Kayıtlar

Ekim 5, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kelime-i Tevhîd

  Kelime-i Tevhîd Müslüman Olan Bir Kimseye İlk Önce Lâ İlâhe İllallâh Muhammedün Rasülullah Kelimesinin Manâsını Bilmek ve İnanmak Farzdır. Bu Kelimeye Kelime-i Tevhîd Denir. Kısaca Manâsı Allah’tan Başka İlâh Yoktur Muhammed Aleyhisselâm da O’nun Resulüdür Demektir. Kelime-i Tevhîdin Manâsını, Ehl-i Sünnet Âlimleri Şöyle Açıklıyorlar: İnsanlar Yok idi, Sonradan Yaratıldı. İnsanların Bir Yaratanı Vardır. Her Varlığı O Yaratmıştır. Bu Yaratan Birdir. Ortağı, Benzeri Yoktur. Bir İkincisi Yoktur. O Hep Var idi. Varlığının Başlangıcı Yoktur. Hep Vardır. Varlığının Sonu Olmaz, Yok Olmaz. O’nun Hep Var Olması Gerekir. O Yok Olamaz. Varlığı Kendindendir. Hiçbir Sebebe İhtiyacı Yoktur. Her Şeyi Var Eden, Her Varı Her Ân Varlıkta Durduran O’dur. O Madde Değildir. Hiçbir Maddede Bulunmaz. Şekli Yoktur, Ölçülmez. Nasıldır Diye Sorulmaz. O Deyince, Akla Hayâle Gelen Her Şey O Değildir. O, Bunlara Benzemez. Bunlar Hep O’nun Mahlûklarıdır ve O, Mahlûkları Gibi Değildir.   Akla, Vehme, Hayâle

Cennet Ehli ve Hâlleri

Cennet Ehli ve Hâlleri               Cehennem’e girmesi hüküm olunanlar cezalarını bulunca, meydanda yalnız iyiler ve cennetlikler kalır. Aralarındaki haklar ve diğer hususlar düzeltildikten ve helâl edildikten sonra, kimsenin kimsede zerre kadar hakkı kalmayınca, Allahü tealanın emri ile Cennet’e doğru sevk olunurlar. Hadîs-i şerîfde Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem; “Cennetlikler, bedenlerinde kıl olmadığı hâlde, otuz Üç yasında olarak Cennet’e girerler” buyurdu. Küçükken ölenler de, böyle olup, otuz üç yaşında kalırlar. Gözle-rinde kudretten sürme olup, çok güzel bir görünüşleri vardır. Nitekim hadîs-i şerîfde; “Herkesden önce Cennet’e girenlerin yüzleri ondördüncü gecedeki ay gibi parlar.” buyuruldu. Bunlar hesapsız cennete girenlerdir. Bir başka hadis-i şerifde; “Hesapsız Cennete girenlerin yüzleri ondördüncü gecedeki ay gibi parlar. Bunlardan sonra gelenlerin yüzleri gökteki büyük yıldızlar gibidir” buyuruldu. Cennet hullelerini ve kaftanlarını giyip Burak’lara binerle

Allahû Teâlâ Cennet Ehlinden Birini Kendi Cemâli ile Şereflendirmeyi Dilerse

  Allahû Teâlâ Cennet Ehlinden Birini Kendi Cemâli ile Şereflendirmeyi Dilerse               Bildirilmiştir ki; Allahû Teâlâ Cennet Ehlinden Birini Kendi Cemâli ile Şereflendirmeyi Dilerse, Cennet Meleklerinin Ulusu Rıdvân’a, Cennet Elmalarından Bir Elma Getirmesini ve Bir Mektup Yazmasını Emir Buyurur. Mektubun Başında Şöyle Yazar; Bismillâhirrahmânirrahîm! Saltanatı Ebedî Olarak Yok Olmayan Melikten, Hûrî ve Köşklerle Meşgûl Olup Melik-i Gafûr’un Likasını Unutan ve Artık Hep Var Olan Azize Yazılmıştır.             Mektubu Bir Hûrîye Verirler. O Hûrîyi Elmanın İçerisine Yerleştirirler. Elmayı Bir Meleğe Verip, “Ey Melek! Bu Elmayı Kulumun Eline Ver. Bizim Selâmımızı da Söyle.” Buyurulur. Melek Gelir ve O Mü’minin Köşkünün Etrâfında Dolaşır. Şöyle Seslenir; Ey Nûr Sahibi! Ey Köşkler Sahibi! Hûrî ve Köşklerle Meşgûl Oldun ve Melik-i Gafûr’un Likasını (Allah’a Kavuşmayı) Unuttun.” Der. Hûrîlerden Birisi Başını Dışarıya Çıkarıp Seslenen Meleği Görür. Mü’minin Yanına Gelir ve Şöy

Hevai Nefsi Gönülden Silip Daima Zikreyle…

Hevai Nefsi Gönülden Silip Daima Zikreyle…   Işk ile Hakka giden suatı merdana bak, Yok iken bu âlemi halkı icad eylemiş… Her birinde görünen esrarı Mennana bak, Tut (Hüdai)’nin sözün haktır anı söyleten…   Hakkın verdiği aklile nutkunu edene bak, Sana âşık olan sâlik daim kapında saildir, Olursa her neye malik fedai Hakka gaildir, Bu dünyaya gelip gitmek acep sırrı ilahidir…   Bu sırra mazhar olanlar tamamı mürşidi kâmildir, (Vema halaktül cinne) ayetinde eyledi irsal, Bu ilme fehmeden zaten hakikat ehli akıldır, Ne kadar dersi hikmet aklı ola maaş ile okusa…   Eflatun olsa hatta yine bir şahsi cahildir, Muhakkak âlemin ilmi eder cehlini izale, Huda rızasını tahsil eden ilmi amildir, Hevai nefsi gönülden silip daima zikreyle…   Hacı Ömer Hüdai Baba Kuddise Sirrûh

Gelin Zikredelim Yahu

  Gelin Zikredelim Yahu   Bu dünyaya gelen canlar, Gedai bayı Sultanlar! Turab oldu bütün onlar, Gelin zikredelim Yahu!   Bu dünyaya gelen gitmiş, Kamu varını terk etmiş, Bu gün nöbet bize yetmiş, Gelin zikredelim Yahu!   Bu dünya bir tımarhane, Gidenleri düşünsene, Gönül verme bu külhane, Gelin zikredelim Yahu!   Meyil verme bu dünyaya, Ayal evlat ahibbaya, Düşersin sonra cezaya, Gelin zikredelim Yahu!   Etme sivaya iltifat, Dilersen gamdan necat, Ver Muhammed’e salâvat, Gelin zikredelim Yahu!   Olma zahidi guşk ile, Koma masivayı dile, Mücadele et nefsinle, Gelin zikredelim Yahu!   Bu simü zeri derme gel, İnkarı koy ikrara gel, Bülbül gibi gülzara gel, Gelin zikredelim Yahu!   Elinde var iken fırsat, Zikri Hüdaya et dikkat, Tutup durmaz seni sıhhat, Gelin zikredelim Yahu!   Zikre meşgul ol sen heman, Kalbe dola nuru iman, Zikri Huda et her zaman, Gelin zikredelim Yahu!   (Hüdai) Eyledi pendi

Bak!

Bak!   Aç basîret gözünü hikmet-i Yezdane bak Gör neler halk eylemiş, Hâlık-ı Ekvân’ebak   Sulbinde bil pederin bir katrecik su idin Ne hûb sûret yaratmış, san’at-ı Sübhâne bak   Cümle a’zânı düşün ibretle baştanbaşa Mârifet kesbeyleyip hizmet-i Deyyân’e bak   Hicâbı ref eyleyip aç gözünü zâhidâ Adl ile mülk-ü cisme hükmeden Sultâne bak   Meyl-i sivâ eylemek hiç sana lâyık mıdır Zikr-i Hüdâ’yı edüp rahmet-i Rahmân’e bak   Aşk kitabın çok okur ârif-i billâh olan Mekteb-i irfâne gel okunan Kur’âne bak   On sekiz bin âlemi halk eden Hallâk O’dur Kudrete nazar edüp ibretle ummâne bak   Âşık ol aşksız Hüdâ bulunur mu ey zâhid Aşk ile Hakk’a giden sırat-ı Merdâne bak   Cümle halkı halk eden Hüdâ-yı lemyezel Ne hoş güzel yaratmış sûret-i insâne bak   Yok iken bu âlemi halkı icad eylemiş Her birinde görünen esrâr-ı Mennâne bak   Tut Hüdayî’nin sözün Hakk’tır anısöyleten Hakk’ın verdiği akl ile nutk eden lisâne bak   Hacı Öme

Zakir Olanlar Visali Hakka Naildir

  Zakir Olanlar Visali Hakka Naildir   Hudayı sıdkı ile zikret kalbinde tutma bir garaz Huzuru Hakka böyle git kalbinde tutma bir garaz   Böyle çalışırsan sana tecelli eder Hak Basirdir bil Rabbi felak kalbinde tutma bir garaz   Hacca niyetle gidersin Hindistan yolunu tutarsın Nereye bilmem gidersin kalbinde tutma bir garaz   Doğru yola gider isen dünyayı terk eder isen Hakkı bulayım der isen kalbinde tutma bir garaz   Mademki Hakkı dilersin gayriyi dilden silersin Daha gayrıyı neylersin kalbinde tutma bir garaz   Eğer Hakka âşık isen saliki muvafık isen Sözünde ger sadık isen kalbinde tutma bir garaz   Doğru sana der (Hüdai) eğer seversen Hüda’yı Bırakıp gel masivayı kalbinde tutma bir garaz   (Hüdai Kuddise Sirrûh)

Hüdâî Baba'nın Kabir taşında Yazılanlar

  Hüdâî Baba'nın  Kabir taşında Yazılanlar   (Es-Seyyid Hacı Ömer Hüdâî Baba Kuddise Sirrûh Hazretlerinin Kabir taşında Yazılanlar) Budur kabr-i müniri ol cenab-ı hazreti Şeyhin, Hakikat ilmine vakıf şehir-i pir Ömer Baba.   Ziyaret kıl hulüs ile dilersen feyzyab olmak, Olur, maksuduna nail iden bir fatiha ihda.   İdüp rahmetle yâd anı iderse her kim istimdat, Ulaşır himmeti şeyhin muin olur ana Mevla.   Diriğa halka-i zikrinden ayrılmış müridanı, Firakıyla yanan diller ziyaretle olur itfa.   Dedim tarih vefatına dü ceşmime dolan kanla, Mukim-i cennet-i ulya ola yarab Ömer baba.   Cenab-ı Hak sırrını aziz kılıp mübarek makamlarını daha da âli eylesin. Himmet ve şefaatlerinden mahrum eylemesin. Âmin... Sene 1322