Kayıtlar

Okşayan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Karanlıkta Aslanı İnek Zannıyla Okşayan Köylü

  Karanlıkta Aslanı İnek Zannıyla Okşayan Köylü   Bir köylünün ahırında bir öküzü varmış. Bir gün bir aslan gelip öküzü yemiş ve sessizce öküzün yerine geçip oturmuş. Köylü o gece ahıra gitmiş, karanlık olduğu için, el yordamıyla bir o tarafa bir bu tarafa el atarak öküzünü ararken eli aslana değmiş. Öküzünü bulduğunu zanneden köylü, başlamış aslanın orasını burasını okşayıp, ineğini kaşıdığı gibi kaşımaya. Aslan kendi kendine şöyle diyormuş: "- Eğer ahır aydınlık olsaydı, bu adamın korkudan ödü patlardı. Hâlbuki şimdi beni pervasızca okşayıp, kaşıyor çünkü karanlıkta beni öküzü zannediyor!" Cenâb-ı Hakk Azze ve Celle de gâfillere: “- Ey mağrur kör! Tûr dağı bile benim ismimle paramparça olmadı mı? Eğer biz kitabımızı bir dağa indirseydik dağ parçalanır, yerinden kopar, başka bir yere göçerdi. Eğer Uhud Dağı, beni anlasaydı o dağdan ırmak ırmak kan akardı.” diye hitaba ediyor. Sen Allah’ü Teâlâ’nın adını anandan-babandan duydun da onun için bu ada gafilce yapışt...