Kayıtlar

Amca etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İbrahim Amca ve Cadallah Kuran (Yaşanmış Hikâye, Sonuna Kadar Okuyun...)

İbrahim Amca ve Cadallah Kuran (Yaşanmış Hikâye)   Bu yaşanmış gerçek bir hikâye. Mısırlı bir dava adamı olan doktor Saffet Hicazi'den dinledim bir Tv kanalında... Kendisi de, olayın kahramanından bizzat dinlemiş. İbrahim Amca bir Türk. Fransa'da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkânı var, daha doğrusu küçük bir marketi... O'ndan alışveriş yapan bir sürü site sakini var dükkânının çevresinde. Her milletten, her dinden, her renk ve ırktan pek çok insanlar... Olayımızın kahramanı Cad, 7 yaşında bir Yahudi çocuğudur. Cad, her gün gelir ve İbrahim Amca'dan alışveriş yapar, her gelişinde de sahibine hissettirmeden(!) bir çikolatayı cebine indiriverir... Bu aylarca böyle devam eder. Bir gün yine gelir, alışveriş yapar ama her zaman yaptığı gibi çikolata almaz, çıkar... İbrahim Amca, arkasından seslenir şefkatle; "Caad, bugün çikolatanı almadın" Ve uzatır ona her zaman Cad'ın aldığı çikolatayı... Cad, çocuk şaşırır ve: "- Biliyor muyd

Ted Amca

Ted Amca Amerika'da bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikâye yazmalarını, ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikâyelerini anlatmaya başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya: - Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı." Öğretmen: - Güzeel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir? - Bütün yumurtaları aynı sepete koyma. - Aferin çok güzel. Lily sıra sende. Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış: - Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu, ama sadece 8’inden civciv çıktı. - Eveeet. Peki, buradan alınacak ders nedir? - Tavuktan çıkmamış yumurtaları sayma! - Aferin bu da çok güzel. Billy, sıra sende; Küçük Billy tahtaya kalkmış ve a

Yaşanmış Gerçek Bir Hikâye: Verince Allah Çalı Süpürgesi İle Verir

Yaşanmış Gerçek Bir Hikâye: Verince Allah Çalı Süpürgesi İle Verir Erzurumlu Mustafa Amca anlatıyor… Hikâyemiz çok eskiden Erzurum ilimizde geçmiştir. Çok zengin Abdülhalim Efendi hanımı ile hacca gitmeye karar verir. Fakat derin bir endişe içindedir. Büyük bir küp dolusu altını vardır. Bu kadar altını emin bir kimse bulup ta kime bırakacak? Başka ne oğlu ne de kızı vardır! En yakın akrabalarından ve dostlarından sayısız ihanet görmüştür. O yüzden kimseye de güvenemez. O devirde ne banka ne de şimdiki imkânlar vardır. Endişeler Abdülhalim Efendi’yi rahatsız eder, uykuları kaçar. Hac yolculuğu hızla yaklaşmaktadır... Sonunda aklına güzel bir fikir gelir. Kasabada, yoksul, fakat dürüst, gariban kendi işlerini de gören Hamal Ahmet aklına gelir. Abdülhalim Efendi hemen Hamal Ahmet’i çağırır. “Ahmet ben eşimle hacca gidiyorum. Bir küp dolusu altınım var. Onu sana emanet bırakmak istiyorum. Önce Allah’ü Teâlâ sonra senden başka, emanet edecek kimsem yoktur. Bir sürü akrabam ve d