Kayıtlar

Son Nefes etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Öleceğin Gün İçin Telaşlanma!

Resim
  Öleceğin Gün İçin Telaşlanma!   Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma! Ne olacak, nasıl olacak? Diye hiç üzülme!   Çünkü Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar: 1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar. 2- Bedenini yıkayıp gusledecekler. 3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler. 4- Evinden dışarı çıkaracaklar. 5- Ve yeni evine, kabre götürecekler. 6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler. 7- Özel eşyalarını toplayacaklar. 8- Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar; 9- Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…   Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek. İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek. Senin görevin bir başkasına devredilecek. Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek. Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin.  

Son Nefes Endişesi

Son Nefes Endişesi Cenâb-ı Hak buyuruyor “Ey îmân edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmrân, 102) Rasûlullah (sav) buyurdular “Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalb ile) kelime-i tevhîd getirirse, cennete girer…” (Hâkim, Müstedrek, I, 503) “Süleymâniye Medresesi’nden emekli Hadis müderrisi Salih Efendi, ömrünün son demlerinde tasavvuftan da nasib almak ister. Allah’ın kaderde tâyin ettiği mürşidini aramaya koyulur. İstanbul’daki tüm sûfî simalarla görüşür, sonunda Kelâmî Dergâhı postnişîni Muhammed Esâd Erbilî hazretlerinde karar kılar. Yanına varıp elini öper ve ona “Araştırdım ve gördüm ki, devrimizin en büyük kutbu, en büyük gavsi sizsiniz” der. Şeyh Es’ad Erbîlî (ks) ona “Hocaefendi, bize kutubluk verilirken yanımızda değildiniz. Dolayısıyla bilmiyorsunuz. Biz, aslında kutub falan değiliz. Sizin hüsn-i zannınıza göre şeyhiz ve kutubuz” cevabını vererek, müderrise şu soruyu yöneltir. “Hocaefendi! Sö