Kayıtlar

Eylül 15, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şeyhin İki Kölesi

Şeyhin İki Kölesi    Padişahın birinin çok sevdiği bir âlim vardı. Padişah bu âlime çok saygı duyar, arada onun nasihatlerini dinlemek için yanına giderdi. Ondan dünyaya ve ahirete ait bilgiler alırdı.    Bir gün bu âlimin yanına giden padişah, onun nasihatinin etkisinde kaldı ve şeyhin dünyalık ihtiyacını gidermek isteyerek:    - "Ey şeyhim! Dile benden ne dilersen"  dedi.    Şeyh, padişahın bu isteğine cevap vermeyince, padişah ısrar etti. Padişahın bu ısrarına kızan şeyh:     - "Ey dünya padişahı! Bana böyle bir teklifte bulunmaya utanmıyor musun? Bundan vazgeç. Benim hakir ve zelil olan iki kölem vardır ki, onlar sana hâkim ve âmirdir. Sen onlardan emir almaktasın."  deyince, padişah şaşırdı ve:    - "O iki zelil köle de kimlerdir ki, onların bana hâkim ve amir olmaları benim için zillettir"  diye şeyhe sordu.    Şeyh:    - "Biri gazap (öfke), diğeri ise şehvet (kötülüğe ilgi)dir."  cevabını verdi.    Öğ

İyi İle Kötünün Mücadelesi

İyi İle Kötünün Mücadelesi    Yaşlı adam kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.    Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli olacakken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine.    Yaşlı adam, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.    “Onlar” dedi, “benim için iki simgedir evlat.”    “Neyin simgesi?” diye sordu çocuk.    “İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.”    Çocuk, sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı

Hayatımıza Yön Verecek 7 Ayet’i Kerime

Resim
Hayatımıza Yön Verecek 7 Ayet’i Kerime Kur’an-ı Kerim, kendisinin genel anlamda insanlar, özel anlamda ise inananlar ve muttakiler için bir “hidayet” kitabı olduğunu beyan eder. Bunun anlamı, insanın Kur’an-ı Kerim için değil de Kur’an-ı Kerimin insanlar, inananlar ve muttakiler için bir hidayet kitabı olduğu ve insan karşısında bir konumunun bulunduğudur. Kur’an-ı Kerim, kendisinin genel anlamda insanlar, özel anlamda ise inananlar ve muttakiler için bir “hidayet” kitabı olduğunu beyan eder. Bunun anlamı, insanın Kur’an-ı Kerim için değil de Kur’an-ı Kerim’in insanlar, inananlar ve muttakiler için bir hidayet kitabı olduğu ve insan karşısında bir konumunun bulunduğudur. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (sallâllâhu aleyhi ve sellem) bir ilahî vahiy olarak inen Kur’an-ı Kerim’i, kendisini “İnsanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak” (Bakara Sûresi, 2:185) tanımladığı gibi, aynı manaya gelen şu tanımlamaları da yapar: “Bu, doğru