Kayıtlar

mümin etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Müminin Bayramları Nelerdir?

Müminin Bayramları Nelerdir?   Enes b. Malik Radiyallahü Anh Müminin beş bayramı olduğunu söylemiştir: 1- Müminin günah işlemeden geçirdiği her gün ona bayramdır. 2- Kişinin, kelime-i şehadeti söyleyerek, şeytanın aldatmalarından korunarak iman ile dünyaya veda edeceği gün onun bayramıdır. 3- Sırat köprüsünü geçtiği kıyametin tehlikelerinden emniyette olduğu, hasımlarının ve zebanilerin elinden kurtulduğu gün onun bayramıdır. 4- Cehenneme girmeyeceğine emin olduğu ve artık cennette ayık bastığı gün onun bayramıdır. 5- Cennete girdikten sonra Rabbimizin cemâlini gördüğü gün müminin bayramıdır.   Vehb b. Münebbih Rahmetullahi Aleyh söyle anlatmıştır: "- Her bayram olduğunda iblis aleyhillâne büyük bir hüzne gark olur. Onun bu halini gören diğer şeytanlar tarafından toplanırlar ve; - Söyleyin; yerde ve gökte sizi kim öfkelendirdi? Söyleyin ki onu kıralım bertaraf edelim!”, dediler. İblis: “- Hayır, Sizin zannettiğiniz gibi değil… Allah’ü Teâlâ bu gün ümmeti

Kâfir mi, Mümin mi?

  Kâfir mi, Mümin mi?   İmam-ı Azam’ın da bulunduğu bir mecliste birisi şöyle bir soru sordu: “- Bir adam ki, cenneti istemez, cehennemden korkmaz, ölü eti yer, rükûsuz, secdesiz namaz kılar, görmediğine şahitlik eder, fitneyi sever, hakkı istemez, bu adam kâfir midir, mümin mi?” Mecliste bulunanlar ağız birliği etmişçesine “- Bunlar kâfirin sıfatlarıdır, böyle bir adam kâfirin ta kendisidir.” dediler. İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh susuyordu: “- Ya imam sen ne dersin?” dediler. İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh, “- Bunlar müminin sıfatıdır, böyle biri müminin ta kendisidir” dedi. İtiraz ettiler: “- Ya imam nasıl olur, mümin cenneti istemez mi, cehennemden korkmaz mı?” diye. İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh tek tek açıkladı: “- Gerçek (bilinçli) mümin cenneti istemez, sahibini (Allah’ü Teâlâ’yı) ister, cehennemden korkmaz, sahibinden korkar, ölü eti dediğiniz balıktır, görmediğine şahitlik eder, çünkü Allah’ü Teâlâ’yı görmez ama kesin inanır, rükûsuz secdesiz kıldığı

Müminin Ölümü 1

  Müminin Ölümü 1   Hz. Azrail Aleyhisselâm müminin ruhunu, onu huzur ve hoşnutluk vererek alır, Azrail o ruhu rahmet meleklerinden birine teslim eder. Rahmet melekleri, yeni doğan çocuğa gösterilen itina gibi, ruhu cennet ipeklerine sarmalarlar adeta kundaklanmış gibi çünkü bu da bir doğumdur. Mü’min için süresiz huzura, sıkıntısız hayata, Allah’ü Teâlâ’nın cemalinin seyri bulunan ölümsüz bir hayatın doğumudur. Ruh yedi kat sema boyunca bir yolculuğa çıkar. Daha önce vefat etmiş mümin yakınlarının ruhları tarafından karşılanır ve hoş geldin denilir. En sonunda sitretül münteha denilen yere varılır. Buraya kadar istisnasız olarak bütün müminler gelemez. Dünya hayatındayken yaratılış gayelerine uygun olarak, Allah’ı en iyi tanımış tanınması için en fazla hizmet gayret göstermiş ve kulluğunu en samimi biçimde yapmış olanlardır. Manevi düzeyi bu dereceyi bulamamış müminler daha alt sema katlarında kalacaklardır. Sitretül müntehanın kapısını açtıran ihlastır. Allah’ü Teâlâ’nın ar

Müminin Ölümü 2

Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, Medineli arkadaşlarından birinin başucunda, onun son nefeslerini verişini takip etmektedir, ümmetine karşı şefkatle dolu olan kalbi çok hüzünlüdür Hz. Azrail Aleyhisselâm”a. “Ey melek benim arkadaşıma yumuşak davran, çünkü o bir mümindir!” Ölüm meleği cevap verir: “Ey Nebi sen rahat ol gözün aydın bulunsun ben bütün müminlere yumuşak davranırım.” Herhangi biri ölürken, muhakkak ona beraber oturmakta olduğu meclis arkadaşları, eğer o arkadaşları oyun eğlence ahalisi iseler oyun halkı olarak, eğer onlar zikir topluluğu iseler, zikir topluluğu olarak kendisine gösterilir. Ölüme doğru ilk adımını atarken baştan sona bütün hayatı ile yüzleştirilir. Ölmekte olan kişinin yanında Kuran okunuyor olması bu sıkıntısını hafifletecektir. En büyük kolaylaştırıcıları ise Kuran ve sünnete uygun yaşanmış ihlaslı bir ömürdür. “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz” hadisinin işaret ettiği gibi yaşarken dine sahip çıkıp maddi, manevi himmet ettiyse

Peygamberimiz Aleyhisselâm’ın “Mümin Değildir” Buyurduğu Bazı Hadis-i Şerifler

  ·      “Komşusu açken tok yatan, mümin değildir.” (Buhari) ·      “Komşusu kötülüğünden emin olmayan kimse, mümin değildir.” (Buhari) ·      “Malına veya çoluk çocuğuna zarar verir korkusuyla komşusuna kapısını kapatan, onunla görüşmeyi kesen, mümin değildir.” (Harâiti) ·      “Kendisi için sevdiği şeyi, komşusu veya arkadaşı için sevmeyen mümin değildir.” (Müslim) ·      “Fuhuş konuşan mümin değildir.” (Buhari) ·      “Belayı nimet, rahatı musibet saymayan, mümin değildir.” (Taberani) ·      Kendisi için sevdiğini, kardeşi için sevmeyen mümin değildir.” (Buhari) ·      “Zina eden, şarap içen ve hırsızlık eden o anda mümin değildir.” (Buhari) ·      “Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur.” (Taberani) ·      “Merhametli olmayanın imanı olmaz.” (Taberani) ·      “Başkasının karısını, kızını ayartan bizden değildir.” (İ. Ahmed) ·      “Müslümana zarar veren, hile yapan, bizden değildir.” (Müslim) ·      “Bizi aldatan bizden değildir.” (Taberani) ·      “İlim

Mümin'i Görünce Selam Ver ki…

  Mekke’de yetişen velilerden Müslim bin Yesar Kuddise Sirrûh hazretleri bir sohbetinde “Kâbe'yi (mümini) ilk görünce yapılan dua kabul olur!” buyurdu.   Hikmetini sordular.   “Çünkü Kâbe-i şerif çok kıymetli bir yerdir. Ama müminin kalbi daha kıymetlidir. Zira Kâbe, kul yapısıdır. Kalp ise Allah'ü Teâlâ’nın kudretiyle var olmuştur. Onun için bir mümini görünce yapılan dua kabul olur!” buyurdu.   Sordular: “Nasıl dua edelim efendim?” Buyurdu ki:   “En güzel dua, selâm vermektir. Selâm verince ona dua edilmiş olur. O da selâmı alınca, selâm verene dua eder.”   Müslim bin Yesar Kuddise Sirrûh hazretleri, Allah’ü Teâlâ korkusundan titrerdi! Ve devamlı ağlardı! Sevdikleri ona; “Allah’ü Teâlâ'nın lütfu boldur, niçin bu kadar çok korkuyorsun?” dediler. Buyurdu ki:   “Bir kimse bir şeyden korkarsa, ondan kurtulmak için çalışır, öyle değil mi?” “Evet öyledir.”   “Bir kimse de bir şeye kavuşmak isterse, o da bunun için çalışır, değil mi?”

Her Müminde Bulunması Gereken 54 Farz Şunlardır

  Her Müminde Bulunması Gereken 54 Farz Şunlardır   01- Allah-ü Teâlâ'yı bilip ibadet etmek. 02- Helâlinden yemek ve içmek. 03- Abdest almak. 04- Beş vakit namaz kılmak. 05- Cünüplükten gusletmek. 06- Kişinin rızkına Allah-ü Teâlâ'nın kefil olduğunu hak bilmek. 07- Helâlden pâk libas giymek. 08- Hakk'a tevekkül etmek. 09- Kanaat etmek. 10- Nîmetlere mukabil Hak Teâlâ'ya şükretmek. 11- Hak'tan gelen kazâya razı olmak. 12- Belâlara sabretmek. 13- Günahlara hemen tövbe etmek. 14- İhlâs üzere ibadet etmek. 15- Şeytanı düşman bilmek. 16- Kur'an'ı hüccet tutmak. 17- Ölümü hak bilmek. 18- Hak Teâlâ'nın sevdiğini sevip, sevmediğinden kaçmak. 19- Babaya ve anaya iyilik etmek. 20- El-emrü bil-ma'ruf ve nehy-ü anil münker yapmak (iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak). 21- Akrabayı ziyaret etmek (sıla-i rahim yapmak). 22- Emânete hıyânet etmemek. 23- Dâimâ Allah-ü Teâlâ’dan korkup, ferahı

Müminin Kalbi Allah’ü Teâlâ’nın Evidir

  Müminin Kalbi Allah’ü Teâlâ’nın Evidir   Davud Aleyhisselâm’ a şöyle vahiy geldi: “- Ey Davud evini temizle ki Allah’ü Teâlâ oraya nazil olsun.” Davud Aleyhisselâm da şöyle dedi: “- Rabbim senin Azametin ve Celâline yaraşan ev hangi evdir?” Rabbimiz buyurdu ki: “- O ev müminin kalbidir.” “- Yâ Rabbi, onu nasıl temiz tutayım?” “- Orada bize ait olmayan ne varsa hepsini yak. Sonra eğer bizi talep eden bir garip görürsen ona orayı göster. Zira bizim Kudüs’ümüz orasıdır.”

Müminin Ve Kâfirin Ölümü

  Müminin Ölümü   - Canını almaya gelen melekler ona selâm verip, onu Cennet’le müjdelerler. - Melekler güzellikle canını alırlar. - Ruhu bedeninden yumuşakça çekilip alınır. - Arkasından gelecek müminleri müjdelemek, Allah'ü Teâlâ’nın vaadinin hak olduğunu ve müminler için bir korku ve üzüntü olmadığını haber vermek ister. Ama buna izin verilmez.     Kâfirin Ölümü   - Ölümü şiddetli sarsıntılar içinde olur. - Melekler, ellerini ona doğru uzatır ve onu alçaltıcı ve yakıcı bir azapla müjdelerler. - Melekler, yüzüne ve sırtına vura vura canını alırlar. - Ruhu en derinden acıyla sökülür. - Ruhu köprücük kemiklerine kadar çekilir ve son müdahale yapılır. - Canı o inkâr içindeyken zorluk içinde çıkar. - Ölümle yüzyüze geldiği andaki imanı ve tevbesi kabul edilmez. -Gerçeği görmenin verdiği büyük pişmanlık içinde Allah'ü Teâlâ'dan kendisini dünyaya geri çevirmesini ve kaybettiği ömrünü telafi etmeyi talep eder. Ama şansını kaybetmiştir. Bu isteği kab