Kayıtlar

Nisan 16, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ah Anne Babalar! Gençleriniz Yoksa Sizde Yoksunuz!

Resim

En Fecî Hastalık

En Fecî Hastalık Rivayete göre İsa Aleyhsiselâm, teninde alacalar bulunan ve hastalıktan iki şakağı da çökmüş bir şahsa rastladı. O şahıs, üzerindeki hastalıklardan âdeta habersiz bir hâlde kendi kendine: “– Yâ Rabbi! Sana sonsuz hamd ü senalar olsun ki, insanların pek çoğunu müptelâ kıldığın dertten beni halâs eyledin!” diyordu. İsa Aleyhsiselâm, muhâtabının idrak seviyesini anlamak ve mânevî kemâlini yoklamak maksadıyla ona: “– Ey kişi! Allah’ın seni halâs eylediği hangi dert var ki?” dedi. Hasta şöyle cevap verdi: “– Ey Rûhullâh! En fecî hastalık ve belâ, kalbin Hak’tan gâfil ve mahrum olmasıdır. Şükürler olsun ki ben Cenâb-ı Hak ile beraber olmanın zevk, lezzet ve füyûzâtı içindeyim. Sanki vücûdumdaki hastalıklardan haberim bile yok...” İşte Cenâb-ı Hak da bizleri, en fecî hastalık olan Hak’tan gâfil kalmaktan sakındırmakta, kullarına yakınlığını ve her an onlarla beraber olduğunu âyet-i kerîmelerde şöyle hatırlatmaktadır: “…Nerede olursanız olun,

Muhiddin-i Arabî Kuddîse Sirrûh Buyuruyor:

Muhiddin-i Arabî Kuddîse Sirrûh Buyuruyor: ·           Kardeşini, hastaları ziyaret et! ·           Onlarda ne ibret alınacak şeyler var. ·           Allah ’ü Teâlâ’ ya kar şı aczini ve fakrini d üşü n! ·           Allah ’ü Teâlâ’nı n, lütfuyla sana bahşettiği sıhhatini ve o sıhhatle yapmış olduğun ibadetlerini, Allah ’ü Teâlâ’nı n ihsan ı bil ve şü kret! ·           Allah ’ü Teâlâ , hasta kulunun yanındadır. ·           Hastaya dikkatle bak! ·           Daima Allah ’ü Teâlâ’y a s ığı n ı r. ·           Doktor da baksa, ilâçta alsa, şifayı Allah ’ü Teâlâ’ dan bekler. ·           Onun dili daima Allah ’ü Teâlâ’ lad ı r. ·           Kalbiyle Allah ’ü Teâlâ’y a iltica eder. ·           Allah ’ü Teâlâ’ dan gaflet etmez. ·           Allah ’ü Teâlâ onunladır. ·           Allah-ü Zül Celâl, kıyamet gününde: “ –   Ey Âdemoğlu! Ben hasta oldum da beni ziyarete gelmedin! ” Diyecek. “ –   Yâ Rabb! Sen Rabbülâleminsin! Nasıl seni ziyaret edebilirim? ” deyince

İnsanları Yüzüstü Cehennem'e Sürükleyen Şey

Resim
İnsanları Yüzüstü Cehennem'e Sürükleyen Şey Bir gün Resûl-i Ekrem devesinin üzerinde, arkadaşları da O’nun önünde gidiyorlardı. Muâz bin Cebel Radıyallahu Anh: “–Ey Allâh’ın Elçisi! Siz’i rahatsız etmeyeceksem, yanınıza yaklaşmama izin verir misiniz?” diye sordu. Peygamber Efendimiz, izin verince Muâz Radıyallahu Anh: “– Canım Sana fedâ olsun, yâ Resûlallâh! Cenâb-ı Mevlâ’dan niyâzım, bizim emânetimizi Sen’den önce almasıdır. Allah göstermesin ama, Sen bizden önce vefât edersen, Sen’den sonra hangi ibâdetleri yapalım?” diye sordu. Hazret-i Peygamber, bu soruya cevap vermedi. Bunun üzerine Muâz Radıyallahu Anh: “–Allah yolunda cihât mı edelim?” diye sordu. Peygamber Efendimiz: “– Allah yolunda cihât güzel şeydir; ama insanlar için bundan daha hayırlısı vardır.” buyurdu. “– Yani oruç tutmak, zekât vermek mi?” “– Oruç tutmak, zekât vermek de güzeldir.” Muâz Radıyallahu Anh bu minvâl üzere insanoğlunun yaptığı bütün iyilikleri