Kayıtlar

İrfan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İrfan Meclisine Erişebilsem

  İrfan Meclisine Erişebilsem   İrfân meclisine erişebilsem, Varıp anlar ile görüşebilsem, Aşkın kervânına karışabilsem, Yolda bırakmazlar alırlar seni...   Âşıkların solmaz tâze gülleri, Zikr ü tevhîd eder dâim dilleri, Evliyâullahın doğru yolları, Yolda buluna gör alırlar seni...   Dervîş olan 'abâ giyer eynine, Sincab samur komaz gayrı göynüne, Cihân zerre kadar gelmez 'aynına, Buna râzî isen alırlar seni...   Hazret-i Nûreddîn aşkın rehberi, Âtıf dervîşlerin ednâ kemteri, Gelirsen demezler gelme dön geri, Kapıdan savmazlar alırlar seni...   Çöpatlamaz Âtıf Efendi Rahmetullahi Aleyh

Prof. Dr. Fuat Sezgin Kimdir?

Resim
Prof. Dr. Fuat Sezgin Kimdir? İrfan Özfatura Rahmetli Prof. Dr. Fuat Sezgin “924 - Bitlis” doğumlu bir Anadolu çocuğu. 43- 51 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Arap Fars, Türkoloji ve Fransız Filolojisi okuyor. 1951’de doktora yapıyor. Ünlü oryantalist Hellmut Ritter onu İslami Bilimlere yönlendiriyor. 1954 yılında doçent oluyor. Almanların ısrarlı davetlerine sadece teşekkür ediyor. 60 İhtilali’nden sonra kara listeye alınıyor. Adını “Zararlı profesörler” olarak anılan 147’likler arasında görüyor. İhraç edilince üç yabancı üniversite çağırıyor, âdeta ayağına kırmızı halılar döşeniyor. O Almanya’yı tercih ediyor. “İstanbul’u terk edeceğim akşam Karaköy sahiline gittim. Doya doya Üsküdar’a baktım ve ağladım. Kızdım mı? Hayır, ama çok üzüldüm, yıkıldım... İslam bilimleri tarihini yazmak için o alanda yazılı bütün Avrupa dillerini bilmeniz lazım. Aralarında Süryanice, İbranice, Latince de olan...

İlim Başka, Âlim Başka; İrfan Başka, Arif Başka...

İlim Başka, Âlim Başka; İrfan Başka, Arif Başka... Ömer Seyfettin’i tanıyanlar derler ki üstat bazen kavramlara takılıp kalırdı. Bir keresinde de ilim, irfan kavramlarına fena takılmıştı. Durup durup "ilim başka, irfan başka; âlim başka, arif başka" diyordu. Bu ne demek diye sorulunca da: "Cancağızım Anadolu âlim değildir, lakin ariftir. Bunu size ispat edeceğim" diyordu. Bir gün çalıştığı okula gelip öğretmen arkadaşlarına "Avusturya’dan birkaç vagon şeker geliyor, şeker çok ucuzlayacak" diye haber verdi. Ömer Seyfettin’in İttihat ve Terakki Parti Merkezi’ne sürekli uğradığını bilenler haberin doğruluğundan şüphe bile etmediler. Herkes şeker kıtlığı bitecek diye çok sevindi. O sırada öğretmenler odasına temizliğe gelen bir hademeye de aynı haberi verdi Ömer Seyfettin. Hademe: "İnanma beyim yem borusudur o. Avusturya bu savaş zamanı şekeri bulsa kendi yer, bize niye yollasın?" deyince Ömer Seyfettin sevinerek öğretmen arkadaşlarına ...