Sakın Benliğe Kapılma
Sakın Benliğe Kapılma Şeyh Sâdî-i Şîrâzî, Gülistan adlı eserinde şu hâtırasını nakleder: “– Çocukluğumda da ibadetlere çok düşkündüm. Geceleri kalkar, ibadetle meşgul olurdum. Bir gece babamın yanında oturuyordum. Bütün gece gözümü yummamış, Kur’ân-ı Kerîm’i elimden bırakmamıştım. Bâzı kimseler ise etrafımızda uyuyorlardı. Babama: “– Şunların bir tanesi bile başını kaldırıp iki rekât teheccüd namazı kılmıyor; sanki ölü gibi uyuyorlar.” dedim. Bu sözüm üzerine babam kaşlarını çattı ve: “– Oğlum! Başkalarının dedikodusunu edeceğine, ‘keşke sen de onlar gibi uyusaydın!’ karşılığını verdi.” Yani babası Sâdî’ye âdeta şu dersi veriyordu: “– Senin hor gördüklerin, seher vaktinin feyzinden mahrum iseler de, onlara ‘Kirâmen Kâtibîn’ melekleri” menfî bir şey yazmıyor. Senin amel defterine ise, din kardeşlerini küçük görme ve gıybet günahı yazıldı…”