Kayıtlar

Okuyun etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zina Yapmak İsteyen Genç (Mutlaka Okuyun!)

  Zina Yapmak İsteyen Genç (Mutlaka Okuyun!)   Genç bir delikanlı hocasıyla istişare eder: "- Hocam ben zina yapmak istemiyorum ama artık dayanamıyorum, sokağa çıkınca gözlerime hâkim olamıyorum! ALLAH rızası için bana bir tavsiye ver, zinaya düşmekten çok korkuyorum." Hoca cevap vermiş: "- Bana evinden bir kova dolusu su getir ve sakın ola ki bir damlası yere dökülmesin. Şayet dökülürse her damlasına karşılık seni sopayla döveceğim." Delikanlı itaat etmiş ve kovayla hocanın yanına gelmiş. Hoca: "- Evet, evladım sen kovayı bana dolu olarak getirdin peki çarşıdan geçtin, kaç tane bayan gördün ve baktın?" "- Hocam ben gözümü kovadan hiç ayırmadım ki dayak yememek için!" "- Peki, benden korktuğun kadar Allah'ü Teâlâ’dan korkmuyor musun?" Delikanlı tövbe etmiş ve bu vesveselerin şeytandan geldiğini anlamış. Rabbim bu yazıyı okuyan tüm kardeşlerimi zina denen pislikten korusun!

"99 Kuralı nedir?": (Çok Güzel Mutlaka Okuyun)

"99 Kuralı nedir?" : (Çok Güzel Mutlaka Okuyun)             Bir gün kral vezirini çağırarak ona der ki: "- Hizmetçimin hayatta benden daha mutlu olduğunu görüyorum, neden? Oysa onun hiçbir şeyi yok.” “- Ben ise kralım, her şeye sahibim ancak huzursuz ve keyifsizim." Vezir der ki: "- Ona 99 kuralını dene." Kral! "- 99 Kuralı nedir? " deyince; "- Gece bir keseye 99 dinar koyup kapısına bırak ve üzerine de; 'Bu 100 dinar sana hediyedir. ' yazarak kapısını çal, sonra olanları izle…" diye cevap verir. Kral vezirin dediğini yapar. Hizmetçi keseyi alıp dinarları sayar ancak bir tanesinin eksik olduğunu görünce ‘Herhalde dışarıda düştü’ diyerek ev halkıyla birlikte aramaya koyulur. Gece biter onlar hala kayıp dinarı ararlar, eksik dinarı bulmadıkları için baba çocuklarına kızar ve sakin iken onlara saldırır hale gelir. Diğer gün sabah hizmetçi gamlı düşünceli olur çünkü bütün gece uyumamıştır. Asık suratlı,

Öldükten Sonra Duyulan Sesler (Kesinlikle Okuyun)

Öldükten Sonra Duyulan Sesler (Kesinlikle Okuyun) A)       Ruh bedenden ayrıldıktan sonra ona gökten üç ses gelir; onlar sırası ile şöyledir: 1-   Ey insanoğlu! Dünya mı seni bıraktı, sen mi dünyayı bıraktın? 2-   Ey insanoğlu! Dünya mı seni topladı, sen mi dünyayı topladın? 3-   Ey insanoğlu! Dünya mı seni öldürdü, sen mi dünyayı öldürdün? B)       Ölen kimse, yıkanacağı yere konduğu zaman da gökten üç ses gelir ki; onlar da sırası ile şöyledir: 1-   Ey insanoğlu! Hani nerede güçlü bedenin, şimdi ne kadar da zayıfsın! 2-   Ey insanoğlu! Hani nerede güzel konuşman, şimdi ne kadar da suskunsun! 3-   Ey insanoğlu! Hani nerede duyan kulakların, şimdi ne kadar da sağırsın! Bu ses, şu cümle ile bağlanır: “Hani, seçkin dostların neredeler, ne kadar da yalnız kaldın!” C)       Ölen kimse, kefenlendiği zaman da yine gökten üç ses gelir ki onlar sırası ile şöyledir: 1-   Ey insanoğlu! Eğer Allah’ın rızasına sahip isen, ne mutlu sana. Eğer Allah’ın dargınlığını al

İş İşten Geçmeden! Ölmeden Önce Bunu Mutlaka Okuyun!

İş İşten Geçmeden! (Ölmeden Önce Bunu Mutlaka Okuyun) Balıkçı bir adam bir gün güneş doğmadan sabah namazından az önce deniz kenarında oturuyormuş. Derken içi taş dolu bir torba bulur. Elini torbanın içine sokarak bir taş alır ve o taşı denize fırlatır. Taşı fırlattığı esnada suyun üzerinde çıkardığı ses adamın hoşuna gider. Tekrar ikinci bir taş alır ve onu da denize fırlatır. Çünkü taşın suya değerken çıkardığı ses balıkçıyı mutlu eder ve bu şekilde taşları teker teker fırlatır. Bu arada güneşin ışığı yavaş yavaş yaklaşır ve adamın elindeki taş dolu torbada yavaş yavaş belli olmaya başlar. Artık torbanın içinde sadece bir taş kalmıştır. Güneş açıp adam torbanın içine baktığında bir de ne görsün içindeki taşlar elmas taşlarıymış. Meğerse denize fırlattığı tüm taşlar elmasmış. Çok pişman bir şekilde şöyle demeye başlar: "Ey ahmak herif! Eğer bu taşların elmas olduğunu bilseydim sadece sesi kulağıma hoş geldiği için eğleneceğim diye onları hiç denize fırlatır mı