Kayıtlar

kalb etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kalb-i Selim Ne Demektir?

Kalb-i Selim Ne Demektir?   “O, Rabbine kalb-i selim ile geldi.” (Saffat Sûresi, ayet 84) “Ancak Allah'a selîm (sağlam) bir kalble gelen müstesnâ.” (Şuarâ Sûresi, 89)   İbrahim Aleyhisselam, Rabb’ine kalb-i selim ile gelmişti. Kalbi selim, sağlam ve sıhhatli kalptir ki nifaktan, şirkten, şaibeli şeylerden salim olarak, Allah sevgisi ile dolu halis kalptir. Orada kin, düşmanlık, hased ve buğz gibi hallerden eser yoktur. Nefsi için sevdiğini başkaları için de sever. Kimseyi kırmaz ve kimseye de kırılmaz.   Kulun kalbi düzelmedikçe imanı düzelmez. Lisanı doğruyu konuşmadıkça kalbi müstakim olmaz. Komşusu zulmünden emin olmadıkça da Cennet’e giremez. (Ramuzul Ehadis, s.488, h. 6074)   Ebu Seyyid Kuşeyri Rahmetullahi Aleyh demiştir ki:   Adamın biri Sehl ibni Abdullah Rahmetullahi Aleyh’e gelip demiş ki: “Evime bir soyguncu girmiş, bütün eşyalarımı alıp gitmiş!”   Sehl b Abdullah Rahmetullahi Aleyh adama:   “Sen Allah’u Teâlâ...

Kalbin Temizlenmesi

Kalbin Temizlenmesi   a)      Kalbin Günahtan Temizlenmesi Kalbde iyi ve güzel tecellilerin oluşabilmesi için onu kötü düşüncelerden temizlemek gerekir. İyi düşünceler nurdur, aydınlıktır; kötü düşünceler ise zulmet ve karanlıktır. Aydınlık gelince karanlık gider. Bu nedenle insanın düzelmesi için “Niyetini” düzeltmesi gerekir. Kalb kötü niyetten ve kötü düşüncelerden, günah sevgisinden temizlendikten sonra orayı nurani güzel niyetler, imana ait düşünceler ve hayırlı amel sevgisi, peygamberler, evliyalar ve Allah sevgisi ile doldurmalıdır.   Hak dostu Şemsettin Sivasi Rahmetullahi Aleyh bu hususu çok veciz ifade eder:   “Vâsıl olmaz kimse Hakk’a cümleden dûr olmadan Kenz açılmaz şol gönülde tâ ki, pürnûr olmadan Sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ede Hakk Pâdişâh konmaz saraya, hâne mamûr olmadan.”   b)     Kalbin Nifaktan Temizlenmesi Nifak kalpte bulunan bir hastalıktır ki iman zayıflığından kaynaklanır....

Müminin Kalbi Allah’ü Teâlâ’nın Evidir

  Müminin Kalbi Allah’ü Teâlâ’nın Evidir   Davud Aleyhisselâm’ a şöyle vahiy geldi: “- Ey Davud evini temizle ki Allah’ü Teâlâ oraya nazil olsun.” Davud Aleyhisselâm da şöyle dedi: “- Rabbim senin Azametin ve Celâline yaraşan ev hangi evdir?” Rabbimiz buyurdu ki: “- O ev müminin kalbidir.” “- Yâ Rabbi, onu nasıl temiz tutayım?” “- Orada bize ait olmayan ne varsa hepsini yak. Sonra eğer bizi talep eden bir garip görürsen ona orayı göster. Zira bizim Kudüs’ümüz orasıdır.”

İnsanlar Bedeni Ölenlere Ağlıyorlar da Kalbi Ölenlere Ağlamıyorlar!

  İnsanlar Bedeni Ölenlere Ağlıyorlar da Kalbi Ölenlere Ağlamıyorlar! İnsan en çok; zelzele, tsunami, savaş, yangın gibi can kaybının fazla olduğu maddî felâketlerden korkar. Fakat esas korkulması gereken şey, kalbî hayata zehir serpen günahlardır. O günahlar sebebiyle kabir ve âhirette karşılaşılacak dehşetli manzaralardan korkulmalıdır. İnsanlar bedeni ölenlere ağlıyorlar da kalbi ölenlere ağlamıyorlar! Mevlânâ Hazretleri buyurur: “İnsanların çoğu, bedenlerinin ölümünden korkarlar. Asıl korkulması gereken husus, kalplerin ölümüdür.” Kur’an’ı Kerim’de bir ayette mealen, “Allah sizlerin mallarınıza, güzelliğinize bakmaz ancak sizlerin kalplerine bakar. Gönlünüzdekini bilir.” buyuruyor. Yani bir Müslüman için önemli olan Allah’a yakınlaşmak için çırpınan ve Muhabbetullâh’ı barından bir kalp her şeyden önce gelir. En büyük korkusu ise kalbin kararması yani ölmesidir. İnsan en çok; zelzele, tsunami, savaş, yangın gibi can kaybının fazla olduğu maddî felâketlerden korkar. F...

Tasavvufta Nefs Tezkiyesi

Tasavvufta Nefs Tezkiyesi Tezkiye lügatta temizlemek, arındırmak manalarının yanı sıra artırmak, bereketlendirmek ve feyizlendirmek anlamınıda ihtiva eder. Bu manalar çerçevesinde tezkiye “manevi eğitim yolculuk” seyrinin tüm mertebelerini bünyesinde bulunduran terimdir. Nefsi ve Rabbı bilip irfan elde etmenin tüm aşamalarını bünyesinde bulundurur. Bu nedenle biz sadece bazı hususlara değineceğiz. Aslen tezkiye tüm nefs ve tevhid mertebelerinin eğitimini bünyesinde bulunduran temel kavramdır. Nefs alıcı ve verici olduğundan kişinin zahir ve batın tüm ilişkilerini de yapısında bulundurur. Nefs tezkiyesi her fiili Hakk’la ve Hakk’ça yapmanın yolunu öğreten temel sistemdir. Nefsi tezkiye: Öncelikle küfür, cehalet, şirk, kötü his ve ahlak, yanlış itikatlardan nefsi temizlemektir. Kur’an ve sünnet üzere oluşturulan “BEN” liği bu hususiyetlerle donatmaktır. Nefsi kötülüklerden koruduktan sonra da, onu ilim, irfan, hikmet, hayır duygu ve niyetler ve güzel ahlakla süslemektir. Nefsi...

Îmân Dil İle İkrâr Kalb İle Tasdîk Fiil İle İzhârdır

Îmân Dil İle İkrâr Kalb İle Tasdîk Fiil İle İzhârdır Muzaffer Efendi Hazretleri Sûre-i Bakara'daki   " وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ أُولَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ Vellezîne âmenû ve 'amilus sâlihâti ülâike ashâbul cenneh, hum fîhâ hâlidûn" âyet-i kerîmesini îzah ederken buyurdular ki : Dikkat ederseniz Kur`ân-ı Kerîm'de îmândan sonra hep amel zikredilmişdir. Bu âyet-i kerîmenin ma'nâsı "O mü'minler ki rabbimiz Allah dediler ve bu sözlerinde sâbit-i kadem oldular yani bu sözlerini işleriyle gösterdiler" demekdir. Çünkü "Rabbim Allah!" diyen birçok insan vardır ki yaptığı işler hep şeytânîdir. Nice insanlar vardır ki, sözüne bakarsan "Allah'a tâbiyim!" der, işine bakarsan Allah'a tâbi değildir. İşte bu ve emsâli âyet-i kerîmelerde hep:   " وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ " buyurulmasından maksad "O kimseler ki Allah'ı tevh...