Kayıtlar

Mecusi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Mecusi Müslüman Oldu…

  Mecusi Müslüman Oldu…   Bayezid-i Bestami Kuddise Sirrûh Hazretleri yağmurlu bir havada Cuma namazına gitmek için evinden çıktı. Sağanak halinde yağan yağmur, yolu çamur haline getirmişti. Yağmur bitinceye kadar bir evin ihata duvarına dayandı. Çamurlu ayakkabılarını duvarın taşlarına sürerek temizledi. Yağmur yavaşlayınca camiye doğru yürüdü. Bu sırada aklına bir Mecusi’nin duvarını kirlettiği geldi ve üzülerek; "- Onunla helalleşmeden nasıl Cuma namazını kılabilirsin? Başkasının duvarını kirletmiş olarak nasıl Yüce Allah’ın huzurunda durursun?" diye düşündü ve geri dönüp o Mecusi’nin kapısını çaldı. Kapıyı açan Mecusi; "- Buyurun bir arzunuz mu var?" diye sorunca; "- Sizden özür dilemeye geldim," dedi. Mecusi hayretle; "- Ne özrü?" diye sordu. O da; "- Biraz önce duvarınızı çamurlu ayakkabılarımı temizlemek maksadıyla kirlettim. Bu doğru bir hareket değil. Yağmurun şiddeti bana bu inceliği unutturdu." Deyince: Me

Mecusi'nin İmana Gelişi

Mecusi'nin İmana Gelişi Bir mecusî, İbrahim Halil Hazretlerinden misafir edinilmesini istedi. İbrahim Aleyhisselâm: - "Eğer Müslüman olursan seni misafir ederim." dedi. Bunun üzerine mecusî savuşup gitti. Bu manzaradan dolayı Cenab-ı Hak İbrahim kuluna vahyederek buyurdu: - "Ey İbrahim! Neden ona dinini değiştirmeden yedirmedin. Hâlbuki ben yetmiş seneden beri onun küfrüne rağmen kendisine yediririm. Eğer onu bir gece misafir etseydin, senin ne zararın olurdu?" Bu vahiyden sonra, İbrahim Aleyhisselâm, mecusînin ardına düştü. Onu çevirip misafir etti. Mecusî, İbrahim Aleyhisselâm'a sordu: - "Senin bu şekilde hareket etmenin sebebi nedir?" İbrahim, hadiseyi olduğu gibi mecusîye anlattı. Mecusî hadiseyi dinledikten sonra: Allah bana böyle mi muamele yapıyor? Deyip sonra İbrahim Aleyhisselâm'a, bana İslâm dinini telkin et, dedi ve Müslüman oldu. Kaynak: İhya'dan Hikayeler (Mahmut Yılmaz - Harf Yayınları)

Mecusi’nin Yaptırdığı Köprünün Değeri!

Mecusi’nin Yaptırdığı Köprünün Değeri! Büyük veli Ferîdüddin Attâr hazretleri şöyle bir hadise nakleder: Vaktiyle bir Mecusi vardı. Bu adam Mecusilik’te oldukça gayretliydi. İnancında büyük bir taassuba sahipti. Yolculara hizmet etmeyi çok severdi. Bir gün onlar için bir köprü yaptırdı. Sultan Mahmud, bir yolculuktan dönerken yol üstündeki o güzelim köprüyü gördü. Köprü, hem bir şaheserdi hem de tam yerindeydi. “Bu büyük bir hayır!” dedi. “Acaba böyle bir köprüyü kim yaptırdı?” Maiyetindekiler “Bir Mecusi yaptırdı” dediler. “Sana ne faydası olacak?” Padişah, köprüyü yaptıran kişiyi görmek istedi ve huzuruna çağırttı. Mecusi gelince; -Sen sanırım iman ehline düşmansın. Gel bu köprüyü bana sat! Onun için ne kadar altın sarf ettiysen hepsini benden al! Çünkü sen bir Mecusi’sin. Kalbinde tevhid, hamd ve minnet yok. İnandığın gerçek bir din olmadıkça bu köprünün ne faydası olacak sana? Verdiğim parayı kabul etmezsen, benim elimden kurtulamazsın, dedi. Mecusi dedi ki: -B