Kayıtlar

okul etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tahir...

Tahir... Onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. Çünkü derslerine asla çalışmayan, tembel ve bön bir çocuktu. Özellikle öğretmeni: " — Beni delirtiyorsun!" diye, hep kızıyordu Tahir'e. Bir gün Tahir'in annesi okula geldi. Öğretmeni ile görüştü. Öğretmen dürüstçe: "— Çocuğunuz ders çalışmayan, aptalca şeyler yapan bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar tembel bir öğrenci görmedim!" dedi. Annesi çok şaşırdı, Tahir'i okuldan aldı ve Kayseri'ye taşındılar. Aradan 25 yıl geçti. öğretmen de Kayseri'ye tayin olmuştu. Bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. Bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. Bu zor bir ameliyattı ve Kayseri'de ameliyatı yapabilecek tek bir cerrah vardı. Öğretmen ameliyat oldu. Gözünü açtığında karşısında yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu. Öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı. Bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü. Cer

Harvard, Okulun Duvarına Ayet-İ Kerime Astı

Harvard, Okulun Duvarına Ayet-İ Kerime Astı Dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olarak gösterilen Harvard Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Kütüphanesi’nin girişine Kur’an’ı Kerim’den bir ayet astı. Adalet kavramını en iyi anlatan ifadelerin bir araya getirildiği ‘Adalet Sözcükleri’ (Words of Justice) isimli sergi kapsamında, Nisa Suresi’nin 135. ayetine de yer verildi. Fakülte yönetimi tarafından ‘Adaletin, tarihteki en büyük anlatımlarından biri’ olarak tanımlanan ayet, Aziz Augustinus ve Magna Carta’dan alıntıların bulunduğu giriş bölümüne konuldu. İnsanları, sonuçları ne olursa olsun adil olmaya çağıran Nisa Suresi’nin 135. ayetinde mealen şöyle deniliyor: “Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adalet

Bu Okul Çanakkale Savaşı Döneminde Mezun Veremedi

Resim
Bu Okul Çanakkale Savaşı Döneminde Mezun Veremedi - Çanakkale Savaşı döneminde 120 öğrencisi cepheye giden Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi, 1914-1918 yıllarında hiç mezun veremedi. Lisenin onursal müdürü Dönmez: "Öğrencilerimiz 1914-1918 yıllarında vatan savunması için cepheye gitti. Okulumuz bu yıllarda mezun veremedi. 30 öğrencimiz ile 6 öğretmenimiz savaşta şehit oldu" Dönemin Kastamonu Valisi Abdurrahman Nurettin Paşa tarafından 1885 yılında Kastamonu İdadi Mektebi adıyla hizmete açılan lise, cumhuriyetin ilanının ardından, önce Kastamonu Lisesi, 1963 yılından sonra da kurucusunun adı verilerek Abdurrahmanpaşa Lisesi adıyla hizmet vermeye devam etti. Çanakkale Savaşı'na 120 öğrencisi katılan Abdurrahmanpaşa Lisesi'nde, savaşa giden öğrencilerin isimleri ile savaştan dönenlerin silah, üniforma ve malzemelerinin bulunduğu bir köşe yer alıyor. Lisenin onursal müdürü İsmail Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kastamonu Abdurrahmanpaşa L

Okula Başlarken...

Okula Başlarken... Aaa, hayııır.. Yine mi okul açılıyor! Birçok çocuk okulun ilk gününde karşılaşabilecekleri yeni şeyler yüzünden kendini gergin, hatta korkmuş hisseder: Yeni öğretmenler, yeni arkadaşlar, belki de yeni bir okul. Neyse ki, bu yeni kaygılar sadece kısa bir zaman sürer. Okul açılışında sizi nelerin beklediğini bilirseniz bu sıkıntıları en aza indirebilirsiniz.   İlk Gün Pek çok öğretmen öğretim yılına, o sene boyunca yapacağınız birbirinden güzel şeyleri anlatarak başlar. Bazı öğretmenler öğrencilerine sınıfın önünde kendilerini anlatmaları için fırsat verir. Ve elbette, birçok öğretmen sınıfta takip etmeniz gereken kuralların üstünden bir kere daha geçer. Bu kısmı iyi dinleyin ki bir şey sormadan önce parmak mı kaldıracaksınız veya sınıfta sakız çiğnemek serbest miymiş öğrenesiniz. Daha üst sınıflardaki çocuklar okulun ilk gününde büyük ihtimalle sınıflarındaki daha fazla insanı tanıyor olacaklar. Ancak yanınızda oturan arkadaşınızla daha önceden karşıl

Küçük Ali

Küçük Ali  Küçük Ali okula başladığından beri her gün öğretmeni Aysel hanıma gidip,  - "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sınıfta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikâyet edermiş. Bundan sıkılan Aysel öğretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü: - "Peki" demiş, "Bu çocuğu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve başlamış sorgulamaya, - İki kere iki? - Ali hemen "Dört" demiş,  - "Sekiz kere dokuz?"  Ali hemen  -"Yetmiş iki" demiş,  -"Kaç mevsim var?"  Ali hemen  -"Dört" demiş.  Bu sırada Aysel hoca da - "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayım" demiş ve sormuş:  - "Söyle bakalım Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"  Ali hemen -"Ayak" demiş, Aysel hoc

Okul Öncesi Çocuklara Dini Sorular

Okul Öncesi Çocuklara Dini Sorular 01. Bizi en çok kim seviyor?   01. Allah’ü Teâlâ seviyor.   02. Bunu nasıl anlıyorsun?  02. Bize verdiği sayısız nimetten.   03. Ne yaparsak, Allah’ü Teâlâ bizi daha çok sever?   03. O'nun isteklerini yaparak, istemediklerinden kaçarak; sevdiklerini severek, sevmediklerinden uzak durarak.   04. Allah’ü Teâlâ yalan söyleyenleri sever mi?   04. Allah’ü Teâlâ yalan söyleyenleri sevmez.   05. Nimet nedir?   05. Allah’ü Teâlâ’nın bize vermiş olduğu şeylere "nimet" denir.   06. Allah’ü Teâlâ bize hangi nimetleri verdi?   06. Hava, su, güneş, yiyecekler, içecekler, meyveler, çiçekler, kuşlar, annemiz, babamız...  Bunlar saymakla bitmez... 07. Allah’ü Teâlâ, verdiği nimetler için bizim ne yapmamızı ister?   07. Kendisine teşekkür etmemizi ister.   08. Allah’ü Teâlâ’ya nasıl teşekkür edilir?   08. Her nimeti bize Allah’ü Teâlâ’nın verdiğini, bunların ne kadar değerli olduğunu düşünüp   "Elhamdülillah!" ,   "