Kayıtlar

Hz. Muhammed etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Goethe'nin Hz. Muhammed Aleyhisselâm'a Yazdığı Şiir

Goethe'nin Hz. Muhammed Aleyhisselâm'a Yazdığı Şiir   Sevinç sevinç berrak Ve yıldız yıldız parlak Bir dağ pınarı Üstünde beyaz bulutların Ve kuytusunda bir yeşil yamacın Aziz ruhlar sallamış beşiğini Veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara Raks eder gibi iner mermer kayalara Haykırır sevincini semalara Dağ geçitlerinde Önüne katar renk renk çakılları Ve bağrına basar kardeş pınarları Çiçeklenir ayak bastığı yerler Ve nefesiyle yeşerir çimenler Yoldaşı olur şimdi ırmaklar Ovaları doldurur gümüş ışıklar Bir ses yükselir pınarlardan   "Kardeş ayırma bizi koynundan, Bekliyor Yaratan. Yoksa bizi çölün kumları yutacak Güneş kanımızı kurutacak Kardeş, Dağın ırmaklarını, ovanın ırmaklarını Hepimizi alıp koynuna Eriştir bizi yüce Rabbına Ezelî Deryâ'nın yanına." Peki, der, dağ pınarı Kendinde toplar bütün pınarları Ve haşmetle kabarır göğsü, kolları Ülkeler açılır uğradığı yerlerde Yeni şehirler doğar ayaklar...

En sevilen Öğretmen Hz. Muhammed’in Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Gönülleri Fetheden Eğitim Metotları

  Ali Erkan Kavaklı    İyi ve başarılı bir eğitimci nasıl olmalı? Erdemli ve başarılı eğitimcinin nitelikleri ne olmalı? Bir milyondan fazla öğretmenimiz, çocuk ve gençlerimizi erdemli yetiştiremiyoruz. Neden?   Meslek hayatımda bu soruyu hep sordum ve cevabını aradım. Uzun araştırmalar sonunda en çok sevilen, en başarılı ve en etkili eğitimciyi keşfettim.   Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem çok kısa süre muallimlik yapmış olmasına rağmen başarılı olmuş, yaşadığı Arap yarımadasındaki insanları kötüden iyiye değiştirmiş. Onun verdiği eğitim sonucu kötü ahlaklı insanlar güzel ahlaklı hâle gelmiş.   Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem eğitim alanında, bütün dünyanın tanıdığı en başarılı ve en sevilen muallim. Ben öğretmen olarak gönderildim, buyurur.   O hem küçüklerin hem de büyüklerin öğretmeni idi. İnsanlara hem bu dünyada başarılı ve mutlu olma hem de ahiret saadetini kazanma yollarını anlattı.   Kitapla işe...

Hz. Muhammed Aleyhisselâm'ın Eğitim Ve Öğretime Verdiği Önem Nedir?

  Hz. Muhammed Aleyhisselâm'ın Eğitim Ve Öğretime Verdiği Önem Nedir?    Allah’ü Teâlâ’ya iman eden bir toplum oluşturmayı amaçlayan Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem ilme, eğitim ve öğretime büyük önem vermiştir. Onun faaliyetlerinde ve sözlerinde bilgi, öğrenme, öğretme, öğrenci ve öğretmene verilen değer çok fazla yer tutar. Hadis literatüründe eğitim ve öğretime teşvik eden yüzlerce ve buna karşılık bilgisizliği yeren çok sayıda hadis mevcuttur.   Bu hususta kendisine indirilen ilk vahiy de "Oku!" emridir. Dolayısıyla okumak ona ve ümmetine Allah Teâlâ'nın ilk emridir. Bunun yanında Kur'an-ı Kerim'de bilime teşvik eden ve âlimi öven âyet-i kerimeler mevcuttur. Kur'an-ı Kerim'de, Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem'in ilâhî tebliğ görevinin eğitim-öğretimden ibaret olduğu bildirilir. Bu mealde şöyle buyurulur:   "Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah mü'minlere büyük bir lütufda bulunmuştur....

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Sallallahü Aleyhi Vesellem'in Yalan Yere Yemin Hakkındaki Hadis-İ Şerifleri

  Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Sallallahü Aleyhi Vesellem'in Yalan Yere Yemin Hakkındaki Hadis-İ Şerifleri     İmrân İbnu Husayn radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular ki:   "Kim, (mahkeme gereği, yapması icabeden) bir yeminde yalan yere yemin ederse bu yemini sebebiyle cehennemdeki yerini hazırlamış olur." (Ebu Dâvud, Eymân 1, (3242) İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Kim Müslüman bir kimsenin malı hakkında yalan yere yemin ederse, (Kıyamet günü) Allah'la karşılaştığında O'nu kendisine karşı gadablanmış bulur!" buyurdular. Sonra Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bu sözlerini tasdik eden ayetleri Allah Teâla'nın kitabından okudular: "(Ahir zaman peygamberine iman hususunda) Allah'a verdikleri ahdi ve ettikleri yemini, az bir dünya malı karşılığında değiştirenlere gelince, onların ahirette hiçbir nasîbi yoktur. Kıyamet gününde ...

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Eyüp Sultan'a Verdiği Öğütler

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Eyüp Sultan'a Verdiği Öğütler İstanbul'un manevî sultânı, halk arasında “Eyyûb Sultân” diye meşhûr olan Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî Radıyallahü Anh, bir gün Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip dedi ki: “Ya Resûlallah! Bana öyle az ve öz bir nasîhat et ki, onu hem kafamda tutabileyim, hem de onunla amel edebileyim.” Peygamber efendimiz Aleyhisselâm Buyurdular ki: 01-   Halkın elinde olanlara göz dikme ve onlardan ümidini kes. Bu, zenginliğin ta kendisidir. 02-   Tamahtan sakın. Zira tamah peşinen fakirliktir. 03-   Namazı öyle kıl ki, sanki bu senin en son namazındır ve artık diri kalıp da diğer namazı kılamayacaksın. 04-   Sonradan mecbur kalıp da özür dileyeceğin bir ameli yapmaktan sakın. 05-   Kendin için istediğin (arzu ettiğin, sevdiğin) şeyi din kardeşin için de iste (arzu et, sev).”

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Sofra Adabı

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Sofra Adabı busraseyid tarafından yazıldı      Peygamber Efendimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da bizlere örnek olmaktadır. Peygamberimizin yeme-içme ve sofra adabını sizler için maddeler halinde hazırladık. ·      Yemeğe besmele ile başlayıp kısa bir yemek duası ile bitirirdi. ·      Bazı yemekleri daha çok sevse de, hiçbir yemek için “sevmiyorum” ifadesini kullanmazdı. Yemeklerde kusur bulmaz, canı çekerse yerdi, çekmezse bırakırdı. ·      Yemeğe başlamadan önce ve yemekten sonra ellerini yıkardı. ·      Yemek yerken sağa, sola dayanmaz, yaslanarak yenilmemesini tavsiye ederdi. ·      Soğan, sarımsak gibi kokusu başkalarını rahatsız eden yiyecekleri yedikten sonra toplum içine girmeyi hoş karşılamazdı. ·      Yemek esnasında yemek yeme seslerinin duyulmaması için aşırıya kaçmada...

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem'in ve Ashabının Şakaları ve Latifeleri

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem'in ve Ashabının Şakaları ve Latifeleri Hz. Enes, Allah Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hanımlarıyla beraber olduğu zaman insanların en hoşu ve en şakacısı olduğunu aktarmıştır. Peygamber Efendimiz ile ashabının hayatını hep büyük olaylar ve önemli dinî meseleler etrafında okuyageldik. Siyer denildiği zaman ciddiyet sınırlarının üst düzeye taşındığı, gündelik hayatın, “küçük” hadiselerin neredeyse tamamen göz ardı edildiği bir hakikat anlatısı canlandı(rıldı) zihinlerimizde. Oysaki gündelik hayatın, küçük hikâyelerin de hakikatli sahneleri vardı “Siyer”de. Mesela O’nun hayatına doğru yapacağımız bir yolculukta, beşer-peygamber olarak Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in ashabıyla şakalaştığını, sık sık tebessüm edip/ettirdiğini de görebiliriz. Şakalaşmanın fıkhî hükmü etrafındaki tartışmalar bir kenara, ölçülü ve yerinde olan şakayı Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem de tasvip etmiştir. Müslümanların biricik örne...