye.   Ey, şehri gufran, menbaı irfan, mebdei Kur'an merhaba! Ey soframıza bereket, hanelere saadet, vücutlara sıhhat, kalplere rikkat, zihinlere dikkat, yarınlara umut, şu acize ismini veren mübarek zaman dilimi merhaba! Niceleri kavuşamadı sana, maddi ve manevi hastalıklarımıza ümidi şifa, kavuşturana sonsuz hamdü sena, merhaba... Olanları ve ölenleri görüp, tefekkü

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Sofra Adabı

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Sofra Adabı busraseyid tarafından yazıldı      Peygamber Efendimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da bizlere örnek olmaktadır. Peygamberimizin yeme-içme ve sofra adabını sizler için maddeler halinde hazırladık. ·      Yemeğe besmele ile başlayıp kısa bir yemek duası ile bitirirdi. ·      Bazı yemekleri daha çok sevse de, hiçbir yemek için “sevmiyorum” ifadesini kullanmazdı. Yemeklerde kusur bulmaz, canı çekerse yerdi, çekmezse bırakırdı. ·      Yemeğe başlamadan önce ve yemekten sonra ellerini yıkardı. ·      Yemek yerken sağa, sola dayanmaz, yaslanarak yenilmemesini tavsiye ederdi. ·      Soğan, sarımsak gibi kokusu başkalarını rahatsız eden yiyecekleri yedikten sonra toplum içine girmeyi hoş karşılamazdı. ·      Yemek esnasında yemek yeme seslerinin duyulmaması için aşırıya kaçmadan konuşup sohbet ederdi. ·      Ortaya konan yemeğin kendi önüne gelen kısmından yerdi. ·      Lokmasını yutmadıkça ikinci lokmaya el u

Unutulan Sünnetler

Unutulan Sünnetler Bir hadis-i Şerif’te; “Terk edilip, unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana, yüz şehid sevabı verilecektir.” buyuruluyor. Günümüzde terk edilen sünnetler hangileridir? Bilirsek başkaları yapmasa da biz yapıp şehid sevabına kavuşuruz. Özellikle şu sünnetler daha çok terk ediliyor: ·         Müsafeha etmek, yani sünnete uygun tokalaşmak unutulmuştur. ·         Sakal, sünnet üzere bırakılmıyor. ·         Namazlarda başı örtmeye önem verilmiyor. ·         Abdestte eller ve ayaklar üç defa yıkanmıyor. Parmak araları üç defa hâllenmiyor. ·         Aksıran (Elhamdülillah) demiyor. Başkası, dinde öyle bir şey olmadığı halde, “çok yaşa” diyor. Hâlbuki elhamdülillah demesi sünnet, bunu duyan Müslümanın da (Yerhamükellah) demesi farzdır. ·         Yalnız tanıdıklara selam vermek, kıyamet alametidir. Selam sünnete uygun verilmiyor. Bir odada oturulurken, bir kimse o odaya on kere girip, on kere çıksa, her giriş ve çıkışta selam vermesi sünnettir. Bu sünnet

Sevgi Nedir Diye Sormuşlar

Sevgi Nedir? Bir Ermiş’e sormuşlar:  Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? -“Bakın göstereyim’” demiş, Ermiş. Önce sevgiyi dilden gerçeğe indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz diye bir de şart koymuş. Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine şimdi demiş Ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. Buyurun deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükr