Kayıtlar

Dünya etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dünya ve Ahirette En Büyük ve Zor Olan Şey Nedir?

Dünya ve Ahirette En Büyük ve Zor Olan Şey Nedir?   İsa Aleyhisselâma sordular: "- Ey Allah'ın nebisi, bu dünyada da ve öte dünyada da en büyük ve zor olan şey nedir?" Şu cevabı verdi: "- Allah'ın Celle Celâlûhu’n gazabıdır." Sordular: "- Ondan kurtulmanın çaresi nedir?" Buyurdu ki: "- Öfkeni yenmen ve kinini söndürmen!"   (Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh)

Dünyada Yasak Ama Cennette Serbest Olan Şeyler?

  Dünyada Yasak Ama Cennette Serbest Olan Şeyler?   Soru Detayı - ​Örneğin içki, madem cennette serbest iyi bir şey olması gerekmez mi ve madem iyi bir şey dünyada neden yasak? - Veyahut kadınlara birçok erkek, erkeklere birçok kadın verilecekmiş cennette, burada niye yasak ve kötü olan bir şey cennette ödül olarak veriliyor? - Madem ödüllük bir şey, neden burada kötü biliniyor? - Ve kötü bildiğimiz bir şeyi biz cennette nasıl yapacağız, garip hissetmez miyiz?   Değerli kardeşimiz,   Dünyadaki yasaklar, imtihanın bir gereğidir. Nefsim hoşuna gitmesine rağmen kullanılması veya işlenmesi yasaklanan birçok şey vardır. Bununla insanların nefsinin arzu ve isteklerine mi, yoksa Allah’ın emirlerine mi tabi olacağını test edilmektedir. Cennette ise, imtihan olmadığı için, Allah’ın hikmetinin öngördüğü bazı dünyevi yasakların kaldırılması bir çelişki ifade etmemektedir.   Şunu unutmayalım ki, Allah neyi yasaklamış ise o haramdır, çirkindir. Neyi yasaklamamış ise o helald

Dünya Sevgisi

Dünya Sevgisi   İsa Aleyhisselâm bir yere giderken yolu bir köye uğradı. Köy halkının bahçelerde ve yollarda ölü olarak yattığını gördü. Yanında bulunan Havarilere: “- Ey Havariler! Bunlar mutlaka Allah Teâlâ’nın gazabından dolayı ölmüşlerdir. Eğer Allah Teâlâ’nın gazabından değil de başka bir sebepten ölmüş olsalardı, birbirlerini gömerlerdi.” dedi. Havariler İsa aleyhisselama şöyle dedi: “- Ey Allah Teâlâ’nın Peygamberi! Onların başına gelenleri bilmek isterdik.” Bunun üzerine İsa 'Aleyhisselâm onların başına ne geldiğini kendilerine öğretmesini Allah’ü Teâlâ'dan istedi. Allah’ü Teâlâ İsa 'Aleyhisselâm’a şöyle vahyetti: “- Gece olduğu zaman, onlara seslen, onlar sana cevap verirler.” Gece olunca İsa Aleyhisselâm yüksek bir yere çıkarak: “- Ey köy halkı!” diye seslendi. İçlerinden biri şöyle cevap verdi: “- Ey Allah Teâlâ’nın Peygamberi, buyur!” “- Bu haliniz nedir, başınıza ne geldi?” “- Sağlığımız, sıhhatimiz yerinde olduğu halde uyuduk. Sab

Dünya Ve Ahiret Saadeti İçin On Cümle

  Dünya Ve Ahiret Saadeti İçin On Cümle   Muhammed bin Hişâm Rahmetullahi Aleyh anlatır: Ma’rûf-ı Kerhî Rahmetullahi Aleyh bana; “Sana; dünya ve ahiret saadeti için on cümle öğreteyim. Böyle dua edenin duası kabul olur” dedi. “Yazayım mı” dedim. “Hayır, Behr bin Hâris nasıl tekrar ederek bana öğrettiyse, ben de aynı şekilde sana öğretirim” diyerek şu hadisi bildirdi:   “Her namazdan sonra dua ederken, şu on cümleyi söyleyenin dualarını Allah’ü Teâlâ kabul eder: 1- Dinim için Allah Teâlâ bana kâfidir. 2- Dünyam için Allah Teâlâ bana kâfidir. 3- (İki cihan) endişelerim için Allah Teâlâ bana kâfidir. 4- Haset eden için Allah Teâlâ bana kâfidir. 5- Bana haksızlık eden için Allah Teâlâ bana kâfidir. 6- Kötülük etmek isteyen için Allah Teâlâ bana kâfidir. 7- Ölüm anında Allah Teâlâ bana kâfidir. 8- Kabirde Allah Teâlâ bana kâfidir. 9- Mîzan’da Allah Teâlâ bana kâfidir. 10- Sıratta Allah Teâlâ bana kâfidir. Kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah Teâlâ ba

Dünyayı Osmanlı Modeli Kurtarır

  Dünyayı Osmanlı Modeli Kurtarır   Eski ABD Başkanı Richard Nixon’un Danışmanı Robert Dickson Crane, TRT World Forum’un “Düzen ve Kaos Arasında Bir Dünya: Birinci Cihan Harbi’nden 100 Yıl Sonra” başlıklı oturumunda konuştu. Crane, konuşmasında İslam’daki adalet vurgusuna dikkati çekerek, bunun dünyanın geleceğinin özünü oluşturduğunu kaydetti. İnsanların bugün ne yapacaklarına odakladıklarını aktaran Crane, bu sebeple gelecek için yeterli bir vizyona sahip olmadıklarını söyledi.   Abd Öncülük Edemiyor Danışman Crane, liderliğin önemine dikkati çekerek şunları söyledi: Medeniyetler, insanlar zorluklarla başa çıktıklarında yükselir. Artık bu mücadeleyi bıraktıklarında da medeniyetler çöker. Bu sebepten ötürü terörizm yaşanıyor. Çözülmeye sahip oluyor ve insanlar umutsuz hâle geliyor. Bu dünyayı bir araya getiremiyorsak o zaman yok ederiz. Bu sebeple dünyada bazı ülkeler bunu uyguluyor. Türkiye’nin burada çok önemli bir sorumluluğu var. Uzun vadeli geleceğe bakacak olursak nasıl bi

Ey Tâlib-i Dünya Olan

  Ey Tâlib-i Mevlâ Olan   Ey tâlib-i Mevlâ olan, Tahsîl edip n'itsen gerek! Olsan eğer şâh-ı cihân, Bir gün koyup gitsen gerek!   Çeksen nice yıllar ta'ab, Olsa senin Şâm u Haleb, Kabri anar mısın aceb, Toprak olup batsan gerek!   Bîçâre dalıp gaflete, İhmâl edersin tâ'ate, Ömrün ererse gâyete, Emri kaçan tutsan gerek!   Bildin mi nefs ahvâlini, Duydun mu mekr ü âlini, Görüp kıyâmet hâlini, Her zevki unutsan gerek!   Âdet edinme tokluğu, Vahdetde ol ko çokluğu, Yoldaş edersen yokluğu, Dost iline yitsen gerek!   (Azîz Mahmûd Hüdâyî Kuddise Sirrûh Dîvân-ı İlâhîyât)

Hazret-i Âmine Vâlidemiz’in Dünyadan Göçerken Peygamberimiz Aleyhisselâm’a Söylediği Sözler

Hazret-i Âmine Vâlidemiz’in Dünyadan Göçerken Peygamberimiz Aleyhisselâm’a Söylediği Sözler ·      Ma’sum çocuk! ·      Seni vedia-i İlâhî olarak bırakıp gidiyorum! ·      Rabbim seni mes’ut ve mebrûk buyursun! ·      Validenin gaybubetiyle me’yus olma! ·      Ey bir rü’yânın kurbanı olacakken; lûtf-i İlâhî sâyesinde, fidye-i necât ile Pençe-i cellâd-ı ecelden yakayı kurtaran Abdullah’ın o ma’sum yavrusu! ·      Eğer düşlerim doğru çıkacak olursa; Sen bütün ins-ü cinne gönderilecek bir Peygambersin! ·      Helâl ve harâmı bildirmeğe, Bütün hakikatleri çerçevelemeğe Ve ceddin İbrâhim aleyhisselâmm dîni İslâmiyet! ihyâyâ memursun! ·      Çünkü Allah, İbrâhim Aleyhisselâm gibi seni de, putlardan ve puta tapanlara uymaktan 'korumuştur! ·      Her yaşayan ölür, ·      Her yeni eskir, ·      Her yaşlı göçer, ·      Ben de öleceğim. ·      Fakat senin gibi temiz ·      Bir vekil bırakacağım için ·      Adım aslâ ölmeyecek…   (Hazret-i Âmine Hatun Radiyall

Affeyle Allah’ım Kapına Geldim...

Affeyle Allah’ım Kapına Geldim...   Bu dünya boşmuş çok geç anladım, Affeyle Allah’ım kapına geldim... Uyandım rüyadan iş işten geçti. Affeyle Allah’ım kapına geldim...   Hayat tatlı sanıp, bitmez sanmıştım. Dünya sonsuz sanıp hep aldanmıştım. Geçici zevklere tam gaz dalmıştım. Affeyle Allah’ım kapına geldim...   Acılar, elemler geçer demiştim, Sefahate dalıp sarhoş olmuştum. Nerede eğlence hemen koşmuştum. Affeyle Allah’ım kapına geldim...   Mal can emanetmiş, hayat rüyaymış, Gafil ancak son nefeste anlarmış. Ömrü boşa harcar, sonra ararmış. Affeyle Allah’ım kapına geldim...   Bu dünyadan hiçbir vefa bulmadım, Nice gençler öldü, ibret almadım, İhtiyarlık çöktü hiç uslanmadım, Affeyle Allah’ım kapına geldim...   Ahmak nefsim kudurdukça kudurdu, Zaman fırtınası esti savurdu, Her saniye hayat bir damga vurdu, Affeyle Allah’ım kapına geldim...   Helâl haram demeden, para kazandım, Yaratanı unutup benimdir sandım, Nefis, ş

Ahirete En Halis İmanı Götürenler, Dünyada En Çok Tefekküre Dalanlardır

       Ahirete En Halis İmanı Götürenler, Dünyada En Çok Tefekküre Dalanlardır   Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır.” (Âl-i İmran Sûresi, ayet 190) Şüphe yok ki, aklı başında olan uyanık bir kimse bu âlemi güzelce düşününce Cenâb-ı Hakk’ın kudretini, ihtiyaçlardan münezzeh olduğunu hemen tasdik eder. Çünkü göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün gidip gelmesinde elbette akıl sahipleri için Hak Teâlâ’nın varlığına, kudretinin kemaline, hâkimiyetinin azametine dair açıkça deliller vardır. Bu kâinata ibret nazarıyla bakan her aklıselim sahibi, kâinatın yaratıcısının varlığını, azamet ve kudretini tasdike mecbur olur. Bunları gafletle seyretmek insana yakışmaz. Her sabah doğan güneş, her gece semalarda parıldayıp duran milyonlarca yıldız, ibretli gözler için hikmetlerle doludur. Her biri bir âlem, her biri bir kanun-i ilahidir. Ahirette çok feraha kavuşanlar,

Saadet-i Dâreyn (Dünya ve Ahiret Saadeti) Duası

Saadet-i Dâreyn (Dünya ve Ahiret Saadeti) Duası   اللَّهُمَّ آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Okunuşu: Allahümme âtina fi’d-dünya haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve kınâ azabe’n-nar. Anlamı: Allah’ım! Bize bu dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru. Kaynak: (Bakara Sûresi, 201)                

Bu Dünyanın Kuralları Var:

  Bu Dünyanın Kuralları Var:   Çalışmazsan aç kalır; üşütürsen hastalanır; suç işlersen hapse düşersin; trafik kurallarına uymazsan mal ve can kayıpları yaşarsın! Ahiretin de kuralları var: Dünyada Kur’an- ı Kerim ve sünnete göre değil; şeytan ve nefsine göre yaşarsan; imansız ölebilir, Cehenneme gidebilir, yüksek Cennet makamlarını kaybedebilirsin! Ya Rabbi! Bizleri Yüce Kur’an- ı Kerim’in emirlerine ve rasûlün Muhammed Aleyhisselâm’ın sünnetine uygun yaşamayı nasip eyle!

Anladım ki Bu Dünyada Tek Hak Din İslâm!

Resim
  Anladım ki Bu Dünyada Tek Hak Din İslâm! Moldavalı Natalia internette araştırıp bilgi edindiği İslam dininden etkilenerek 3 oğluyla birlikte Müslüman oldu. Kendi adını Deniz, oğullarının İsimlerini de; Ömer, Yusuf, Mustafa olarak değiştirdi. Dördü de Bursa’nın İznik ilçesinde Müftünün huzurunda Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldular. Natalia (Deniz): “Çok mutluyum, duyguluyum. İnternetten araştırdım; anladım ki bu dünyada tek hak din İslâm! Allah izin verirse bayramdan sonra çocuklarımın sünnetini de yaptıracağım. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum!” dedi. Ya Rabbi bizleri İslâmiyet’i en iyi yaşayan, yeryüzünün her noktasına yaymak için cihad eden kullarından eyle!

Dünya İşleri Üzülmeye Değmez

                                                      Dünya İşleri Üzülmeye Değmez   Silsile-i aliyye büyüklerinin 23. halkası olan İmâm-ı Rabbânî "kuddise sirruh" hazretleri buyurdular ki;   “Dünya işlerinin bozuk gitmesinden ve halinizi toparlayamadığınızdan hiç sıkılmayınız! Çünkü dünya işleri, üzülmeye değmez. Bu dünyada olan her şey geçecek, yok olacaktır. Allahü teâlânın razı olduğu şeylerin arkasından koşmak lazımdır. Güç olsa da, kolay olsa da, bunları yapmaya çalışmalıdır. Aranılacak, gönül verilecek, Allahü teâlâdan başka hiçbir şey yoktur. Geçici, yok olucu şeylere gönül vermek pek yazık olur. Bu yolun büyüklerine olan sevgiyi, dünya ve ahiret saadetinin sermayesi biliniz! Bu sevginizin artması için, Allahü teâlâya dua ediniz! Bu sevgi, insanın islamiyet’e uymasını kolaylaştırır. Kalbin her an Allahü teâlâ ile olması, bu sevgi ile elde edilir. Eğer dünyanın bütün sıkıntılarını kalbe doldursalar, bu sevgi bulunursa, hiç üzülmemelidir.”

Yirmi Dokuzuncu Tavsiye: Dünyaya Önem Vermemek Hakkında

  Yirmi Dokuzuncu Tavsiye: Dünyaya Önem Vermemek Hakkında Ebu'l Abbas Sehl b. Sa'd es Saidi Radiyallahü Anh şöyle anlatır: Bir adam Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e geldi ve şöyle dedi: “- Ya Rasûlallah bana bir amel göster ki onu işlediğimde, Allah’ü Teâlâ beni sevsin; insanlar da beni sevsin!” Rasulullah: “- Dünyadaki şeylere önem verme, Allah’ü Teâlâ seni sevsin, insanların yanındaki şeylere önem verme insanlar seni sevsin!” (İbni Mace) Peygamber Efendimiz'in dünyaya önem vermemesi hususunda ise şu hadisi zikredebiliriz: Abdullah b. Mesud Radiyallahü Anh şöyle anlatır: “- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem hasır üzerinde uyumuştu. Kalktığında yan tarafına hasır iz yapmıştı. Biz de: “- Ya Rasulullah, Sana döşek yapsak!”, dedik. O da şöyle buyurdu: “- Dünyaya karşı bana ne oluyor ki? Ben dünyada ağacın altında gölgelenip te sonra orayı bırakıp giden bir yolcudan başka değilim.” (Tirmizi) Ubeydullah b. Muhsan el Ensari el Mutami Radiyallahü

Dünya Çok Aldatıcıdır​

Dünya Çok Aldatıcıdır​   ​             ​İbrahim Aleyhisselam bir gün, vahy ile bir dağa çıkar. Orada bir mezar görür. Üzerindeki yazıdan, mezarın Ad kavminin reisi Şeddad bin Ad'a ait olduğunu anlar. İçeride bir cenaze ve ölünün üzerinde de yetmiş tane ipekli örtü vardır. Ölünün baş tarafında da şu yazılar bulunan bir levha görür:​ “Ben, Şeddad bin Ad'ım. Bin sene ömür sürdüm. Bin orduyu yendim. Bin kızla evlendim. Bin tane evlâdım oldu. Ad ve İrem Kavmine reislik yaptım. Ölümüm yaklaştığında, doktorları başıma topladığım halde ölümden kurtulamadım. Benden ibret alıp dünyaya aldanmayın. Eğer ölümden kaçış olsaydı, ben kaçabilirdim. Ben kaçamadığıma göre siz hiç kaçamazsınız. Çünkü benden daha fazla dünya imkânlarına sahip olamazsınız. Benden daha çok da ömür süremezsiniz. Benden daha çok mal edinemezsiniz. Benden daha çok çocuk sahibi olamazsınız. Şunu iyi biliniz ki, dünya çok aldatıcıdır. Sizinle oynar durur!”…

Peygamberlerin Dünya Hayatına Bakışları

  Peygamberlerin Dünya Hayatına Bakışları   Ey Aziz Kardeşim!   “- Bizden önce bu dünyadan peygamberler de geçti… ‘Acaba onlar nasıl yaşadı, nasıl hareket ettiler?’ diye soracak olursan; cevaben deriz ki: Peygamberler gerçi dünyaya mâlik oldular ama kabul etmediler, saklayıp gönül vermediler. Nimetlerinden faydalanmadılar. Allahu Teâlâ her ne verdiyse, onlar da hak yoluna verdiler ve kendileri arpa ekmeği yediler ve aba giyindiler.” Peygamberlerin hikâyelerini işitmedin mi? Halil İbrahim Peygamber Aleyhisselâm, bir kere: “- Allah senden razı olsun!” diyene bir deve verdi.” “- Kâbe’yi yaptı, konuklarına çeşit çeşit yemekler yedirir, kendisi arpa ekmeği yerdi…” Süleyman Peygamber Aleyhisselâm kaftan kafa hükmederdi. Bütün cihanın padişahı idi. İnsanlar, cinniler, vahşi hayvanlar ve kuşlar onun eli altında olmasına rağmen kendisi, zembil örer geçimini onunla kazanır, Aba giyerdi… Gerçi bu peygamberlere dünya verildi ama, dirliklerinde böyle idiler… Süleyman Nebi Aley