Kayıtlar

İngilizce etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Arapça, İngilizce, Türkçe 80 Hadis-i Şerif

Arapça, İngilizce, Türkçe 80 Hadis-i Şerif ١ - ﻻ يُؤْمِنُ اَحَدُكُمْ حتَّى يُحِبَّ ﻷخيهِ ما يُحِبَّ لِنَفْسِهِ The Prophet (peace be upon him) said: “None of you has attained true faith until he loves for his brother that which he loves for himself.” Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Sizden biri, kendi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe gerçek imana eremez.” ٢ - المسلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ The Prophet (peace be upon him) said: “A Muslim is one whereby other Muslims feel secure from both his tongue as well as his hand.” Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.” ٣ - كُلُّ المُسلِمِ عَلى المُسْلِمِ حرَامٌ: دَمُهُ وعِرْضُهُ وَمَالُهُ. The Prophet (peace be upon him) said: “ The blood, honor and property of a Muslim is forbidden in respect to another Muslim.” Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyl

Türkçe, Arapça, İngilizce 40 Hadisi Şerif

Türkçe, Arapça, İngilizce 40 Hadisi Şerif ١ ) إِنَّ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابُ اللَّهِ وَأَحْسَنَ الْهَدْيِ هَدْيُ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ 1. Sözlerin en güzeli Allah’ın kitabı yolların en güzeli Muhammed’ in yoludur. 1. The best word is Allah's book. The best path is Muhammad’s path. Buhari, Edeb, 70; İ’tisam, 2. Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. İbn Mace, Mukaddime, 7. Darimî, Mukaddime, 23. Ahmet b. Hanbel, c. 3, s. 319. ٢ ) خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ 2. En hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir. 2. The most dutiful amongst you is the one who learns and teaches the Qur'an. Kaynak: Buhari, Fezâilü’l-Kur’an, 21. Tirmizi, Sevâbü’l-Kur’an, 15. İbn Mace, Mukaddime, 16. Darimî, Fezâilü’l-Kur’an, 2. ٣ ) مَا مِنْ مَوْلُودٍ إِلَّا يُولَدُ عَلَى الْفِطْرَةِ 3. Her çocuk Müslüman doğar. 3. Every human being is born as a Muslim. Müslim, Kader, 22. ٤ ) لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ