Kayıtlar

Şah etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yavuz'un Şah İsmail'i Mat Etmesi

Yavuz'un Şah İsmail'i Mat Etmesi Yavuz Sultan Selim, babasının zamanında Trabzon valisi iken bir derviş kıyafetine girip İran'a gider; kasdı o memleketin ahvalini gözleri ile görmektir. Tebriz şehrinde misafir olduğu handa satranç oynayıp herkesi yenmeğe başlayınca, satranç meraklısı Şah İsmail Aleyhisselâm’a haber verilir, o da dervişi huzuruna davet eder. Sultan Selim ilk oyunda hatır sayarak yenilir, fakat ikinci oyunda Şah'a aman vermeyip mat eder. Şah kızar ve elinin tersiyle dervişin çıplak göğsüne vurarak: — Bre derbeder Âşık! Hiç Şah olanlar mat edilir mi? Edebin yok imiş! der ve Şehzadeye bin altın ihsan eder. Derviş huzurdan çıkıp atına bineceği sırada o bin altını kesesi ile beraber kimseye göstermeden binek taşının altına saklar. Ertesi gece Tebriz'den kaçıp Trabzon yolunu tutar. Aradan yıllar geçip de Yavuz Selim Padişah olduktan ve Şah İsmail Aleyhisselâm'i Çaldıran'da mağlup ederek Tebriz şehrine girdikten sonra, Şah sarayına gid

Şah-ı Nakşibend Kuddise Sirrûh Hazretlerinin Vasiyetleri

Şah-ı Nakşibend Kuddise Sirrûh Hazretlerinin Vasiyetleri "Vasiyet ederim ki sana ey oğul; Dünya ve ehline aldanma! Dünyaya ve dünyacılara meyletme! İşin halis; Gönlün mahzun ve gamlı olsun! Gözlerin ağlayıcı, Duan yalvarıcı olsun! Herkese şefkat gözüyle bak! Kimseyi tahkir etme ve hakir görme! Kimseden hiçbir şey talep etme! Ve hizmetin için kimseye emretme! Giyeceğin sade, Yaşantın fakir, Sermayen din ilmi, Evin de mescid olsun!" Şah-ı Nakşibend Kuddise Sirrûh