Kayıtlar

Cumhurbaşkanı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kızına Ayakkabı Alamayan Cumhurbaşkanı…

Resim
  Kızına Ayakkabı Alamayan Cumhurbaşkanı… Ülkesini her fırsatta batıya 5 dilde şikâyet edip kötüleyenlere ithafen. Bir gün rektör, Ebulfez Elçibey’i odasına çağırır ve aralarında şu konuşma geçer: “- Ebulfez seni çok sevdiğimi biliyorsun. “- Biliyorum.” “- Seni takip ediyorlar, biliyor musun?” “- Biliyorum.” “- Seni cezaevine atacaklar Ebulfez.” “- Biliyorum.” “- Gel, şu işlerden vazgeç.” Türkiye'yi kötüleyen bir yazı yaz, sonra hangi makama istersen, seni o makama atayacaklar. “- Ben Türkiye'yi kötülemem. “ “- Makaleyi biz yazalım, sen altına imzanı at. Cezaevinden kurtul, hem de yüksek maaşlı bir makama gel. Fena mı olur?” “- Ben Türkiye'yi kötüleyeceğime, cezaevinde taş taşırım.” Sonuç: Elçibey tutuklandı ve sürgüne gönderilip taş taşıdı ama yolundan dönmedi, kimseye eğilmedi. Tarihe namuslu ve şerefli bir Cumhurbaşkanı olarak geçti! O parayı ve makamı reddeden adamdı… Bir Ülkenin Cumhurbaşkanı olduğunda dahi kirada oturuyor, ayakkabı isteye

Fatiha Bilmeyen Cumhurbaşkanı

Fatiha Bilmeyen Cumhurbaşkanı Büyükelçi Oğuz Gökmen, bizzat bize anlatmıştı: -İran'da büyükelçiydim, dedi. Fahri Korutürk, Cumhurbaşkanı, İhsan Sabri Çağlayangil, dışişleri bakanıydı. İran'a resmi bir ziyaret oldu. Resmi görüşmelerden sonra belli başlı yerleri ziyarete geçildi. Bu meyanda Hâfız-ı Şirâzi'nin kabrine de geldik. Burada Çağlayangil dedi ki: "Sn Cumhurbaşkanım, bir Fatiha okuyalım mı?" Korutürk , "Hayır" dedi, "Biz laik devletiz!" Bunun üzerine Çağlayangil: “Hafız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış Yeniden açarmış her gün kanayan rengiyle Gece bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış Eski Şiraz'ı hayal ettiren ahengiyle…” Mısralarını terennüm etti. Çağlayangil, susunca Korutürk, konuşur: "Sn Çağlayangil, Fatiha'yı ne güzel okudun!.." Hey'ettekiler donup kalmışlar. Çünkü okunan Fatiha-i Şerif değil, Yahya Kemal'in Rindlerin Ölümü şiirinin ilk kısmıdır... İşte bu sebep

Pes Etmek Yok!

Resim
Pes Etmek Yok! Rothschild ailesinin, kumpaslarla göndermek istediği Brezilya Cumhurbaşkanı Rousseff, “Sonuna kadar direneceğim” dedi. İngiliz Yahudisi Rothschild ailesinin, sınır ötesi operasyonundaki son hedef Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff oldu. Rothschild'in Brezilya'daki milli şirketleri almasını engelleyen Rousseff, bir anda 2014 genel seçimleri öncesinde Brezilya'nın bütçe verilerini manipüle etmekle suçlandı. Ancak Rousseff, katıldığı toplantılarda çok net mesaj verdi. Rousseff, "Bu ülkeyi şirketler yönetemeyecek. Beni göndermeyi başarırlarsa Temer göreve gelecek. Yani şirketlerin istediği olacak. Buna karşı sonuna kadar direneceğim!" dedi. Rousseff'in azledilmesi için de Senato'nun üçte ikisinin onayının gerektiği açıklandı. Kraliçe'nin kanalı BBC'nin röportaj yaptığı Rousseff'in birçok açıklamasının da sansürlendiği iddia edildi. Jacob Rothschild, ailenin en etkili ismi. Birçok ülkedeki operasyonların emrini v

Ben Turgut Özal İlkokul Son Sınıftayım

Ben Turgut Özal İlkokul Son Sınıftayım Aşağıda okuyacağınız cümleler dönemin Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ın konuşmasından alınan bir bölümdür. İnternette izlenme rekorları kıran bu bölümü ben de tarihî bir hatıra olduğu için Hayatım Roman okurlarıyla paylaşmayı arzuladım: Başımdan geçen bir hikâye… 1930’lu yıllar. Ben (Turgut Özal) ilkokul son sınıftayım. Tabii o zaman bizi bambaşka yetiştiriyorlar. İlkokulda okutulan şeyleri bugün benim yaşlarıma yakın olan kimseler herhalde hatırlayacaklar. Biz “bir Türk’ün on düşmana bedel” olduğunu, “bir Türk’ün dünyaya bedel” olduğunu, daha birçok şeyleri öğrendik. Ama kendimizin ufak dünyasında öğrendik. Dış dünyayla hiçbir alakamız yoktu. Dış dünyayı değil İstanbul’u bile bilmiyorduk. Ben bunları okuyorum kitaptan… İyi de bir talebeyim… Rahmetli dedem o sırada bize misafir gelmiş... O da gençliğinde İstanbul’da bulunmuş, Sultan Abdülhamid zamanında. Okuduğum tarih kitabında “kızıl sultan” diyor Sultan Abdülhamid’e. O kitap öy

Denizin Ortasında Bizi Kim Görecek?

Denizin Ortasında Bizi Kim Görecek? 4. Murat devri. Padişah tarafından, mey (şarap), afyon ve fal bakmak gibi şeyleri yasaklanmış. İstanbul’da bütün meyhaneler ve keshaneler “gizli” takılmaya başlamış. 4. Murat bir gece, tebdil-i kıyafet İstanbul’u gezmeye karar vermiş... Bir sandala binmiş. Sandalcı müşterisinin sultan olduğunu bilmiyormuş. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş. İpin ucunda bir testi! Sultan; -“Ne var o testinin içinde?” diye sormuş. Sandalcı; -“Ne olacak, mey (içki) işte!” Diye gülerek cevap vermiş. -“Mey yasak değil mi? Hünkârımız görse kafanı vurdurtur diye korkmuyor musun?” diye sormaktan da geri kalmamış. Sandalcı da haliyle, “Yahu hünkâr nereden görecek bizi denizin ortasında!” İçersen sana da vereyim! Demiş. 4. Murat kabul etmemiş. Aradan biraz zaman geçmiş. Sandalcı bu kez de, teknenin tahtalarından birini kaldırıp aradan afyon çıkarmış ve nargilesine atarak körüklemeye başlamış. Gönlü zengin adam, hemen müşterisine de ikr

Dünya 5'ten Büyüktür

Resim
Dünya 5'ten Büyüktür Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda dillendirdiği bu ifade uluslararası bir kampanyanın sloganı. Birleşmiş milletlere üye ülkeler arasında güvenlik ve barışı korumakla yükümlü en güçlü organ olan BM güvenlik konseyinin veto hakkına sahip 5 daimi üyesine tepki olarak ortaya atılan düşüncedir. Beş ülke yaptıkları her türlü ayrımcılığı, zorbalığı, yolsuzluğu saçma bir veto hakkıyla; BM güvenlik Konseyi ’ nin aldığı kararı geçersiz kılıyorlar. BM genel kurulu Siyonist İsrail’in soykırımlarının durdurulması için bir karar alıyor Abd bir veto çekiyor. Sonuç sıfır sıfır elde var sıfır. Rusya Çeçenistan’ı eziyor, sömürüyor. Birleşmiş Milletler karar bile alamıyor. Birleşmiş Milletler o zaman neye yarar? Hiçbir şeye… O zaman BM kime hizmet ediyor. Sadece beş ülke ve İsrail’e… O zaman nerede kaldı Dünya Barışı? Mazlum milletlerin haklarını kim koruyacak? Beş ülke istediğini asacak, istediğini kesecek… Birkaç balinayı kurtarmak için dünya s