Kayıtlar

kaybettik etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kaybettik…

Dünya malına çok sevdalandık, taktı bizi peşine, Kadın erkek çalışıyoruz, düştük servet derdine… İki yaka bir araya gelmiyor, acep eksik olan ne? Servete Servet kattık ta, bereketimizi kaybettik…   Güzel güzel evler bomboş, herkes iş sahasında, İkinci evi arabayı, nasıl alırım sevdasında, Anne işte olduğu için, çocuklar kreş yuvasında, Evi arabayı kazandık ta, yavrularımızı kaybettik…   Para kazandık lâkin bir sofrada toplanamadık, Ailemizle oturup ta, hoşça sohbet yapamadık, Ne kadar çok kazansak ta, huzuru bulamadık, İşlerimiz genişledi ama ailelerimizi kaybettik…   Anne baba, eş dost akraba, hepsi geride kaldı, Onların yerini şimdi, maalesef para hırsı aldı, Aç kalabilirim korkusu, tüm benliğimizi sardı, Açlığa çare bulduk ta, ana baba duasını kaybettik…   Tarihe şöyle bir bak, bu malın sahibi olmamış, Peygamberimiz, bir vadi dolusu altını almamış, Bu dünya Sultan Süleyman'a bile kalmamış, Bu mal uğruna yeter, kendini heder etme!

Neyi kaybettik? Bu hale nasıl geldik?

Neyi kaybettik? Bu hale nasıl geldik? Çok değil, bir asır öncesine kadar gittiği her yere medeniyet götüren, dünyaya adalet dağıtan bir toplumduk. Kendi ülkelerinde zulümden şikayet edenler Kardinal başlığı görmektense ecdadımızın sarığını görmeyi tercih ediyordu. Olay doğru ya da yanlış ama binlerce kişi ile bağların arasından ordumuz ile geçerken bir salkım üzüm alırsak yerine kese ile o üzümün bedelini asacak kadar kul hakkına riayet ediyorduk. Mahallemizde bulunan hasta, yaşlı, ihtiyaçlı kim varsa bilir, ocakta pişen aşımızı onlarla paylaşır, devletten yardım veya iaşe beklemezdik. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen sadaka taşları ile zengin ile fakir birbirini görmeden ihtiyaçları giderilir, birisi vermenin kibrini, diğeri almanın ezikliğini yaşamazdı. Ailenin en büyükleri, o evin en değerli varlığı gibi görülür, sıhhat ve afiyetleri için çaba sarf edilir, üzerlerine titrenir idi. O büyükler bayramlarda ve özel günlerde kalabalık aileleri bir araya toplanmasına vesile ol