Kayıtlar

Edenler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’ü Teâlâ, Dostlarına İhanet Edenlerden İntikam Alır

Allah’ü Teâlâ, Dostlarına İhanet Edenlerden İntikam Alır   Erenlerden biri, bir kişinin yanından geçip camiye giderken o kişi o kâmilin ayağına bir küçük taş atmış. O zat ise ne taşı ne de taşı atanı görmüş. Lakin o taşı atan oracıkta düşüp can vermiş. Bunun üzerine orada olanlar demişler ki: “-Allah’ü Teâlâ dostları velilerin şanı bağışlamak ve her hale rıza göstermek iken senin böyle yapman doğru mudur?” O da onlara şöyle cevap vermiş: “-Allah’ü Teâlâ’ya yemin ederim ki, benim bu işten bir haberim olmadı. Ne taşın acısını hissettim, ne de atanı gördüm.” Lakin Allah’ü Teâlâ’nın âdeti öyledir ki, dostlarına ikram için onlardan habersiz yardım eder. Onlara ihanet edenlerden intikam alır. İşte böyle Allah’ü Teâlâ’nın himayesi ve koruması altında olan her kâmil, kendinden meydana gelen kerametlerden haberdar değildir. Onları bilse de asla onlara iltifat etmez. Hem iltifat etse de onlara meyil ve muhabbet duymaz.   Kaynak: Marifetname

Hizmet Edenler Daha Çok Sevap Kazandı

              Enes bin Mâlik Radiyallahü Anh rivayet etti: Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beraber bir sefere çıkmıştık. İçimizden bazıları oruçlu, bazıları da değildi. Havanın çok sıcak olduğu bir günde bir yerde konakladık. Güneşin sıcağından korunmak için birçoğumuz elbisesini gölgelik yapıyor, bazılarımız da eliyle korunmaya çalışıyordu. Oruç tutanlar açlıktan ve yorgunluktan takatsiz düştüler. Tutmayanlar kalkıp çadırları kurdular, hayvanları sulayıp yemlediler. Resûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Bugün oruç tutmayanlar daha çok sevap kazandı.” buyurdular.

Ganîmet Ve Devlet Malına Hıyânet Edenlerin Cezâları

  Ganîmet Ve Devlet Malına Hıyânet Edenlerin Cezâları   Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in (yol) ağırlığı (eşyâsı) üzerinde bekçi (siyâhî) bir kişi vardı. Ona Kerkere denilir. (Bu siyâhî kişi harb edilirken de Peygamber’in binidini tutardı). Kerkere (günün birinde) öldü. Ölünce de Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Bu adam cehennemdedir!” buyurdu. Ashab: “- Acabâ neden ki?” diye bakmağa gittiler. Onun (terikesinde) ganîmet malından çalınmış bir aba buldular.   Kaynak: Buhari Sahih-i Buhari (No.1283)

Ganîmet Ve Devlet Malına Hıyânet Edenlerin Cezâları (1)

  Ganîmet Ve Devlet Malına Hıyânet Edenlerin Cezâları (1)   Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur. Bir kere Nebî Sallallahü Aleyhi Vesellem, aramızda (hitâbete) kıyâm etti de ganîmet (ve devlet) malına hiyânet hakkında söz söyledi. Ve hıyânet (in fenâlığını) büyüttü, hükmünü îzâh etti de buyurdu ki: “- Sakın sizden biriniz kıyâmet gününde omuzunda (ganîmet) koyun (avaz avaz) meleyerek, öbürünün omuzunda (ganîmet) at (yem ister gibi) homurdayarak (Arasat meydanında) benimle yüzleşmesin! (Bu yüz karası) âhırette bana: “- Yâ Resûla’llah, bana yardım et! diye yalvaracaktır. Ben de ona: “- Hakkında hiç bir sûretle şefâat etmeğe muktedir değilim: Ben sana (dünyâda Allah’ın hükmünü) teblîğ ettim! diye cevap vereceğim. Birinin omuzunda da sığır böğürerek bana mülâkî olup: “- Yâ Resûla’llah, meded eyle! demesin! Ben ona da: “- Senin için hiç bir vechile şefâat etmeğe muktedir değilim; çünkü ben sana (dünyâda) Allah’ın hükmünü teblîğ et

Ey İman Edenler! Yahudi ve Hristiyanları Dost Edinmeyin

Resim
  Ey İman Edenler! Yahudi ve Hristiyanları Dost Edinmeyin يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓاءَۢ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍۜ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِم۪ينَ ﴿سُورَةُ الْمَائِدَةِ ۵۱ ﴾   “Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez”. (Mâide Sûresi, 51) Allah Celle Celâlüh dostlarını dost, düşmanlarını düşman edinmek, imanın temellerinden olan vela/dostluk, bera/düşmanlık akidesinin gereklerindendir. İslam ve müminler aleyhine faaliyet gösterenlere sözlü, fiilî veya maddi yardımda bulunarak onlarla dostluk kuranlar için Kur’ân-ı Kerim şu ifadeleri kullanır: ·         Dost edindikleriyle aynıdırlar. (Bk. Mâide, 51) ·         Münafıktırlar. (Bk. Nîsa, 137-138) ·         Allah’la Celle Celâlüh aralarında hiçbir ba

Tevbe Edenlere Vaad Edilen Müjdeler Nelerdir?

Tevbe Edenlere Vaad Edilen Müjdeler Nelerdir? Tevbenin neticeleri nelerdir? Tevbe edenlere vadedilen müjdeler nelerdir? “Her âdemoğlu çok hata işler. Hata işleyenlerin de en hayırlısı tevbe edenler (nâdim olarak hatasından dönenler) dir.” (Tirmizî) Tevbe edenin bütün günahları bağışlanır. Göğe yükselecek kadar olsa dahi. “Günahlarınız semaya ulaşacak kadar bile olsa, arkadan tevbe etmişseniz, günahınız mutlaka affedilir.” (Kütüb-i Sitte) “Günahlarından tevbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” (Tirmizî) ”Hata yaparsanız, hatta günahlarınız göğe yükselecek kadar çok da olsa tevbe ettiğinizde Allah tevbenizi kabul eder, günahlarınızı bağışlar” buyurdu. (Tergib ve Terhib) “Şüphesiz ki Allah tevbe ile beraber bütün bunları (bütün günahları) bağışlamaktadır. Günahları ne kadar büyük ve çok olursa olsun hiçbir kul Allah'ın rahmetinden asla ümidini kesmemelidir. Zira tevbe ve rahmet kapısı geniştir.” (İbn-i Kesir) “ Tevbe eden, günah işlememiş gibi olur.” (Ber