Kayıtlar

Diken etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Derler

  Hanımsız ev, Susuz kuyu gibidir… Huzursuz ev Dikenli tarla gibidir...   İtaatsiz evlât Eğitimsiz at gibidir… İbadetsiz hayat Ot bitmeyen çöl gibidir...   Şükürsüz nimet, Kabul görmeyen dua gibidir... İnançsız insan, Rotasız gemi gibidir...   Dürüst olmayan insan, Atıl peçete gibidir... İlmi ile amel etmeyen âlim, Makyajlı bayan gibidir...   Âşık DEHA der ki; Her şeyin başı insan. İnsana elzemdir iman. Allah'tan korkmayan insan! Sanki bir vahşi hayvan…   Âşık DEHA (Deham İÇTEN)

Önemli Olan Gülü Dikeniyle...

“Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.” Şems-i Tebrizi Kuddise Sirrûh

Diken Değil Gül Ol, Aşığın Bülbül Olsun

Diken Değil Gül Ol, Aşığın Bülbül Olsun. Güneş herkesin üzerine eşit doğar ama Gül başka leş başka kokar... Doğruysan zarar gördüm deme, bil ki iyiler mutlaka kazanır... Kimle gezdiğine, kimle arkadaşlık ettiğine dikkat et. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür... Her şey vaktini bekler, ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden önce doğar. Bekle senin olan sana mutlaka gelir... Üzülme, kaybettiğin her şey, başka bir surette sana geri döner... Hayat bir nefestir aldığın kadar, Hayat bir kafestir kaldığın kadar, Hayat bir hevestir daldığın kadar... Ne fark eder ki kör insan için elmas da bir cam da. Sana bakan kör ise, sen kendini cam sanma... Yaren değil yar ol, sevgilin Mevlâ olsun. Diken değil gül ol, aşığın bülbül olsun. Dostuna öyle dost ol ki, adın derman olsun... Bir gönül yapmak gelmediyse elinden, bir gönül yıkılmasın dilinden... Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır... Mevlâna Kuddîse Sirrûh

Yolun Kenarına Diken Eken Adam

Yolun Kenarına Diken Eken Adam Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekti. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başladı. Gelip geçenler:   - "Bu dikenleri sök, insanları rahatsız etmesinler." demeye başladılar. Fakat adam bunları duyuyor fakat aldırmıyordu. Bir gün Allah'ın bir velisi ona:   - "Mutlaka bu dikenleri sök." dedi.   Adam itiraz etmedi.   - "Evet mutlaka bir gün sökerim." dedi.   Adam ha bire yarın yarın dedikçe dikenler büyüyüp kuvvetleniyordu.   Veli adama:   - "Ey vaadinde durmayan adam, sök şu dikenleri bu işi sürüncemede bırakma." dedi.   Adam:   - "Babacığım, bir hayli gün var, bugün olmazsa yarın, bir gün mutlaka bu işi yapacağım." dedi.   Allah'ın Celle Celâlüh velisi bunun üzerine şu sözleri söyledi:   - "Sen, hep yarın diyerek bu işi erteliyorsun, fakat şunu bil ki her geçen gün o dikenler büyüyüp güçleniyor, dikenleri sökecek o...

Küçük Bir Dikenin 4000 Yıl Süren Azabı

Küçük Bir Dikenin 4000 Yıl Süren Azabı İmam Muhammed Hazretlerinden rivayet edilmiştir: Hz. İsa Aleyhisselâm bir gün kabristandan geçerken, kabir ehlinden birini azapta görür. Ve o azaba ne sebeple müstahak olduğunu sual eder. Cenabı Hak'kın izni ile o mevta açık bir dille: - Ya Ruhullah! Öleli 4 bin yıl oldu. Daha ölüm acısı gitmemiştir. Bundan başka, bir gün yemek yerken dişlerimin arasında bir miktar yiyecek kalmıştı. Onu çıkarmak için, bir kimsenin avlusundan diken almıştım. İşte bu azaba sebep odur, diye cevap verir.

Ağaç Diken İhtiyar

Ağaç Diken İhtiyar         Ağaç dikmekle meşgul yaşlı birisini gören padişah; hoşbeşten sonra sormuş.  “Büyük bir ihtimalle diktiğin ağaçların meyvesini yiyemeyeceksin ne diye uğraşıyorsun?”         Yaşlı adam; “Oğul” demiş. “Bizden evvelkilerin ağaçların meyvelerini biz yedik bizim diktiklerimizin meyvesini bizden sonrakiler yesinler diye uğraşıyorum.”         Bu cevap padişahın çok hoşuna gitmiş ve çıkarıp bir kese altın vermiş. İhtiyar; “Allah’a hamd ederim ki başkalarının diktiği fidanlar seneler sonra meyve verirken benim diktiklerim daha dikerken meyveye durdular. Diyerek cömert yabancıya teşekkür etmiş.         Bu cevapta padişahın hoşuna gitmiş ve çıkarıp yaşlı adama bir kese altın daha vermiş. Aksakallı ihtiyar; “Allah’ıma şükürler olsun ki başkalarının diktiği fidanlar senede bir kez meyve verdiği hal...