Kayıtlar

Elmalı Sikkeleri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ölüm

Ölüm  Küçüklüğümden beri dar yerlerden sıkılır ve buralardan adeta feryat ederek kaçardım. Daha sonra bunun bir hastalık olduğunu anlamış, fakat bu illetten bir türlü kurtulamamıştım. Oysaki o dar mekânlara simdi ister istemez girecektim. Beni sarıp sarmalamışlar ve uzunca bir tabuta yerleştirmişlerdi. Çevremde dolaşanların seslerini gayet iyi duyuyor ve gözlerim kapalı olmasına rağmen, her nasılsa onları görebiliyordum. -"Genç yaşta oldu zavallı" diyorlardı. "Hâlbuki yapacak ne kadar işleri vardı" Gerçektendi birçok işim yarım kalmıştı. Mesela oğluma iyi bir is kuramamış, araba ile renkli televizyonun taksitlerini henüz bitirmemiştim. Büyük bir firma kurup dostlarımı o firmada toplamakta, artık hayal olmuştu. Kış çok yakın olduğu halde odun-kömür isini halledememiş ve carinin akan yerlerini aktaramamıştım. Birden kulaklarımı çınlatan bir sesle irkildim. Sanki mikrofonla söylenen bu ses, beynimin en ücra köşelerinde yankılanıyor ve -...

Zulüm Ve Azgınlık

Zulüm Ve Azgınlık Rivayet olunur ki padişahlardan biri bir gün ava çıkar. Av esnasında çok güzel bir bahçeye rastlar. Oraya doğru gider kapıyı çaldığında Kapıyı genç yaşta bir cariye açar. Gelen misafiri gördüğü için ona bir bardak nar suyu ikram etmek için içeri girer ve az sonra elinde bir tas dolusu nar suyu getirir. Padişah Nar suyunu içer ve kendisindeki susuzluk bir anda gider. Nar suyunun lezzetine hayran olan padişah, cariyeye bu içecek için kaç nar sıktığını sorar; cariyede sadece bir tek nar sıktığını söyler. Daha sonra padişah bahçeye doğru gözlerini diker, Oranın manzarasından ve içerisindeki kuşlardan ve çiçeklerin güzelliğinden çok etkilenir ve cariyeye sorar: “Burası için ne kadar vergi veriyorsunuz?” Cariyede soruyu soran kişinin padişah olduğunu bilmeksizin vermiş oldukları vergiyi söyler. Padişah içinden buranın vergisinin artırılması gerektiğini düşünür ve bu konuda kafasını meşgul ederken tekrar susadığını fark eder ve cariyeden aynı şekilde bir nar suyu da...