Kayıtlar

destan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ters Öğüt Destanı

  Bir nasihatim var zamana uygun Tut sözümü yattıkça yat uyanma… Meşhur bir kelâmdır “sen kazan sen ye!” El için yok yere ateşe yanma…   Her nere gidersen eyle talanı Öyle yap ki ağlatasın güleni Bir saatte söyle yüz bin yalanı El bir doğru söz söylerse inanma…   Ananın erine çağırma peder Evvel ahir sana kötülük eder Kemlik et elinden geldiği kadar Sakın eylik edip düşman kazanma…   Kime eyi desen darılır, söğer Merhamet zamanı değildir meğer Yanında birini kesseler eğer Bir hançer de sen vur sonra utanma…   Cabadan bir kahve verme ahbaba Evvel ahir seni verir kasaba Paran çok var ise yatır şaraba Olur olmaz sadakaya güvenme…   Yüz verme sâile, sarma yakana Bir tokat vur eğdir doğru bakana Bir yudum su verme canı çıkana Aklın topla, sersem olma, susanma…   Üç parmak noksan ölç, ölçersen kile Tatlı söz konuşma bir kimse ile Dört kuruşa sekiz kuruş et hile Hilekârlık hoş sanattır usanma…   Eğer ister isen efkâr görm

Köy Destanı

Köy Destanı Çift odalı bir evimiz, küçük idi penceremiz, Çömlektendi tenceremiz, ne zevkliydi köy hayatı… Otururduk kerpiç evde, mezar gibi toprak yerde. Bulamazdık ilâç derde, ne zevkliydi köy hayatı… Kahvaltımız çorbamızdı, bavul valiz torbamızdı, Gaz lambası sonra çıktı, ne zevkliydi köy hayatı… Bulamazdık has ekmeği, her öğünde tek yemeği, Unutmazdık şükretmeyi, ne zevkliydi köy hayati… Mum yok idi çıra yaktık, tenekeye musluk yaptık, Kırık ayna bulup taktık, ne zevkliydi köy hayatı… Yeni elbise giyemezdik, ayakkabı göremezdik, Lastik ile gezemezdik, ne zevkliydi köy hayatı… Yoktu bizim varlığımız, kepek ekmek azığımız, Çökelekti katığımız, ne zevkliydi köy hayatı… Bazan olmaz acı soğan, üstümüzde delik yorgan, Mama bilmez yeni doğan, ne zevkliydi köy hayatı… Kağnı ile yol alırdık, ne görürdük ne tanırdık, Kasabaya geç varırdık, ne zevkliydi köy hayatı… Dağa bayra gider iken, koyun kuzu güder iken, Hep ayağa batar diken, ne zevkliydi köy hayatı… Verem

Oğuz Kağan Destanı

Resim
Oğuz Kağan Destanı Nuh aleyhisselâmın oğlu Yâfes’in büyük oğlu Türk, doğuda yerleşmişti. Bunun ülkesine Türkistan denildi. Türklerin ilk atası olan Türk’ün oğullarından büyüğü Kara-Han, Karı-Sayram şehrini başşehir edinmişti. Yaylakları, İpanç şehri yakınlarındaki Or-Tag ile Kür-Tag, kışlakları da Porsuk şehri yanındaki Kara-Kum idi. Kara-Hanın kardeşleri; Or-Han, Kür-Han ve Küz-Han adlarını taşıyorlardı. Kara-Han, hârika olarak doğan oğluna bir yaşında iken ad koyacağı sırada, bu çocuk; “Ben sarayda doğduğumdan, adım Oğuz olsun.” deyince, herkes şaşırmıştı. Allah’ın varlığına ve birliğine inanan Oğuz, putperest annesinin sütünü sâdece bir defâ emdi. Babası, Oğuz’u, kardeşinin kızı ile evlendirmek isteyince o, Hak dîne girmeyi reddeden amcasının kızları ile evlenmedi. Oğuz, gençliğinde; yılkıları (at sürüsü) ve insanları yiyen, çok korkulan, azgın bir canavarı öldürerek büyük şöhret kazandı. Oğuz’un, teklif edilen kızlar ile evlenmeyiş sebebini öğrenen babası Kara-Han i

Çanakkale Destanı

Resim
Çanakkale Destanı Çanakkale harbi yaşanırken öyle bir yaralı geliyormuş ki zamanın doktoru Doktor Tarık bakmakta zorluk çekiyormuş. Hemşirelerde yetiştiremiyormuş. Doktor Tarık demiş ki; “Bütün yaralılara bakamıyoruz hiç olmazsa ağır yaralıları ayırın, ayaktaki yaralıları hemen tedavi edelim, ağır yaralılara zaman ayırmış oluruz. Sonra bekleyen diğer ağır yaralıları da tedavi ederiz.” Yaralılara bakarken önüne ağır yaralı asker getirmişler. Doktor; “Ben ağır yaralı getirmeyin demedim mi siz yine ağır yaralı getirdiniz!” Hemşire demiş ki; “Bu asker sizin oğlunuz.” “Tamam!” demiş Doktor Tarık; “Onu şu ağacın gölgesine bırakın! Buradaki acil yaralılardan sonra fırsat olunca bakarım.” Bir süre sonra bakmaya fırsatı olmuş ama gittiğinde oğlu orada çoktan vefat etmiş. Böyle şuurlu doktorlar baş tacımız. Şimdiki doktorlarımız bu şuurla görev yapsalar, Allah korkusundan namazlarını kılsalar, hastalara daha yakın olsalar, hemşireler de samimi davransalar güzel T

Dünya’yı Etkileyen Bazı Ünlü Türkler

Resim
Dünya’yı Etkileyen Bazı Ünlü Türkler Hükümdarlardan sanatçıya her türlü dallarda Türkler'in önemli insanları vardır. Belki gelecekte bu Türklere sizin adınız eklenebilir. Metehan (MÖ 234-MÖ 174) Asya Hun İmparatorluğu'nun kurucusu olan Teoman, oğlu Metehan'ın kendisi yerine Metehan'ın üvey kardeşini tahta çıkarmak istedi. Metehan da babasını, üvey annesini ve üvey kardeşini öldürerek tahta geçti ve ülkesinin altın çağını yaşattı. Türklerin ilk düzenli ordusunu kurmuştur ve onluk sistemi ilk getiren kişidir. Atilla (395-453) Germen (Alman) efsanelerinde Attila, çok büyük ve iyiliksever bir hükümdardır. Attila'nın sarayında birçok Germen hükümdarı yaşar. Nibelungen Destanı, Hun-Germen mücadelelerinden meydana gelir. Bu hikâyelerde Attila, Etzel adında büyük otoriteye sahip, barışsever ve yalnız asilere karşı kılıç kuşanan asil ruhlu bir hükümdardır. Avrupa Hun İmparatorluğu'nun başkenti olan Etzelburg adının buradan geldiği bilinmektedir.A

Lokman Hekimden Oğluna Nasihatler - 2

Lokman Hekimden Oğluna Nasihatler - 2 1. Ey oğulcağızım ciğerparem! Allah'ı tanı! O'na hiçbir şeyi ortak koşma. 2. Başkasına nasihat vermeden önce o tavsiye edeceğin şeyi kendin yap. 3. Kendi ölçüne göre söz söyle. 4. Herkesin hakkına riayet et. 5. Sırrını sakla. 6. Dostunu iyilik veya kötülük zamanında sına. 7. Ahmak cahil kimseden uzak dur. 8. Aklı başında bilgin dostu tercih et. 9. Hayırlı işler uğrunda gayret sarf etmekten geri durma. 10. Bir tedbir alacağın zaman ahlak ve bilgi sahibi kimseye akıl danış. 11. Delil ve ispatını hazırladıktan sonra söz söyle. 12. Gençlik zamanını ganimet bil. Gençlik zamanında iki cihana ait işlerin dürüst olsun. 13. Dostlarına ve ahbaplarına saygı ile ikram göster. 14. İyi bir üstadı baba yerinde tut. 15. Masraflarını gelirlerine göre ayarla. 16. Her işte ortalama davran. 17. Cömertliği adet et. 18. Misafire ne hizmet gerekirse yap. 19. Birinin evine misafir gittiğinde gözünü ve dilini sıkı tut etraf