İstenmeyen Misafir
İstenmeyen Misafir Yıllardır sözleşmeli olarak çalıştığı iş yerinden kocasına verilen ani çıkışla hayatları alt-üst olmuştu. İşletmenin lojmanından ayrılıp tekrar kiracılığa, üstelik daracık bir eve çıkmak; aylardır maişetsiz, hep içerden harcamak Ayşe Hanım’ın sinirlerini iyice germişti. Çocuklara yeni elbise, okul masrafları derken bıçak kemiğe dayanmış, sıkıntının derinliği artık mutfağa da yansımaya başlamıştı. Bir türlü iş bulamamıştı kocası. Tuhaf adamdı. Tüm muhtaçlığına, garipliğine rağmen misafirsiz sofraya oturmama huyunda direniyor, illa; “- Çorbaya bereketli bir kaşık girsin!” diyordu. Bulundukları yer, kasabanın istasyon mahallesi idi. Şehirden trenle dönenler buradan minibüslerle çıkardı civar köylere. Yolculardan arabası geciken birini; yukarı köyün çiftlik sahiplerinden Hacı Osman’ı ısrarla getirdi akşam yemeğine. Misafiri odaya buyur ettikten sonra eşiyle konuşmak üzere mutfağa girdiğinde Ayşe Hanım öfkeyle patladı: “- Akşamın dar vaktinde gene mi...