Kayıtlar

Düşmanlar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İç Ve Dış Düşmanlar

İç Ve Dış Düşmanlar              İslâm düşmanları, geçmişte kaba kuvvetle, sinsi plânlarla İslâmiyeti ortadan kaldırmak için çok çalıştılar. Bunda tam bir başarı sağlayamayınca bu defa açıkça dine saldırmaya başladılar. İslâm kitapları hatta, Kur'ân-ı kerîmler bile yasak edildi. Bu İslâm âlimlerinin yerine, kendileri tarafından yetiştirilen din câhili kimseleri getirdiler...             Sonradan gelen İslâm düşmanları da; “din adamları fen bilmez, din adamları câhildir, gericidir.” diyerek Müslüman yavrularını İslâmiyetten uzaklaştırmaya çalıştılar. İslâmiyete ve Müslümanlara zararlı olan şeylere asrîlik, ilericilik dediler.           Bu vatan hâinleri ile en büyük mücadeleyi yapan Cennet mekân Sultân ll. Abdülhamîd Hân oldu. Bunun için “Kızıl Sultan” ilân edildi. Abdülhamîd Hân, Avrupalı profesörler ve fen adamlarını, çok yüksek maaş vererek İstanbul'a getirtti. Vatanına, milletine, dinine bağlı ilim ve fen adamları yetiştirdi. Kıymetli subaylar yetiştirdi. Fakat Balkan,

Şeytanın Dostları Ve Düşmanları

Şeytanın Dostları Ve Düşmanları Şeytanın Dostları 1- Namaza tembel olan ve ağır davrananlar, 2- Hile yapan, aldatan tüccarlar, 3- Zekâta engel olan kişiler, 4- Yetim malı yiyenler, 5- Zina yapanlar, 6- Uzun emeli olan insanlar, 7- Şarkı söyleyen kadınlar, 8- Zalim idareciler, 9- Kibirli zenginler, 10- İçki içen kişiler. Şeytanın Düşmanları 1- Çok sadaka veren Müslüman, 2- Tövbesinde sabit kalan tövbekârlar, 3- Adil idareciler, 4- Dürüst ve doğru sözlü tüccarlar, 5- Nasihat eden Müslüman, 6- Allah’tan korkan âlimler, 7- Mütevazı zengin, 8- Gece namazı kılan müminler, 9- Daima abdestli olan müminler, 10- Daima Kur'an okuyan hafızlar, 11- Merhametli müminler, 12- Haramdan sakınan müminler, 13- Güzel huylu müminler, 14- İnsanlara faydalı olan müminler.

İçimizdeki Cami Düşmanları

İçimizdeki Cami Düşmanları Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Şüphesiz mescidler Allah’ındır. Öyleyse Allah’la beraber başkasına tapmayın. Gerçekten Allah’ın kulu O’na ibadet için kalktığında onun üzerine üşüşerek neredeyse keçe gibi olacaklardı.” (Cin, 72/18-19) Mescidler yani camiler Allah’ü Teâlâ’ya kulluk görevinin yerine getirilmesi için kullanılan yerlerdir. Buralarda insanların huzur içinde kulluk görevlerini yerine getirmeleri kimseyi rahatsız etmemeli. Ancak bazıları bundan rahatsız olurlar. Allah’ın kulu sırf ibadet görevini yerine getirmek için kalktığında içlerindeki kin ve düşmanlık duyguları harekete geçer. Onun üzerine yüklenmek, onu boğmak isterler. Ayette geçen “keçe gibi olacaklardı” ifadesiyle Müslümanın ibadetinden rahatsız olanların üstüste yığılarak, ibadet için kalkan kulun üzerine çökme ve onu linç etme arzularını dile getirmektedir. Bir âyeti kerimede de şöyle buyurulmaktadır: “Eğer Allah’ın insanların bazılarını bazılarıyla savması ol

Beyninizin Düşmanlarını Biliyor musunuz?

Beyninizin Düşmanlarını Biliyor musunuz? 1- Korku; Düşüncelerimizi felce uğratır. Mantıklı ve zekice davranmamızı engeller. Kesin olarak neden korktuğumuzu bulmalıyız. 2- Stres: Fazla yüklenme anlamına gelir. Günlük hayatta devamlı karşımıza çıkan bir durumdur. Görev dağıtmayı veya reddetmeyi öğrenin. 3- Telâş: Yeteri kadar zaman olmadığını düşünüyorsanız, birinci derecede Önemliyle ikinci derecede önemli ayırımını yapın. 4- Kurallar: Düşünce yasaklarına yol açan İlkelerinizi kontrol edin. 5- Rutin olmak: Zamanla bezginlik oluşturur. Frenleyici düşüncelerden uzak durun. Değişime açık olun. 6- Dikkat eksikliği: Üreticilik için dikkat şan. Sizi rahatsız eden şeyi bulun ve ortadan kaldırın. 7- Zaman baskısı: Uygun ritmi bulun. Uzun vâdede düşünebilenler kısa vâdede harekete geçerler. 8- Şüphe: Kendinize karşı olumlu olun. Böylece potansiyeilinizi tam kullanabilirsiniz. 9- İsteksizlik: Yaptığınız şeyden hoşlanmıyorsanız, sevebileceğiniz yeni hede

Sizin Hiç Böyle Bir Dostunuz Oldu mu?

Sizin Hiç Böyle Bir Dostunuz Oldu mu? ·       Çok konuşmazdı, ·       Susması konuşmasından uzun sürerdi, ·       Daima düşünceliydi, ·       Boş şeylerle uğraşmazdı, ·       Kötü söz söylemezdi, ·       Kimseyle çekişmezdi, ·       Her zaman ağırbaşlıydı, ·       Dünya işleri için hiç kızmazdı, ·       Umanı umutsuzluğa düşürmezdi, ·       Kimsenin kusurunu araştırmazdı, ·       Affediciliği tabii idi intikam almazdı, ·       Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı, ·       Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi, ·       Yemek seçmez, önüne ne konulursa yerdi, ·       Sade kıyafet giyer; gösterişten hoşlanmazdı, ·       Sıkıntılı hallerde kabalaşmaz, bağırmazdı, ·       Konuşurken etrafındakileri adeta kuşatırdı, ·       Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi, ·       Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı, ·       Kapısına yardım için gelen kimseyi asla geri çevirmezdi, ·       Kelimeleri parıldayan inci dişleri gibi tatlı ve