Kayıtlar

Ağlama etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bu Manzaralara Ağlamayana, İnsan Denir mi?

Resim
Savaştan, ölümden, kandan, gözyaşından kaçanlar; yeni acılara sebep oluyorlar… O acıları gören vicdanlı insanlar da acılara gark oluyorlar, insanlık ağlıyor... Kucağında bebeğiyle bir anne ağlıyor. Bebek elleriyle annenin gözyaşlarını siliyor... Çıkışamıyor, gözyaşlarını yalıyor; “- Annem üzülmesin!” diye… Bir polis bebeğini kucağına almış; Bebek, polis babasının kaskına vuruyor: “- Sen polissin, bu savaşı neden önlemiyorsun?” der gibi… Ekranlardan bize yansımayan daha bunun gibi; sayısız manzara vardır… Utanın ey insanlar! “İnsanım!” diyen herkes utansın… “Bu iki manzara karşısında ağlamayan, bir şeyler yapmak istemeyen insana insan denir mi?” Muhakkak bir şeyler yapılmalı… Bu savaş sonlandırılmalı… 3. Dünya savaşına mal olsa bile… Saldırgan ülke Rusya durdurulmalı,  Savaşın zararları tazmin edilmeli,  Sorumlular insan hakları mahkemesinde yargılanmalı, Herkes yaptıklarının bedelini ödemelidir… Aksi takdirde; saldırganların yaptıkları yanına kâr kalırsa; insanl

Ağlama Çeşitleri

Ağlama Çeşitleri Yahya bin Muaz Rahmetullahi Aleyh'den: “Tevbekâr, günahları için ağlar. Zahid, esas yurdundan (ahiretten) uzakta olduğu için, gurbet hissiyle ağlar. Sıddıklar ise, imanı zeval bulmasın, diye korkudan ağlar.”

Arkamdan Ağlama

Arkamdan Ağlama                 Öldüğüm gün tabutum yürüyünce, Bende bu dünya derdi var sanma! Bana ağlama, "Yazık, yazık!" "Vah, vah!" deme! Şeytanın tuzağına düşersen; vah vahın sırası o zamandır. Yazık, yazık; asıl o zaman denir. Cenâzemi gördüğün zaman "Elfirak, elfirak!" deme! Benim buluşmam asıl o zamandır. Beni mezara koyunca elvedâ demeğe kalkışma! Mezar cennet topluluğunun perdesidir. Mezar hapis görünür amma, Aslında canın hapisten kurtuluşudur. Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret! Güneşle aya batmadan ne ziyan gelir ki? Sana batma görünür amma… Aslında o doğmadır, parlamadır. Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi? Neden insan tohumu için, Bitmeyecek, yetişmeyecek zannına düşüyorsun? Hangi kova, suya salında da dolu olarak çekilmedi? Can Yusuf'un kuyuya düşünce, niye ağlarsın? Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç! Hz. Mevlana Celâleddin-i Rumi Kuddise Sirrûh

Arkamdan Ağlama

Arkamdan Ağlama Öldüğüm gün tabutum yürüyünce  Bende bu dünya derdi var sanma!  Bana ağlama, “Yazık, yazık!” “Vah, vah!” deme!  Şeytanın tuzağına düşersen vah vahın sırası o zamandır.  Yazık yazık asıl o zaman denir.  Cenazemi gördüğün zaman “Elfirak, elfirak!” deme!  Benim buluşmam asıl o zamandır.  Beni mezara koyunca elveda demeye kalkışma!  Mezar cennet topluluğunun perdesidir.  Mezar hapis görünür amma,  Aslında cânın hapisten kurtuluşudur.  Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret!  Güneşle aya batmadan ne ziyan gelir ki  Sana batma görünür amma  Aslında o doğmadır, parlamadır.  Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi  Neden insan tohumu için  Bitmeyecek, yetişmeyecek zannına düşüyorsun  Hangi kova suya salında da dolu olarak çekilmedi  Can Yusuf’un kuyuya düşünce niye ağlarsın  Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç!  Çünkü artık hay-huy’un, mekânsızlık âleminin boşluğundadır. Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi (Kuddise Sirruh)

Ağlamaya Devam Etti

Ağlamaya Devam Etti İmam Muhammed Hazretlerinden rivayet edilmiştir: Bir kimse bevl ettikten sonra o anda istinca edecek bir şey bulamayıp, birinin duvarına silinir. Fakat sonunda ziyadesiyle pişman olarak sahibinden izin almadım, hata ettim diye, 40 gün ağlar. Nihayet duvar sahibini bularak helâl etmesini rica eder. Fakat o da helâl etmeyince ağlamaya devam eder. (Alıntı)