Kayıtlar

Sevgisi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Vatan Sevgisi

  Vatan Sevgisi   Cesur olur bağrında vatan sevgisi olan Ölüm denilen sona güle, oynaya gider. Albayrağa baktıkca bağrı gururla dolan Vatan düşmanlarına karşı koymaya gider.   Yurt olmaz bu yurt, güneşe, yıldız, orağa Kanımızla can verdik tarih boyu toprağa. ”Ya Bismillah’ deyipte Türk kalktımı ayağa ”İlk Hedef Akdenizdir’ der, ileriye gider…   En modern silahların sahibi olsalar da En güçlü ordularla Türk’e saldırsalar da Gökten, yerden, denizden ölüm yağdırsalar da Zafer beklerken düşman, mağlup geriye gider.   Orhan Afacan

Allah Sevgisi (Şiir)

Allah Sevgisi Kim çıkarır sabahleyin erkenden, Dünyamıza ışık veren güneşi, Gece vakti denizlere serpilen Ay doğuyor, kim yapıyor bu işi? Kışın kuru sandığımız fidana Baharda kim yeşillikler giydirir. Bülbül öter, yuva yapmış ormana Bu sedayı acep ona kim verir? Annenize sizi sevmek hissini, Onun ruha şifa veren sesini, Kalbinize, doğru olmak dersini, Kim veriyor bu şeylerin hepsini? Vatan, millet ne demektir bilmeden O sevgiyi kalbinize kim verdi? Babanızdan güzel bir şey isterken Gönlünüze kim koyuyor ümidi? Akşamüstü karanlıklar içinden Milyonlarca yıldızı kim parlatır? İşte bütün bu şeyleri düşünen, Yapan, eden, yaratan Allah'tır. Hak sevgisi taşımalı vicdanlar, Böylelikle mesut olur insanlar. İbrahim Alaattin GÖVSA

Dünya Sevgisi...

Dünya Sevgisi...           Manevi hastalıkların başı dünya sevgisidir. Bütün kötülükler ondan doğar. İnsanları çekememezliğe, birbirine karşı düşmanlığa ve kibirlenmeye sevk eder...           Şüpheli, mekruh hatta haram şeyleri insanlara yaptırır. Dahası küfre bile girmesine sebep olur. Peygamberlerin çoğuna iman etmeyenler, dünya saltanatları ellerinden çıkacağı endişesi ile mahrum kalmışlardır. Yoksa bunların hak olduklarını çok iyi biliyorlardı. Fir'avn iman etseydi; Mısır'a olan hâkimiyeti kalmazdı. Nemrut mü'minlerden biri olabilseydi, "Nemrut"luğunu nasıl yapacaktı?!           Eshab-ı kirâmdan birisi, bir gün sevgili Peygamberimize (aleyhisselâm) sorar:           -Bana öyle bir şey öğretin ki; onu yaptığımda hem Rabbim beni sevsin, hem de insanlar! Cevap olarak buyurdular ki:                 "Dünyayı sevme Rabbimiz seni sever..."           Rabbimiz dünyayı sevmiyor, sevenleri de sevmiyor. Dünyadan başka hiçbir yerde O'na isyan e

Gönül Hun Oldu Şevkinden

Gönül Hun Oldu Şevkinden Gönül hun oldu şevkinden boyandım Ya Rasûlallah, Nasıl bilmem bu nîrana dayandım Ya Rasûlallah, Ezel bezminde bir dinmez figandım Ya Rasûlallah, Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah! Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnümasın sen Habîb-i Kibriyasın sen, Muhammed Mustafa’sın sen Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah! Gül açmaz çağlayan akmaz, İlâhi nurun olmazsa Söner âlem, nefes kalmaz, felek manzûrun olmazsa Firak ağlar, visal ağlar, ezel mestûrun olmazsa Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah! Erir canlar o gül bûy’i revan bahşın hevasından Güneş titrer, yanar didarının bak ihtirasından Perişan bir niyaz inler hayatın müntehasından Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah! Susuz kalsam, yanan çöllerde can versem elem duymam Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlardan nem duymam Alevler yağsa göklerden ve ben messeylesem duymam Cemal

Allah Sevgisi ve Allah korkusu

Allah Sevgisi ve Allah korkusu Allah sevgisi ve Allah korkusu Allah korkusu, bir müminin en temel vasıflarından biridir. Çünkü insanın, Allah’a olan yakınlığının ve imanının artması, her an ihlaslı davranması, güzel ahlak gösterebilmesi ve bunda istikrarlı olması sadece Allah korkusuyla mümkün olur. Kuran’da öğretilen gerçek sabırla, cahiliyedeki sabır anlayışı çok farklıdır. Gerçek sabır, zorluklarda olduğu kadar güzel olan her şeyde de kararlılık göstermeyi, bir an olsun bunlardan taviz vermeyerek yaşamayı gerektirir. Allah korkusunu dünyevi korkulardan ayırmak Bazı insanlar Allah korkusunun anlamını bilmedikleri için, bunu diğer bazı dünyevi korkularla karıştırırlar. Oysa arada çok büyük bir fark vardır. Kuran’ın Arapça orjinal metninde Allah korkusu için “haşyet” kelimesi kullanılır. Bu kelime, çok derin bir saygıyı ifade eder. Öte yandan Kuran’da dünyevi korkular için kullanılan kelime havftır. Bu kelime, bir insanın yırtıcı bir hayvandan korkması gibi basit bir

Dünya Sevgisi Günahların Başıdır

Dünya Sevgisi Günahların Başıdır Uhud harbinin bozgunluğu sırasında Asram (keskin kılıç saldırıcı) lâkabı ile mülakkap Amr İbn-i Sabit, Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e gelerek; “Ya Rasulallah! İman edip te mi harp edeyim, yoksa harp edip de öyle mi iman edeyim?” diye soruyor. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem,  “Önce iman et, sonra harb et! Yoksa mahrum olursun.” buyuruyor. Amr ibn-i Sabit kuşluk vakti iman ediyor, harbe girip birçok müşriği kırdıktan sonra öğle ezanı okunmadan şehit oluyor. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Az işledi, çok kazandı.” buyuruyor. Daha sonra Ebû Hureyre Radiyallahü Anh sahabilere bilmece şeklinde soruyor: “Bana öyle birini söyleyiniz ki hiç namaz kılmadan cennete girmiş olsun?” Sahabiler: “Cennete hiç namaz kılmadan giren olur mu?” dediklerinde; “İşte o Amr İbn-i Sabit’tir. Kuşluk vakti iman etti, namaz vakti girmeden öğleden evvel şehit oldu, cennete gitti.” diyor.  İşte bir defa Allah-ü T

Çocuk Sevgisi

Çocuk Sevgisi Halife Hazreti Ömer Radiyallahü Anh Eshab-ı Kiram'dan bir zatı vali tâyin etmek üzere huzuruna çağırmıştı. Hazreti Ömer Radiyallahü Anh’ın torunlarından biri çıkageldi. Hazreti Ömer Radiyallahü Anh torununu kucakladı, öptü ve onun gönlünü hoş etti. Orada bulunan zat Hazreti Ömer Radiyallahü Anh’a; — Ya Ömer Radiyallahü Anh! Sen çocukları sever misin? Hâlbuki ben, on tane torunum olduğu halde hiç birisini bu zamana kadar kucağıma almadım ve öpmedim, dedi. Hazreti Ömer Radiyallahü Anh ona: — Allah’ü Teâlâ senden merhameti kaldırmışsa ben ne yapayım? Dedikten sonra “Kendi çocuğunu ve torununu sevmeyen, halkı hiç sevemez” diyerek vali tâyin etmekten vazgeçti. (Alıntı)

Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Çocuk Sevgisi

Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Çocuk Sevgisi Hayati OTYAKMAZ Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem çocukları çok severdi Çocuklara karşı çok şefkat ve merhametliydi Her konuda olduğu gibi "Çocuk Sevgisi ve Terbiyesi'' konusunda da Müslümanlara en güzel örnek sevgili Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz olmuştu Çocuğun önem ve değerini belirten hadisi şeriflerinden bazıları şunlardı: ''Çocuk, cennet nimetlerinden biridir'' ''Çocuk kokusu, cennet kokularındandır'' ''Her ağacın bir meyvesi vardır. Gönülün meyvesi de çocuktur'' Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, sevgili torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i kucağına alır, okşar, öper ve severdi Hatta Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem namaz kılarken sevgili torunları mübarek omuzlarına çıkarlardı Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem sokak ve çarsılarda karşılaştığı çocuklara selâm

Allah Sevgisi

Allah Sevgisi Cenâb-ı Hak buyuruyor: “(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allâh’ı seviyorsanız Bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Âl-i İmrân, 31) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Dünyaya karşı zâhid ol, ona rağbet gösterme ki, Allah seni sevsin. İnsanların ellerinde bulunan şeylere karşı zâhid ol, onları isteme ki, insanlar da seni sevsin.” (İbn-i Mâce, Zühd, 1) Müʼmin, Cenâb-ı Hakk’ın sevgisine nâil olabilmek için, Peygamber Efendimiz’in nezih hayatını kendi hayatında tatbik etmeye gayret göstermeli ve O’nu her şeyden daha çok sevmelidir. Zira unutulmamalıdır ki, Allah Teâlâ’nın kulunu sevdiğinin ilk alâmeti, kulun Hazret-i Peygamber’e ittibâsı, O’nun gönül dokusundan nasîb alabilmesi, gerek inanç gerekse amel olarak Sünnet-i Seniyyeʼyi gücü nisbetinde yaşamaya çalışmasıdır. Allâh’ı gerçekten seven bir kul, Oʼnun Habîbiʼne tâbî olur. Peygamber’e tâbî olan bir kulu da Allah Teâlâ sever. Böyle bir çizgiden uza

Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Sevgisi

Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Sevgisi Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizi, ruhen ve itikaden sevmek lazımdır. Allah Celle Celâlühü’ye gerçek kul olmak isteyenler, onun muhabbetinde yarışmakta, en yüce makamı onun sevgisinde bulmakta, bu aşkla ölmeyi, şehâdet mertebesinden üstün bilmektedirler. Bu sevgi, mümin için ruhun gıdası, kalbin nuru ve hayatının gayesi ve bütün saadetin anahtarıdır. Bu hayâtî gıdadan mahrum olanlar, mânen ölüdürler. Kalplerinde bu muhabbet nuru yanmayanlar, mânen karanlıkta batmışlardır. Onun sevgisi, imana kuvvet, basirete nur, amellere ihlas, yüce hal ve makamlara basamaktır. Onun sevgisi dünyada velilik, kabirde dirilik ve mahşerde gölgelik verir. Onun sevgisi ile cennet yolu açılır. Bu iksirden mahrum olanlar, bu dünyada ebter ve ahirette de rezildirler. Allahu Teala O Sallallahü Aleyhi Vesellem’i sevmeyi yüce kitabında emretmiştir: “Ey Resûlüm de ki: Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, karılarınız, soylarınız