Kayıtlar

Ölçü etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bahane Bulmak İsteyenler; “Herkes Yapıyor!” Diye Çoğunluğu İleri Sürerler. Çoğunluk Ölçü Değildir!

  Bahane Bulmak İsteyenler; “Herkes Yapıyor!” Diye Çoğunluğu İleri Sürerler. Çoğunluk Ölçü Değildir!   Kur'an-ı Kerim’de birçok hususta çoğunluğun, insanların çoğu veya onların çoğu ifadesi kullanılarak yanlış yolda olduğu bildiriliyor. Çoğunluğa uymanın zararlarını bildiren âyet-i kerime meallerinden bazı örnekler: 1- İnsanların çoğuna uyan sapıtır. (Enam 116) 2- Allah'ın mucize yaratabileceğini çoğu bilmez. (Enam 37) 3- Rızkı Allah'ın verdiğini çoğu bilmez. (Sebe 36) 4- İnsanların çoğu kâfirdir. (Nahl 83) 5- Çoğu fâsıktır. (Maide 49, 81,Tevbe 8, Hadid 16, 27) 6- Çoğu müşriktir. (Rum 42) 7- Çoğu inanmaz, iman etmez. (Bekara 100, Hud 17, Rad 1) 8- Çoğu inkârcıdır. (İsra 89) 9- Çoğu gâfildir. (Yunus 92) 10- Çoğu şükretmez. (Bekara 243, Yunus 60, Yusuf 38) 11- Çoğu zanna uyar. (Yunus 36) 12- Çoğu nankördür. (Furkan 50) 13- Çoğu yalancıdır. (Şuara 223) 14- Çoğu Allah'a ortak koşar. (Yusuf 106) 15- Çoğu haktan hoşlanmaz. (Zuhruf 78) 16- Ç

Değer Ölçüsü

Değer Ölçüsü Bir gün Newyork'ta bir grup iş arkadaşı yemek molasında dışarıya çıkarlar. Gruptan biri Kızılderili'dir. Yolda yürürken insan kalabalığı siren sesleri yolda çalışma yapan işçilerin araçlarının çıkardığı gürültü, araçların korna sesleri arasında ilerlerken; Kızılderili kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyler. Ve aranmaya başlar. Arkadaşları bu gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam ederler. Aralarından bir tanesi inanmasa da onunla birlikte aramaya devam eder. Kızılderili caddenin karşısına doğru yürür arkadaşı da arkasından takip eder. Ve o binaların arasında bir kaç tutam yeşilliği arasında gerçekten bir cır cır böceği bulurlar. Arkadaşı Kızılderili’ye senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun? Diye sorar. Kızılderili ise bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek arkadaşına kendisini izlemesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili

Bütün Hayatta Ölçüye İtina

Bütün Hayatta Ölçüye İtina Cenâb-ı Hak buyuruyor: "(Ey Muhammed!) De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, gökleri ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." (Hucurat, 16) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Şüphesiz ki bu din kolaylıktır. Kim bu dini zorlaştırırsa din ona galip gelir." (Buhârî, İmân, 29) Nebî Sallallahü Aleyhi Vesellem, Selmân ile Ebü'd-Derda'yı kardeş yapmıştı. Bu sebeple Selmân, Ebü'd-Derda'yı ziyaret ederdi. Bir ziyaret esnasında onun hanımı Ümmü'd-Derdâ'yı oldukça eskimiş elbiseler içinde gördü. Ona: -Bu halin ne? diye sorunca, kadın: -Kardeşin Ebü'd-Derdâ dünya malı ve zevklerine önem vermez, dedi. O esnada Ebü'd-Derdâ eve geldi ve hazırlattığı yemeği Selmân'a ikram edip: -Buyurun, yemeğinizi yiyin, ben oruçluyum, dedi. Selmân: -Sen yemedikçe ben de yemem, diye karşılık verdi. Bunun üzerine Ebü'd-Derdâ sof

Ticarette Takvâ Ölçüsü

Resim
Ticarette Takvâ Ölçüsü Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin...” (Nisâ, 29) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Aldatan bizden değildir." (Müslim, İman, 164) İmam-ı Azam Ebû Hanîfe Rahmetullahi Aleyh, ticaretle geçinen hayli servet sahibi zengin bir kimse idi. Ancak ilimle meşgul olduğundan ticârî işlerini vekili vasıtasıyla yürütür, kendisi de yapılan ticaretin helâl dairesi içinde olup olmadığını kontrol ederdi. Bu hususta o derece hassastı ki, bir defasında ortağı Hafs bin Abdurrahman'ı kumaş satmaya göndermiş ve ona: "-Ey Hafs! Malda şu şu özürler var. Onun için bunu müşteriye söyle ve şu kadar ucuza sat!" demişti. Hafs da, malı İmâm'ın belirttiği fiyata satmış, ancak ondaki özrü müşteriye söylemeyi unutmuştu. Durumu öğrenen Ebû Hanîfe Rahmetullahi Aleyh, Hafs'a: "-Kumaşı alan müşteriyi tanıyor m