Kayıtlar

Ağladı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Aldı, Bağrına Bastı, Ağladı

Aldı, Bağrına Bastı, Ağladı Bir Saliha kadın vardı. Bir gün ekmek pişirmek için tandır yaktı. Tandır, tamam yandı ve kızgın hale geldi ki, öğle namazı vakti oldu. O kadıncağızın, henüz emzikte bir çocuğu vardı. Yavrusunu bir kenara koydu, gitti abdest aldı ve namaza durdu. Kadın, namaz kılarken, oğlan sürtüne sürtüne tandırın kenarına vardı. Kadın, gözünün ucuyla çocuğunun tandırın kenarına kadar geldiğini fark etti amma, namazda olduğu için ilgilenmedi, namazını bozarak yavrusunun yardımına koşmadı. Namazı kılıp bitirdiği zaman gördü ki, yavrusu tandıra düşmüş ve o kızgın tandırda ateşin tam orta yerinde kendi kendine oynayıp duruyor, bir kılına bile zeval gelmemiş. Aldı, bağrına bastı, ağladı ve Allah’ü Teâlâ’ya şükrederek evinin işleriyle uğraşmağa devam etti. Gördünüz mü? O kadıncağızın sabrı ve tevekkül ü teslimiyetiyle Hak Teâlâ yavrusunu nasıl esirgedi ve ateşte yakmadı. Şu halde, Allah’ü Teâlâ’nın kazasına sabredeceğiz ki rızasına ve nimetine erişebilelim. Zira

Neden Çok Ağladı?

Neden Çok Ağladı? Veysel Karani Hazretleri'nin bir ıbrığı vardı kırıldı. Veysel Karani Hazretleri çok ağladı. Sebebini sordular, buyurdu ki: “- Bu ıbrıkla çok uzun seneden beri tuvalete girerdim. Ben mahrem yerimi bu ıbrığa gösteriyordum. O bana bende ona alışmıştım. Şimdi kırıldı. Yeni bir ıbrık almam lâzım mahrem yerimi bu yeni ıbrık görecek. Buna da utanıyorum!” dedi. Onlar: “- Ya Üveys ıbrık cansızdır, niçin ondan utanıyorsun?” Dediler. Buyurdu ki: Ayet-i Kerimede: “Yerde gökte canlı-cansız ne varsa hepsi Allah'u Teâlâ'yı zikir eder” buyruluyor. (İsra Sûresi, Ayet 44) “- Sizin cansız dediğiniz şeylerin hepsi canlıdır. Ben de onların hepsiyle konuşurum. O yüzden utanıyor ve ağlıyorum!” buyurdu.

Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Çocuğun Bu Sözlerini Duyunca Çok Ağladı

Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Çocuğun Bu Sözlerini Duyunca Çok Ağladı Hazret-i Ömer Radiyallahü Anh, erkenden mescid-i şerife giderken, küçük bir çocuğun koşarak camiye gittiğini gördü.  - ''Yavrum, ne oldu böyle acele acele camiye koşuyorsun?'' Çocuk: ''Namaza gidiyorum efendim, namaz vakti yaklaştı, abdestim yok, ezan okunmadan abdest alacağım!'' dedi. Hz. Ömer Radiyallahü Anh: ''Yavrum sen daha çok küçüksün, sana namaz farz olmamıştır.'' buyurdu. Çocuk: ''Efendim, bu işin büyüğü küçüğü olur mu? Dün benden küçük bir çocuk vefat etti .'' dedi. Hz. Ömer Radiyallahü Anh, çocuğun bu sözlerinden çok duygulandı; bu sözleri çocuktan duyunca çok ağladı;  “Ya Rabbi! Bu çocuk ne iyi, ne akıllı” buyurdu.

Muhammed Ali Nevzat Hoca’ya Sarılıp Neden Ağladı

Resim
Muhammed Ali Nevzat Hoca’ya Sarılıp Neden Ağladı Yine Londra’da Nevzat Yalçıntaş Hoca ile bir araya gelen Muhammed Ali, “Benimle kucaklaşan ilk beyazsın” diye göz yaşlarına hâkim olamadığı kaydedildi.  Nevzat Hoca’ya benimle kucaklaşan ilk beyaz siyasetçi Bugün 74 yaşında hakka yürüyen dünya şampiyonu, demir yumruk, altın kalpli efsanevi boksör Muhammed Ali’nin çarpıcı hayat hikâyesinden bir demet… 1960'lı yıllarda İslam'ı seçen ve Vietnam'da savaşmayı reddeden bir dünya şampiyonu olarak Muhammed Ali, ABD'deki en popüler kişileri arasındaydı. Amerika'da ırkçılığın zirve yaptığı yıllarda siyah derisi ile ayrımcılığa ve ABD'nin derin devletine kafa tutuyor ve bütün dünyayı dik duruşuyla kendine hayran bırakıyordu. Irkçı Amerika'yı Dövdü Ringlerde sadece rakiplerini değil ırkçı Amerika'yı da dövüyordu. ABD'li yazar Harriet Beecher Stowe'un kişilik olarak romanında ortaya koyduğu siyahi o isme (Tom Amca) hep karşı çıktı