Kayıtlar

İngilizler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İngilizler…

Resim
İngilizler…   ·      “Hangi taşı kaldırsam, altından İngiliz parmağı çıkıyor!” ·      “İngilizler, dün de bugün de yarın da dişini etimize geçiren çakaldır…” ·      “Ya kurt olup çakalları kovlayacağız ya da koyun olup çürümeye mahkûm olacağız…” Ulu Hakan Abdulhamid Han Rahmetullahi Aleyh

İngilizlerin Dünyaya Hâkim Olma Stratejisi

İngilizlerin Dünyaya Hâkim Olma Stratejisi 16. Yüzyılda I. Elizabeth döneminde, Walter Raleigh bir çeşit deniz emperyalizminin teorisini ortaya koymuş ve bu teoriyi şu sözlerle özetlemiştir: “Denize hâkim olan, ticarete de hükmeder; ticarete hâkim olan ise dünya zenginliklerine hükmeder, yani dünyaya hâkim olur.” Raleigh’in ortaya koyduğu bu tez İngiliz sömürgeciliğinin temelini oluşturmuş ve 16. Yüzyıldan itibaren İngilizler bu doğrultu da hareket etmişlerdir. 19. Yüzyıla gelindiğinde yukarıda da belirtildiği üzere Berlin konferansında Afrika topraklarının, Avrupalı güçler arasında paylaşılmasından sonra, İngiliz sömürgeciliği Afrika da etkisini arttırmıştır. İngiltere, Hindistan ile olan ticaretinin güvenliğini sağlamak için bu bölgede Somali’yi ele geçirmek adına uğraşlar vermiş ve nihayetinde 1886 yılında, Somali’nin ileri gelen kabileleriyle yaptığı antlaşmayla birlikte kuzey bölgesini tamamı ile hâkimiyeti altına almıştır. Afrika’nın, Berlin konferansı ile paylaşılmasın

İngilizlerin “İslâm’ı Nasıl Yıkabiliriz?” Plânı

İngilizlerin “İslâm’ı Nasıl Yıkabiliriz?” Plânı İngiliz Casusu Hempher hatıralarında, kendisine verilen, “iki” devlet sırrından bahseder. Bu sırlardan biri, İslâm’ı yıkma çalışmalarının esaslarını teşkil eden ve az sayıdaki casuslara gizli olarak verilen “İslâm’ı Nasıl Yıkabiliriz?” kitabıdır. Bu kitapta geçen yıkım planlarının birçok maddesi “Dinler arası diyalog ve hoşgörü” prensipleri ile bire bir örtüşüyor. Hempher, bu planları bakınız nasıl anlatıyor: “1- Müslümanların arasında, ırkçılık, milliyetçilik taassubunu körükleyecek ve onların dikkatlerini, İslâmiyet’ten önceki kahramanlıklarına çekeceksiniz. Mısır’da Firavunluğu, Îrân’da Mecûsîliği, Irak’ta Bâbilliği, Anadolu’da eski medeniyetleri ihya edeceksiniz 2- Şu dört şeyi, gizli ve aşikâr yaymak lâzımdır: İçki, kumar, zina ve domuz eti. Bu işi yapmak için, İslâm memleketlerinde yaşayan Hıristiyan, Yahudi, Mecusi ve diğer gayri Müslimlerden azamî derecede istifade edilecek. 3- Çıkardığımız meşgalelerle, Müslümanları

Medine Kahramanı

Medine Kahramanı Güneri Cıvaoğlu Medine’yi 2 yıl 7 ay boyunca koruyan Osmanlı Kuvvetleri’nin komutanı Fahreddin Paşa “efsane askerdi.” “Türk Kaplanı”, “Çöl Kaplanı”, “Medine Kahramanı” lakaplarıyla anılırdı. Iraklı bir “densiz” tweet atmış. “Fahreddin Paşa’nın Medine’deki kutsal emanetleri çaldığını, İstanbul’a kaçırdığını” iddia etmiş. Ve şöyle bir küstahlıkta bulunmuş: “İşte Erdoğan’ın dedelerinin, Müslüman Araplarla ilişkisi buydu!” BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed de edepsizliği bu tweet’i paylaşarak sürdürmüş bulunuyor. Bu saldırganlık Türkiye’yle Suudi Arabistan ve BAE arasında makasın açılmakta olduğunun bir yeni göstergesidir. ....................... Önce... İşin aslı... İngilizlerin kışkırttığı, silah ve parayla desteklediği Şerif Hüseyin Osmanlı’ya isyan bayrağını açmıştı. Ünlü casus Lawrence’ın başrolü aldığı bu oyunda Şerif Hüseyin’e “Arabistan Krallığı” vaat edilmişti. Şerif Hüseyin’in başını çektiği Arap

Hicaz-Yemen Cephesi'nde Çöl Savaşları

Hicaz-Yemen Cephesi'nde Çöl Savaşları Osmanlı Devleti'nin kutsal toprakları korumak için savaştığı cephelerden birisi olan Hicaz-Yemen cephesi 23 Ocak 1919'da Osmanlı Devleti'nin başarısızlığıyla sonuçlanmıştır. İçeriğiyle ismi türkülere bile konu olan bu cephede Osmanlı askerleri İslam coğrafyasını, bölgeyi işgal etmek isteyen İngilizlere karşı korumaya çalışmış anacak hiç ummadığı ihanetlerle yine bu cephede karşılaşmıştır. Bölgedeki bazı Arap aşiretler İngilizlerle işbirliği yapıp Osmanlı Devletine isyan etmişlerdir. Özellikle burada İngilizlerin ünlü ajanı Lawrence'nin bölgedeki Arapları Osmanlı Devleti'ne karşı kışkırtması önemli rol oynamıştır. Osmanlı Devleti tarafından 1908 yılında Mekke Emirliğine atanan Şerif Hüseyin bunların içerisinde en önemli olanıdır. Önceleri Osmanlı Devleti'ne hizmet ederken hatta 1. Dünya savaşı öncesi Osmanlı Devleti'ne sık sık bağlılığını bildirirken 27 Haziran 1916'da resmen Osmanlıya karşı büyük bir isy