40 Yıl Kur’an-ı Kerim Ayetleriyle Konuşan Kadın
40 Yıl Kur’an-ı Kerim Ayetleriyle Konuşan Kadın Tebe-i Tâbiîn neslinden Abdullah İbni Mübarek Rahmetullahi Aleyh hazretleri anlatıyor: Hacca gidiyordum. Irak-Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım. Selâm verdim, selâmımı; سَلَامٌ قَوْلًا مِنْ رَبٍّ رَحٖيمٍ “- Söz olarak Rahîm bir rabden selâm sözüdür onların duyacağı.” (Yâsîn, 58) âyetiyle aldı. “- Buralarda ne yapıyorsun?” diye sordum. مَنْ يُضْلِلِ اللّٰهُ فَلَا هَادِىَ لَهُ وَيَذَرُهُمْ فٖى طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ “- Allah kimi yoldan çıkarmışsa, ona yol bulduracak yoktur.” (A’râf, 186) âyetini okudu. Anladım ki, yolunu kaybetmiş. Nereye gittiğini sorunca; سُبْحَانَ الَّذٖى اَسْرٰى بِعَبْدِهٖ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِالْاَقْصَا الَّذٖى بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَا اِنَّهُ هُوَ السَّمٖيعُ الْبَصٖيرُ “- Bir gece kulunu Mescid-i Haramdan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ı tesbih ederim.” (İsrâ, 1) âyetiyle karşı...