Mecusi’nin Yaptırdığı Köprünün Değeri!

Mecusi’nin Yaptırdığı Köprünün Değeri!

Büyük veli Ferîdüddin Attâr hazretleri şöyle bir hadise nakleder:
Vaktiyle bir Mecusi vardı. Bu adam Mecusilik’te oldukça gayretliydi. İnancında büyük bir taassuba sahipti. Yolculara hizmet etmeyi çok severdi. Bir gün onlar için bir köprü yaptırdı.
Sultan Mahmud, bir yolculuktan dönerken yol üstündeki o güzelim köprüyü gördü. Köprü, hem bir şaheserdi hem de tam yerindeydi.
“Bu büyük bir hayır!” dedi. “Acaba böyle bir köprüyü kim yaptırdı?”
Maiyetindekiler “Bir Mecusi yaptırdı” dediler. “Sana ne faydası olacak?”
Padişah, köprüyü yaptıran kişiyi görmek istedi ve huzuruna çağırttı. Mecusi gelince;
-Sen sanırım iman ehline düşmansın. Gel bu köprüyü bana sat! Onun için ne kadar altın sarf ettiysen hepsini benden al! Çünkü sen bir Mecusi’sin. Kalbinde tevhid, hamd ve minnet yok. İnandığın gerçek bir din olmadıkça bu köprünün ne faydası olacak sana? Verdiğim parayı kabul etmezsen, benim elimden kurtulamazsın, dedi.
Mecusi dedi ki:
-Beni paramparça etseniz bile bu köprüyü ne satarım, ne de karşılığında para alırım. Ben bu köprüyü inancım uğruna yaptırdım!
Bunun üzerine padişah onu hapse attırdı. Zindanda ona ne ekmek verdirdi, ne su... Sonunda Mecusi pes etti.
Bunu duyan padişah
“Hemen yanıma gel! Köprüye tam bir değer biçmesi için bir de yanında üstat birini getir!” diye haber saldı.

Orada canına kıydı!
Padişah çok sevinçliydi. Maiyetiyle köprüye gitti. Padişah oraya varınca Mecûsî, köprünün üstünde durdu. Dedi ki:
-Padişahım, şimdi bu köprünün değerini sen, benden iste bakayım! Kendimi bu köprüden atarak helak edeyim de öbür köprüde karşılığını sana vereyim. Ey yüce padişah, bak da gör! İşte köprünün değeri!
Bu sözleri söyler söylemez kendisini suya attı. Su onu aldı, götürdü. Mecûsî, canına kıydı da dinine kıymadı. Çünkü maksadı dindi, ötesine aldırış bile etmedi.

            Ders Alalım: Bir Mecusi putperest dini için yüreğini, canını, malını ortaya koyuyor. Biz Müslümanlar ne yapıyoruz? Cihad dini olan İslâmiyet’in “Cihadını” ne zaman hatırlayacağız?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis