Kayıtlar

geç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Geç Kılınan Namaz!

Güler yüzü, güzel ahlakı ile her açıdan örnek bir kadın olan Selma Hanım, temizlik işlerinde evhâma yakın derecede aşırı titiz davrandığından, genelde namazlarını biraz geç kılardı. Selma Hanım’ın diğer bir özelliği de çok açık, çok net rüyâlar görür, bunları kendi yorumlar ve rüyâlarının çoğunun doğruluğuna tanık olurdu. Bir gece yine rüyâsında kendisinin öldüğünü, sonra teneşir üstünde yıkandığını, bembeyaz kefenlere sarıldığını, tabutun içine sırt üstü yatırılıp, helâllık alındıktan sonra cenaze namazı kılınmak üzere bir câmiye götürüldüğünü ve musallâ taşının üstüne konulduğunu görüyor. Kendisini yıkayanları, tabutunu taşıyanları ve cenaze namazını kılanları açıkça gören Selma Hanım, kabristana yaklaşıpta açılan mezarını gördüğü an, aşırı derecede korkuya kapılıp yakınlarına, “- Ne olur! Beni burada yalnız bırakmayın!” diye yalvarmaya başlıyor. Tabii ki sesini duyan olmuyor ve Selma Hanım en yakınları tarafından mezara indirildikten sonra üzeri toprakla örtülüyor. Yakınla...

Namazı Geç Kılmak...

Namazı Geç Kılmak... Anneannesinin sözleri yankılandı kulaklarında: “- Oğlum namaz hiç bu vakte bırakılır mı?” Anneannesinin yaşı yetmişe dayanmış, ama ezan okunduğu vakit yerinden sıçrar, yaşından beklenmeyecek bir hızla abdestini alır ve namazını kılardı. Kendisi ise, nefsini bir türlü yenemiyordu. Ne oluyorsa, hep... Namaz son dakikalara kalıyor, bu sebeple namaz ini alelacele eda ediyordu. Bunu düşünerek kalktı yerinden, gözü saate kaydı. Yatsı ezaninin okunmasına on beş dakika kalmıştı. Başını her iki yöne pişmanlıkla sallayarak, "Yine geciktirdim namazı." dedi kendi kendine. Kıvrak hareketlerle abdestini aldı ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendisini odasına attı. Mecburen, hızlı hareketlerle namazı eda etti. Tesbihatını yaparken anneannesini düşünmeden edemedi. "Bu halimi görse, tatlı-sert kızardı yine bana." dedi. Çok seviyordu onu... Hele öyle bir namaz kılışı vardı ki, onu hep bir gökkuşağı hayranlığıyla seyrederdi. Namazda öyle bir mahvi...

Kalp Krizi Geçirip Su Dolu Kazana Düşerek Öldü

Resim
Kalp Krizi Geçirip Su Dolu Kazana Düşerek Öldü Bartın'ın Hasankadı Beldesi'nde 79 yaşındaki Kadir Ulu, cam kavanozları yıkarken kalp krizi geçirip önündeki su dolu kazanın içine düşerek öldü. Beldede oturan Kadir Ulu, evinin bahçesinde sandalyeye oturup önüne koyduğu su dolu kazanda boş cam kavanozları yıkamaya başladı. Kadir Ulu, iddiaya göre bir süre sonra rahatsızlandı. Öne doğru yığılan Ulu'nun başı su dolu kazanın içine düştü. Yakınlarının haber vermesiyle gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Ulu'nun öldüğü belirlendi. Kalp krizi geçirdiği tahmin edilen Ulu'nun cesedi, Bartın Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Ulu'nun kesin ölüm nedeni otopside belirlenecek. Dikkat Edelim:  Ölümün yaşı başı yoktur ve hepimize ansızın gelebilir. Kâmil imanla, salih amellerle, bol bol tevbe ve istiğfarla, zikirlerle hazırlıklı olmalıyız.

Sırat-ı Müstakim

Resim