Kayıtlar

Meçhul etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İyiliksever Meçhul Zengin

İyiliksever Meçhul Zengin   Camide görevli imamım. Sabah namazı için camiyi açmaya gittiğimde; başı önde eğilmiş, kapıda biri oturuyordu. Korktum, ama yine de yanına gittim. 30-35 yaşlarında Üstü başı güzel… Bu zatı çok lüks bir araba da görmüştüm az önce… Cami kapısında bekliyordu. “- Hayırdır kardeşim, namaza mı geldin?” dedim.” “- İzin verirseniz, ömrümdeki ilk sabah namazını kılacağım!” dedi. Hem genç hem ilk namaz, hem de aynı yaşlardayız onunla. Sevindim tabi “- Abdest aldın mı?” dedim. Almış, üşümüş de… Odama aldım, ısıtıcıya da açtım. Ama başı hep önde… “- Daha namaza vakit var, istersen anlat!” dedim. “- Belli ki bir derdin var…” Gece bir rüya görmüş. Sonra arabasına binip şehrin sokaklarında yollara düşmüş... “- Kaç saat dolaştım ama ferahlayamadım!” dedi. Rüyasında vefat eden babasını görmüş. Babası ona: “- Bu gidiş nereye böyle evlat?” demiş. “- Biz burada senden dua bekliyoruz…” diye biraz sitem etmiş. “- Aç mısın?” dedim. “- Açım, a

Adı Meçhul Biri

Adı Meçhul Biri Huzuruna geldim, huzur yerime, Gönlümü koydum ben bu sefere, Fetihler ver ya Rab tüm işlerime, Hayra dönüşsün, dertlerim benim… Sabrıma özlemi ekledim her gün, Hayrını umarak şer bildiğime… Kulunun duasına cevap verensin, Göster fetihleri... Gül şu yüzüme… Tahammül var elbet senden gelene, Yakışır mı isyan Can’ı verene… Biçareyim; Sana, geçer bu nazım, Ey benim Rabbim büyük Allah’ım… Bir minik yürek dua etmekte, Baba koynuna hasret çekmekte, Kendimi unuttum... O beklemekte, Sabuma [1] fetihler göster Allah’ım… Bayramlar geliyor yakındır gayrı, Boynu bükük koyma minik Ata’yı, Sana ettiğim bu dualarımı, Kabul eyle Fetihler göster Allah’ı Bir güvercin konsa haber sanırım, Müjde var diye hayra yorarım, Beşerim bilirim her an şaşarım, Özgül kuluna merhamet eyle Allah’ım… Âminler semaya çıksın Allah’ım Fetihler ver... Fetihler göster Allah’ım... [1] Sabu: Aklı ermeyen küçük çocuk

Meçhul Asker

Meçhul Asker Bir dağ gibi dikilip, bedeni şahlanırcasına, Yurduna etten sur yapmıştı mevzideki her nefer… Bulunabilir mi acep, anlatacak bir ifade? Böylesi yüceliğe, biçilmez paye, biçilmez değer… Hiç yılmadan yürüdün, düşmanın üzerine, Güçlü vatan aşkını, zerk edip yüreğine, Sığınarak Rabbine, koskoca dağlar gibi; Bir ordu sığdırmıştın, O küçük bedenine… Defettin, yurduna göz diken, O hain alçakları, O azgın kalleş, O soysuz düşmanları birer, birer, Vatanına, Bayrağına, dil uzatan göz dikene; Silah, top, tüfek değil, senin yüreğin Yeter… Bir büyük şahlanışla, yurdunu kurtardın yastan, Aç ve susuz Cephede, yarım postal, yırtık fistan, Tüm dünyaya ders oldu, sonsuza dek unutulmaz; Azminle ve yüreğinle, tarihe yazdığın destan… Biliyorum bitaptı, çok yorgundu bedenin, Koca yürekli kahraman, isimsiz meçhul asker, Şahadete eripte, huzura kavuştuğunda; Dökülen O, O asil kanına karışmıştı ter… Vücuduna saplanan namert kurşunlarıyla, Am