Kayıtlar

Hz. İsa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hz. İsa Aleyhisselâm ve Siyah Yılan

  Hz. İsa Aleyhisselâm ve Siyah Yılan   İsa Aleyhisselâm bir gün köye uğrar. Köyde bir elbise boyacısı vardır ki bütün köylüler kendisinden şikâyetçidirler. Çünkü boyacı elbiseleri boyamak için bir yandan sularını kesmekte, bir yandan da boyalarla suyu kirletmektedir. Köylüler toplanarak hep birden boyacıyı İsa Aleyhisselâm’a şikâyet ederler ve: “- Ey İsa Aleyhisselâm!” derler. “- Bu adama öyle bir beddua edin ki gidişi olsun, fakat bir daha dönüşü olmasın.” Bunun üzerine İsa Peygamber de şöyle dua eder: “- Allah’ım! O adama öyle siyah bir yılan musallat et ki, onu sokup öldürsün. Bir daha da gelmek nasip olmasın.” Boyacı her zamanki gibi yine yanına üç ekmek alarak suyun kenarına gider ve elbiseleri boyamaya koyulur. Tam bu sırada yanında bir abid (kendisini Allah’a ibadete adayan bir kimse) beliriverir. Abid oradaki dağlardan birinde ibadetle meşgul olmaktadır. Boyacıya selam vererek ona: “- Yanında yiyecek içecek bir şeyin var mı? Şu kadar zamandır ağzıma bir lok

Hz. İsa Aleyhisselâm ve Kötürüm Adam

  Hz. İsa Aleyhisselâm ve Kötürüm Adam   İsa Aleyhisselâm bir ağacın altında kendinden geçmiş bir halde dua eden birini görür. Dikkatlice baktığında adamın ayakları tutmayan bir kötürüm olduğunu anlar. Sonra iki gözünün de görmediğini fark eder. Vücuduna dikkatlice baktığında ise cildinde baras hastalığı olduğunu görür. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua etmektedir: “- Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!” Hazret-i İsa Aleyhisselâm kötürüm adama yaklaşır: “- Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor; bedenin de sağlıklı görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?” Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam şöyle der: “- Efendi! Allahü teala bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple Onu tan

Hz. İsa Aleyhisselâm ve Şükreden Adam

  Hz. İsa Aleyhisselâm ve Şükreden Adam   Hikâye edilir ki; İsa Aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu: “– Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!” Hazret-i İsa Aleyhisselam kötürüm adama yaklaştı: “– Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?” Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki: “– Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple Onu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de ona şükrediyorum.

Ben Gidiyorum, Ta Ki Benden Hayırlısı Gelsin!

Ben Gidiyorum, Ta Ki Benden Hayırlısı Gelsin! Yatsı ezanına birkaç dakika vardı. Camiye gitmek üzere son hazırlıklarımı yapıyordum. O sırada kapının zili çaldı. Kapıyı açtım. Karşımda uzun zamandır görmediğim bir dostum. Beni ziyarete gelmiş. Selamlaşıp, kucaklaştık. Buyur ettim. Çay eşliğinde uzun bir sohbet için salona geçtik. Muhabbet gerçekten koyu idi. Nasıl geçtiğini anlayamadığımız üç koca saatin ardından misafirim geç oldu, bana müsaade diyerek noktayı koydu ve kalktı. Sokağın başına kadar eşlik etme teklifime, memnun olurum cevabını verdi. Birlikte çıktık. Sokağın başına vardığımızda, şimdi ayrılık vakti. “Ben gidiyorum, ta ki benden hayırlısı gelsin!” diyerek elini uzattı. Kucaklaşırken, dostumun ettiği duaya alışkanlıkla âmin dedim. Ve arkadaşım sokağın kösesini döndü gitti... Eve dönerken, arkadaşımın veda sözleri takıldı aklıma. “Ben gidiyorum, ta ki benden hayırlısı gelsin!” . Düşündüm, düşündükçe ürperdim. Bu bir dua idi. İlk kez duyduğum yaman bir dua.

Hz. İsa Aleyhisselâm’ın Öğütleri

Hz. İsa Aleyhisselâm’ın Öğütleri ·      Ne mutlu merhametli kimselere; onlar kıyamet günü rahmete nail olacak kimselerin ta kendileridir. ·      Ne mutlu halkı arasını ıslah eden (halkın arasını bulan) kimselere; onlar kıyamet günü Allah’ü Teâlâ’nın dergâhına yakın olan kimselerdir. ·      Ne mutlu kalpleri temiz olan kimselere; onlar kıyamet günü Allah’ü Teâlâ’nın nimetlerine kavuşurlar. ·      Ne mutlu dünyada alçak gönüllü kimselere; onlar kıyamet günü padişahlık tahtlarına sahip olurlar. ·      Ne mutlu yoksullara; gök melekûtu onlar içindir. ·      Ne mutlu mahzunlara; onlar sevinecek kimselerdir. ·      Ne mutlu Allah’ü Teâlâ korkusundan açlık ve susuzluk çeken kimselere; onlar doyurulacak olan kimselerdir. ·      Ne mutlu hayır amel yapan ve Allah’ü Teâlâ’nın seçkinleri diye çağrılan kimselere. ·      Ne mutlu ruhları temiz olduğu için sövülen kimselere; gök melekûtu onlar içindir. ·      Ne mutlu size; haset edildiğiniz, sövüldüğünüz ve hakkınızda her çe