Kayıtlar

Basri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hasan Basri Hazretleri

Hasan Basri Hazretleri Müttakîler imamı, veliler serdarı, takva ve destanlık kahramanı Hasan Basrî hazretlerinin gönül incileriyle, ruhlarımızla sefere çıkıyoruz. Hicrî birinci asırda Medine’de doğup Basra’da yaşamış olan Hasan Basrî Hazretleri, kâh geceleri Kâbe mumu gibi yanar, kâh yaralı bir kuş gibi çırpınırdı. Dili inciler saçardı. Allah’ın Celle Celâlüh Habibine Sallallahü Aleyhi Vesellem sonsuz muhabbeti vardı. Kendisine sorulan sorulara verdiği o güzel cevaplara ve nasihatlerine şöyle bir kulak kabartalım. Nasibimize neler düşecektir kim bilir. Bir Bardak Soğuk Su Rüzgârın bile kaynar su gibi insanın yüzünü okşayıp geçtiği çok sıcak bir gündür. Hasan Basrî Hazretleri susamıştır. Kendisine bir bardak soğuk su getirilir ve: - Ey gönüllerin ışığı, buyur al iç, serinle, derler Bardağı eline alıp suyun soğukluğunu hissedince büyük bir feryad koparır ve bayılır. Kendisine geldiğinde gözlerinden inci yaşları dökülmektedir. Etrafındakiler şaşırıp sorarlar: - Ne

Hasan Basri Hazretleri Ve Papaz

Hasan Basri Hazretleri Ve Papaz Hasan-ı Basrî Hazretleri ile bir papaz münazaraya tutuşurlar. Hasan-ı Basrî Hazretleri hak dinin ancak İslâmiyet olduğunu ve o gelmekle diğer dinlerin hükümlerinin Allah tarafından iptal edildiğini, her ne kadar delilleri ile ortaya koydu ise de papaz bir türlü kabul etmez. En sonunda Hasan-ı Basrî Hazretleri, papaza: — İkimiz de elimizi ateşe sokalım, hangisi yanmazsa onun dediği doğrudur, der. Tabii papaz korkar ve elini ateşe sokmağa yanaşmak istemez. Bu sefer Hasan-ı Basrî Hazretleri ateşin başında münakaşa yaparlarken tutar papazın elini zorla ateşe sokar. Fakat hayret! Bu sefer papazın eli de yanmaz. Papaz hayretler içinde Hasan-ı Basrî Hazretlerinin yüzüne bakarken içine: — Senin elin Kur'an okuyan bir ele değdi. Ondan dolayı ateş onu yakmaz oldu, Diye ilham gelir. Hasan-ı Basrî'nin açık kerametini ve îslâmın mucizesini gözleriyle gören papaz “Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Resûlüh”

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 2

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 2 Bağlı olanı aç, açık olanı da bağla; Kesenin ağzını aç, cömert ol. Dilini de tut, lüzumsuz konuşma. Bir kimsenin malını nereden kazandığını öğrenmek istiyorsanız, onu nereye harcadığına bakınız. Kalbin bozulması altı şeydendir: 1) Allahü Teâlâ’nın rahmetini umarak, tövbeyi terk etmek, 2) İlmi ile amel etmemek, 3) Amelinde ihlâs sahibi olmamak, 4) Allahü Teâlâ’nın ihsan buyurduğu rızkı yiyip, şükür etmemek, 5) Allahü Teâlâ’nın taksimine râzı olmamak, 6) Vefât edenleri kabrine defnedip, onlardan ibret almamak. Eğer insan günahını küçük görürse, ona ehemmiyet vermez. O zaman o günah büyük günah hâlini alır. Eğer insan günahını büyük görür, onun için istiğfar eder, onu gizler ve tevbe ederse o günah küçücük kalır.” Tevbenin şartları ikidir. 1- Dil ile tevbe, 2- Hâl ile tevbe yani günahları, haramı terk etmekle ve hak sahipleriyle helâlleşmekle yapılan tevbe… Şartlarına uygun olmayan tevbenin tam tevbe

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 4

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 4 Bir gün Hasan Basri Hazretlerine vera (Takva) nedir diye sordular: Şeyh Hazretleri cevaben şöyle buyurdu: -Vera: Bir ali makamdır ki içinde üç ali makam bulundurur. Bunlardan birincisi: Daima Hak söz söyleyen, ikincisi kendini muhafaza eden, üçüncüsü: Her işi Allah rızası için yapandır ve bir zerre veraya imtisal etmek yüz sene verasız oruç tutmak ve namaz kılmaktan efdaldir. Allah indinde makbul bir kul dünyaya fazla kıymet vermeyip daha ziyade ahireti için çalışan ve ahiretini imar edendir. Ahmak kimse baki imiş gibi dünyayı imara çalışıp ahiretini harab eder. Allah’ı son derece sevmenin alameti, dünyayı terk etmektir. Her kim altın ve gümüşü kıymetli tutar, ona çok önem verirse huzur-u kalple namaz kılamaz, azap ve işkenceye yakın olur. Bir gün Hasan Basri mecliste dostlarıyla sohbet ederken onlara: - Siz Hazret-i Peygamberin ashabına benziyorsunuz, dedi. Bunu işiten dostlarının bir kısmı bu müjdeye sevindiler. Ba

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 5

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 5  “Şu iki sözü satmak istiyorum!” Tabiinin ve bu devirdeki evliyânın en büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretleri, bir gün arkadaşlarıyla birlikte yolda giderken vezirlerden birinin oğlu ile karşılaşır. Delikanlı, yağız atının üzerine kurulmuş, beraberinde de hizmetçileri, bütün ihtişamıyla yoluna devam etmektedir. Hasan-ı Basrî hazretleri yolun ortasında durarak gence şöyle seslenir: “Şu iki sözü satmak istiyorum!” “Ey vezir oğlu! Sizler her şeyi mal ve para ile değerlendirirsiniz. Size şu iki sözü satmak istiyorum, alır mısın? Bu sözler sizi aydınlık Allah yoluna sokacaktır.” Vezirin genç oğlu, “Peki kaça satacaksınız?” deyince Hasan-ı Basrî, “Birincisini bir, ikincisini de iki gümüş para karşılığında” der. Genç de “Tamam” deyince ilk sözünü söyler: “Ey vezir oğlu! Senin evin var mı?” diye sorar. “Var” cevabını alınca da, “Kendin mi yaptırdın, yoksa miras mı kaldı?” diye sorar. Delikanlı, “Kendim yaptırdım” diye c

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 3

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 3 “Dünyanın senden sonra nasıl olduğunu görmek istersen, senden evvel ölenlerden sonra ne olduğuna bak. ” “Başkalarından sana söz getiren, senden de ona götürür. Onunla sohbet edilmez, arkadaşlık yapılmaz. ” “Rabbini bilen onu sever, dünyayı bilen ondan yüz çevirir. ” “Mü'min gafil olmaz, boş işlerle uğraşmaz. Düşündüğü vakit üzülür. ” “Kişi isyan sebebiyle, gece ibadetinden mahrum olur. Mü'min devamlı olarak nefsine hâkim olur ve onu Allah için hesaba çeker. Dünyada kendilerini hesaba çekenlerin ahirette hesabı iyi geçer. Ahirette hesabı ağır olanlar, dünyada kendi muhasebelerini yapmayanlardır. ” Hasan Basri Rahmetullahi Aleyh hazretleri’ne: “Gece namaz kılanların yüzleri niçin güzel olur?” diye sorduklarında, Hasan Basri Rahmetullahi Aleyh hazretleri şöyle yanıt verdi: “Çünkü onlar Rahman Celle Celâlüh ile baş başa kalmışlar ve Rahman Celle Celâlüh da onlara kendi nurundan nur vermiştir.” buyurdu. “Her s

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 1

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 1 ·      Ey insanlar! Dualarınız kabul olunmayacak diye korkmuyorum. Dua edemez hale gelmenizden korkuyorum! ·      Beni bir kireç ocağına atsalar, deseler ki içine düşersen imanla öleceksin; vallahi hiç tereddütsüz kendimi atarım! ·      Dört şey vardır ki, bedbahtlık sebebidir: 1-Evlad-ü iyalin (Çocuk ve hanımlarının) çokluğu, 2-Malın azlığı… Ailesinin geçimini karşılayacak kadar malı olmaması… 3-Komşunun kötü olması, 4-Kadının kocasına isyan ve hıyanette bulunması. ·      Sakın günah işleme! Aksi takdirde kendini ateşe atarsın, hâlbuki sen, bir kimsenin bir pireyi ateşe attığını görsen, onu bile iyi karşılamazsın. O halde, her gün kendini defalarca ateşe atmayı nasıl iyi karşılarsın? ·      Ey insan! İnsanların çokluğuna bakıp da aldanma. Çünkü sen, yalnız ölecek, kabre yalnız girecek, yalnız kabirden kalkacak ve kendi hesabını yalnız vereceksin! ·      İnsanlar arasında kendisini zemmeden (kötüleyen) ki

Büyüklerin Gözüyle Dünya

Büyüklerin Gözüyle Dünya Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede, Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de.  B işr-i Hafi Rahmetullahi Aleyh Gün akşamlıdır devletlüm, dün doğduk bugün ölürüz... Evliya Çelebi  Rahmetullahi Aleyh "Dünya üç gündür; dün, bugün ve yarın. Dün geçti, yarın geleceği belli değil. Öyle ise bugünün kıymetini bil" Hasan-ı Basri  Rahmetullahi Aleyh Bugünü düşünürüm… Dün geçti, yarın var mı? Gençliğe de güvenmem... Ölenler hep ihtiyar mı?" Ebu Turab Rahmetullahi Aleyh Dünya üç gün gibidir. Dünya üç gün gibidir. Dün, bugün, bir de yarın. Dün gitti, geri gelmez, Bu senin büyük kaybın… Yarın henüz gelmedi, Belki de gelmeyecek. Zira yarın gelmeden Belki ecel gelecek. Öyleyse gün bu gün, Saat bu saattir. Bulunduğun gün ve an Sana büyük fırsattır.     Hasan-ı Basri  Rahmetullahi Aleyh Yalan Dünya Bilirim seni yalan dünyasın, Bütün Evliyaları alan dünyasın… Kaçan kurtulmaz senin el