Kayıtlar

Shakespeare etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hz. İsa Aleyhisselâm’ın Kemik İle Konuşması

Hz. İsa Aleyhisselâm’ın Kemik İle Konuşması İslamiyet’in kabulünden sonra yeniden şekillenen Türk edebiyatında dinî hikâyeler önemli bir yere sahiptir. Manzum, mensur ve karışık yapıda işlenen bu hikâyelerin kaynakları arasında; Kitab-ı Mukaddes ve Kur’an-ı Kerim’deki kıssalar ile başta Hz. Muhammed olmak üzere, Hz. Ali, Hz. Hüseyin ve daha birçok dinî şahsiyetin hayatları etrafında teşekkül eden menkıbevi-destani olaylar sayılabilir. Bu hikâyelerden biri “Cümcüme Sultan” adıyla bilinen ve kaynağını kutsal kitaplarda Hz. İsa’nın ölüleri dirilttiğine dair nakledilen bilgilerden[1] alan kısa bir hikâyedir. “Andan Haziret-i İsa Aleyhisselâm eyitdi: “Ey çürümüş kemükler ve ey pâre pâre olmuş etler ve ey mahvolmuş deriler! Bir yere cem‘ olun ki Hak Sübhâne ve Teâlâ’nın kudretiyle.” Pes Haziret-i İsa Aleyhisselâm nazar iderdi ki, ol çürümüş kemükler ve dökülmüş etler Hak Teâlâ’nın kudretiyle mevcûd olup câ[n] tenine gelüp karâr itdi. Andan ol kemük bir zarif şahs oldı, ayak ü...

Shakespeare diyor ki (3)

Shakespeare diyor ki (3) Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler daima yaralar. Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin. Sadece kendiniz için yaşayın ve Konuşmadan önce dinleyin, Yazmadan önce düşünün, Harcamadan önce kazanın, Dua etmeden önce bağışlayın, İncitmeden önce hissedin, Nefret etmeden önce sevin, Vazgeçmeden önce çabalayın, Ölmeden önce yaşayın. Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun. Ne kadar doğru değil mi? Mart ayının son gününde bir kez daha hatırlattım kendime bu dizeleri... Minnoşum hasta bu arada çarşambadan beri biraz kendimize gelelim uzun uzun yazacağım, nazar mı değdi…

Shakespeare diyor ki… (2)

Shakespeare diyor ki… (2) • Bedenimiz bahçemizdir bizim, isteklerimiz de bahçıvanımız. • Sevgi ektiğimiz yerde sevinç büyür. • Bir değişimle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir. • Egemen olamayan boyun eğer. • Gerçekte dünya bir hapishanedir. • Bizler düşlerle aynı hamurdan yapılmışızdır. • Dorukta düşüş için olgunlaşmış oluruz. • Felaket, kabarık dost sayısını sıfıra indirir. • Her bulut fırtına doğurmaz. • Değerin sahtesi de, gerçeği de kara bahtın fırtınalarında belli olur. • Kan, kanla değil su ile yıkanır. Öc almanın sonu yoktur. • Geçmiş bir dost için yakınmak, yeni dertler edinmektir. • Bazı acılar ilaç yerine geçer. • En kötü ur, en şirin goncada saklıdır. • Başkasının gözüyle mutluluğa bakmak ne kadar acıdır. • Bazı yıkılışlar daha parlak kalkınışların teşvikçisidir. • Yaptığını öven, yaptığını yıkar. • Güzellik sevgi ve şefkatle yaşar. • Eğer erdemleriniz yoksa yaratınız. • Âdem, bir bahçıvandı. • Bilgiç kafa, altını bol serseme...

Shakespeare diyor ki… (1)

Shakespeare diyor ki… (1) Bir Hint masalına göre, kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan... yok. Onu eski haline döndürür. Ve der ki, "Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem." Shakespeare, bu konuda söyle diyor: "İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği ...